
Toprakla suyu hiç karıştırdıysanız, boya yapmışsınızdır.
Boya nasıl yapılır? Atharva, 11 yaş, Bengaluru, Hindistan
Hiç dışarıda oynarken toprak ve boyayı birbiriyle karıştırdınız mı? Bir boya yapmışsınız. Çamurlu ellerinizle yerde şekiller çizdiniz mi? Bir boyama yapmışsınız.
Boya, renkli bir bileşenin (pigment) boyayı bağlayan başka bir malzemeyle birleştirilmesi ile yapılır ve bu rengin kağıt, kumaş ya da ahşap gibi yüzeylere yayılmasına yardımcı olur. Pigmentler her yerde bulunabilir; kayalarda ve minerallerde, bitkilerde veya böceklerde. Bazı renkler bilim insanları tarafından laboratuvarlarda yapılır.
Sanatçılar uzun bir zaman önce renkleri macun içerisinde bir arada tutmak üzere su, yağ veya yumurta sarısı gibi doğal malzemelerle pigmentleri karıştırıp kendi boylarını yapmış. Günümüzde ise sanatçılar yine kendi boyalarını yapabiliyor veya onları karıştıran, paketleyen ve bütün dünyaya gönderen fabrikalardan sipariş verebiliyorlar. Boya şirketleri büyük endüstriyel makineler kullanarak pigment ve bağlayıcıları öğütüyor. Bu ticari boyaların içinde, boyanın davranışını kontrol eden ve boyanın şişe ya da tenekelerde daha uzun süre dayanmasına yardımcı olan sentetik malzemeler ile koruyucular bulunuyor.
Boyalar ve kaplamalar, bir sanatçının stüdyosundaki kağıdı renklendirmekten çok daha fazla şey yapıyor. Evleri ve arabaları güneş ya da soğuktan korumak için koruyucu kaplama olarak ya da tekneler ve onların ahşap, metal veya plastik kısımlarını çevreleyen su arasında bir engel olarak kullanılıyorlar. Bir boyanın nerede ve ne zaman kullanılacağı, nasıl ve hangi içeriklerle yapıldığını etkiliyor.

Doğru malzemelerin seçilmesi
Bir boyanın malzemeleri seçilmeden önce birtakım soruların cevap bulması gerekiyor.
- Bu boyayı kim kullanacak? Bir sanatçı, bir boyacı, bir armadillo ya da montaj tesisindeki bir robot mu?
- Boya ne için kullanılacak? Müzedeki tablolar ve heykeller için mi? Mobilya tasarımlarında ya da posta kutularında mı?
- Boya nasıl uygulanacak? Fırçayla, spreyle ya da başka bir şekilde mi?
- Boya nerede ve ne zaman kullanılacak? Hızlı mı yoksa yavaş mı kuruması gerekiyor? Boyanan yüzey çok soğuyor ya da ısınıyor mu? Boya çocukların evde veya okulda kullanması için güvenli mi?
- Boya nasıl görünmeli? Kurumuş boya parlak mı yoksa mat mı olmalı? Yüzey yütürlü mü yoksa düz ve eşit mi olmalı? Renkler parlak mı yoksa soluk mu olmalı? Boya katmanları opak, şeffaf mı yoksa neredeyse görünmez mi olmalı? Boyanın aşınma ve lekelere karşı dayanıklı olması gerekiyor mu?
Dünya çapında tüm bu çeşitli uygulamalar için kullanılan geniş boya yelpazesini tasarlayıp üreten pek çok şirket var. Üreticilerin her birindeki uzmanlar özel boya tiplerini, boya malzemelerin nasıl ölçülüp karıştırıldığını ve boyanın en iyi nasıl depolanıp uygulanacağını biliyorlar. Tek bir fabrikada her gün on binlerce litre boya üretilebilir ve boya şirketleri her yıl milyonlarca tüp boya üretiyor.

Boyayı kullanarak geçmiş hakkında bilgi edinmek
Biz Smithsonian Müzesindeki çeşitli boyalı nesne koleksiyonunu incelediğimiz ve koruduğumuz Smithsonian Müze Koruma Enstitüsünde çalışıyoruz; uçaklardan ve uzay araçlarından başkanların portrelerine ve soyut renk girdaplarıyla kaplı haritalara kadar birçok şey var. Parlak kaplamalar, boyalı kıyafet ve Yerli halkların kültürel nesnelerinden şef Julia Child’in kullandığı kap kacağa kadar her şeyin bir parçası.
Sanat koruma uzmanları ve bizim gibi koruma bilimciler, tablolar ve boyalı nesneler gibi kültürel mirası inceleyip korumak için beraber çalışıyor. Boyanın incelenmesi, geçmiş hakkında bilgi edinmemize ve bu tarihi gelecekteki nesiller için korumamıza yardımcı oluyor.
Örneğin büyük, geleneksel Kızılderili boyamalarında kullanılan boyalara “piçvai” deniyor ve bunlar dünya çapından toplanan pigmentleri içeriyor. Antik üretim yöntemleri ve birbirinden uzakta yaşayan insan topluluklarının nasıl eşya ve bilgi alışverişi yaptıklarıyla ilgili bilgileri açığa çıkarabiliyorlar.
Mikroskop altında ufak boya parçalarına bakmaktan daha karmaşık cihazlar kullanıp farklı enerji tiplerine maruz bırakılan malzemeleri analiz etmeye kadar sanat çalışmalarını incelemenin pek çok yöntemi var. Örneğin X-ışını, kızılötesi veya morötesi ışık kullanarak bir resimdeki farklı pigmentleri belirleyebiliyoruz.
Alaska Tlingit’lerine ait 1800’lerde yapılan bir şapka üzerinde yürütülen araştırmada 3B taramayla beraber boya bağlayıcılardaki moleküllere bakılıp, klan üyelerinin bu şapkayı törende kullanmak üzere yeniden oluşturmasına yardım edilmiş.
Olağandışı kullanımlar, korumayla ilgili güçlükler
Sanatçılar çalışmalarında başka amaçlar için tasarlanmış her türden malzemeyi kullanıyorlar. 19’ncu ve 20’nci yüzyıldaki bazı eserler çamaşır çivitiyle boyanmış; bu malzemede, yıkama sırasında kıyafetlerin rengini açmak için mavi pigment kullanılıyor. 1950’li yıllarda sanatçılar tablolarında ince, hızlı kuruyan duvar boyası kullanmaya başlamış.
Boyalar tasarımlarının dışında bir şekilde kullanıldığında tuhaf şeyler olabiliyor. İnce katmanlar halinde uygulanmak üzere yapılan ama kalın katmanlarla kullanılan boyalar kurudukça buruşup büzülebiliyor. Sert ahşaba yapışması için tasarlanan boyalar kaygan yüzeylerde dalgalanabiliyor veya kalkabiliyor. Boyadaki renkler ve içerikler de zamanla solabiliyor ya da kararabiliyor. Bazı sanatçılar eserlerinde bu farklı etkileri istiyor; bazı sanatçılar boyalar bekledikleri şekilde davranmadığında şaşırıyor.
Sanat koruma uzmanları ve koruma bilimciler, sanatçılar ve boyalarıyla ilgili bilgileri kullanarak sanat eserlerinin neden solduğunu, bozulduğunu ya da şaşırtıcı şekillerde davrandığını anlamaya ve bu bilgiyi kullanarak hasarı yavaşlatmaya veya durdurmaya çalışıyorlar. Hatta lazerler ile bazı tip hasarları bile ortadan kaldırabiliyoruz.
Boyayı ne kadar tanırsak, boyanmış nesnelerin geçmiş yaşamlarıyla ve bu nesneleri nasıl çok uzun zamanlar elimizin altında tutabileceğimizle alakalı o kadar fazla şey öğreniyoruz.
Yazarlar: Dawn Rogala & Gwenaelle Kavich/The Conversation. Çeviren: Ozan Zaloğlu.