Sorunun kaynağı, anne-kız anlaşmazlığı.
Menopoz, insan biyolojisinin kaçınılmız bir bölümüdür, fakat hayvanlar aleminde inanılmaz derecede nadir bulunur.
İnsanlardan başka, doğada menopozdan geçtiği bilinen sadece iki tür vardır (katil balinalar ve kısa yüzgeçli pilot balinalar), ve bilim insanları nihayet bu evrimsel gizem hakkında bir açıklamaya sahip olabilirler.
Araştırmacılar, diğer türler hayatları boyunca ürediği için, bu olgunun neden sadece insanlarda ve balinalarda meydana geldiğini asla tam olarak anlamadılar.
Fakat şimdi İngiltere’deki Exeter Üniversitesi’nin önderlik ettiği bir çalışmada, katil balinalardaki menopozun ardında bulunan şeyin kanıtı bulunmuş olabilir: dişi hayvanlar, yaşlandıkları zaman üremeyi bırakıyorlar, çünkü onların çocukları, yetişkin kızlarının doğurduğu çocuklarla rekabet edemiyorlar.
Diğer bir deyişle, yaşlı katil balinalar, doğurgan kızları cinsel olgunluğa ulaştığında onlarla birlikte doğum yaptığı zaman, bir tür anne-kız kavgası ortaya çıkıyor.
Balina sürüsünde herkese yetecek kadar yiyecek ve ilgi olmadığından, büyük anne yaşındaki balinaların doğurduğu çocukların, daha genç annelerin doğurduğu çocuklar kadar hayatta kaldığı görünmüyor.
Ama neden? Bu evrimleşmiş özellik, katil balinaların kendi sosyal yapılarını düzenleme şekli sebebiyle ortaya çıkmış olabilir.
Dişi katil balinalar, 15 yaş civarında üremeye başlıyor, ardından 30 veya 40’larında duruyorlar. Ayrıca, pek çok erkek katil balina 30’lu yaşlardan fazla yaşamazken, üreme sonrası dişiler çok daha uzun süre hayatta kalabiliyor ve 90 yıldan fazla yaşayabiliyorlar.
Kabile reisi bu yaşlı kadınlar, sürülerinde liderliği alarak, geniş ailelerinin besin bulmasına yardımcı oluyorlar, fakat bu geniş ve kapsayıcı ilginin bir bedeli var gibi görünüyor.
Araştırmacılar, ABD Balina Araştırma Merkezi ve Kanada Balıkçılık ve Okyanuslar Kurumu‘ndan toplanan, 40 yıldan fazlalık katil balina verisini çözümledikleri zaman, sürüdeki yaşlı balinaların çocuklarının ölüm oranının, genç annelerin çocuklarınınkinden 1.7 kat daha fazla olduğunu buldular.
Bu epey sert bir dengesizlik, ve “üreme çatışması hipotezi” olarak adlandırılan şeyi destekleyen ilk doğrudan kanıt. Bu hipotez modeli, 2008 yılında memeli menapozunun bir açıklaması şeklinde öne sürülmüştü.
Hipotez, yaşlı dişilerin, kızlarıyla yaptıkları üreme rekabetinin masrafları ve büyük anneliğin sahip olduğu faydalar sebebiyle üremeyi durdurduklarını öne sürüyor.
Yeni çalışmanın ardındaki araştırmacılar, balinaların durumunda bu türden masraf/fayda çözümlemesinin, balinalar hayattayken neden mümkün olduğu kadar doğurmanın evrimsel bir bakış açısından onlar için mantıklı olmadığını açıkladığını düşünüyor; hatta bu yaklaşım, başka hayvanlarda da geçerli olabilir.
İngiltere’deki York Üniversitesi’nden takım üyesi ve davranış ekoloğu olan Daniel Franks şöyle söylüyor: “Yaşlı bir dişinin, hayatının sonraki dönemlerinde doğum yapmaya devam ederek kendi genlerini daha iyi devredeceğini düşünmek kolaydır.
“Fakat bizim yaptığımız yeni çalışma, eğer yaşlı bir katil balina ürerse, annenin sonradan doğurduğu çocuklarının, rekabette torunları tarafından geride bırakılacağını gösteriyor. Bu durum, torunlarına yardım etme konusunda yaptığı yatırımla birlikte, menopozun evrimini açıklayabilir.”
Peki başlangıçta torunlar, rekabette neden annenin sonradan doğurduğu çocukları geride bırakıyor? Takım bunun, anne katil balinaların, kişisel olarak sürünün refahına ne kadar yatırım yaptığıyla ilgili olduğunu, bunun da balinaların çiftleşme şekline indirgendiğini düşünüyor.
Katil balinalar doğurduklarında, dişiler, diğer ailelerdeki balinalarla eşleşiyor, ardından kendi sürülerine geri dönüyorlar. Bu durum, genç katil balinaların, etrafta babaları olmadan büyüdükleri, yani grubun geri kalanıyla olan ilintililik seviyelerinin, nispeten düşük olarak başladığı anlamına geliyor.
Ancak dişi katil balinalar yaşlandıkça ve kendi çocuklarını sürüye dahil ettikçe, grubun geri kalanıyla olan akrabalıkları daha kuvvetli hale geliyor. Bu durum, besin kaynaklarının çocuklar arasında bölüştürülme şeklinde bir etkiye sahip olabilir.
Exeter Üniversitesi’nden araştırmacı Darren Croft, NPR‘den Nell Greenfieldboyce’a şöyle söylüyor: “Bunun sebebi, yaşlı dişilerin yiyecekleri paylaşmasının daha muhtemel, genç dişilerin paylaşmasının ise daha az muhtemel olması olabilir.”
Sonuç olarak, büyükannelerin besini çevreleri ile paylaşmasının daha muhtemel olmasından, yeni doğan çocukları daha az besin elde ediyor olabilir.
Bu arada, bu cömert paylaşım özelliklerini geliştirmemiş olan genç anneler, yiyeceğin sadece kendi çocukları tarafından tüketilmesi için, onu özel olarak güvenceye alacaklardır. Bu durum, çocukların doğada daha iyi hayatta kalmasına yardımcı olur.
Croft şöyle söylüyor: “Bu durum, yaşlı annelerin kötü anneler olduğu ve çocuklarını genç anneler gibi büyütemediği anlamına gelmiyor.
“Bu, kızlarıyla birlikte bu rakebate girdikleri zaman başaramadıkları ve çocuklarının ölmesinin daha muhtemel olduğu anlamına geliyor.”
Araştırma, bu aşamada sadece, üreme çatışması hipotezini katil balinalara kadar genişleten kanıtlar sağlasa da, takım, bu modelin insan menopozunu da destekleyebileceğini düşünüyor; fakat, bu ihtimali daha fazla araştırmak, gelecek araştırmalara düşecek.
Çalışmaya katılmamış olan İngiltere’deki Londra Hijyen ve Tropik Tıp Okulu’ndan menopoz araştırmacısı Rebecca Sear, The Atlantic‘ten Ed Young’a şöyle söylüyor: “Yaşlı kadınların, genç kadınlarla yaşadıkları üreme çatışmasında gerçekten yüksek bedeller ödediğine dair baskın miktarda deneysel kanıt bulunmuyor.
“[F]akat bunun sebebi, bunu test eden çalışma miktarının henüz az miktarda olmasıdır.”
Bulgular, Current Biology bülteninde yayınlandı.