Kısa cevap Fırlatma anında tutulan kenarına daha fazla güç uygulanması.
Fırlatılan bir cismin kendiliğinden geri dönmesi fikri gerçekten dahiyane bir keşif. Fiziğin karmaşık kurallarına karşı gelerek basit fakat eğlenceli oyuncaklardan birine dönüşen bumerang, aynı zamanda vücudu ve zihni güçlendiren bir spor aleti. Bu fonksiyonel tasarımın günümüzde daha da geliştirilmiş olmasıyla, birbirinden farklı örnekleri ortaya çıktı. Fakat hepimizin aşina olduğu standart bir bumerangı ele alırsak genelde ahşap ya da plastikten üretilmiş olduğunu görürüz. Bumerangların uzunluğu 30 ile 60 santimetre arasında değişir. Doğru biçimde fırlatıldıkları zaman, havada dairesel bir dönüş hareketi sergileyerek 15 metreye kadar uzaklaşabilir ve tekrar başlangıç noktasına geri dönerler.
Benzer boyutlarda düz ahşap Bir sopayı fırlattığınızda, yine dairesel hareketlerle uzaklaşırken, bir noktadan sonra yerçekimine yenilecek ve yavaşlayarak düşecektir. Oysa açısal avantajı nedeniyle, aynı fırlatma etkisi altındaki bir bumerang merkez noktası etrafında dönüş hareketi sergileyerek uçmaya devam eder. Tıpkı uçak kanatlarında olduğu gibi, bumerangın kanat aerodinamiğine sahip yapısı da, uçarken havanın onu alttan destekleyerek yükseltmesini sağlar. Üzerinde oluşan yerçekimi etkisiyle, havanın yarattığı bu kaldırma etkisi eşdeğerdir. Bu da bumerangın tıpkı bir helikopter gibi uçmasını sağlar. Fakat helikopter ve uçakların aksine, bumeranglar fırlatıldığı anda hangi taraftan tutulduysa, o kısımda daha çok itme etkisi gerçekleşmiştir. Bu da merkez noktasında sabit bir güç yaratır ve eninde sonunda gücün dengelenmesi için 90 derecelik bir hareketle aksi yöne doğru dönmeye başlar.
Aslında ilk olarak avcılık için tasarlanmış ve fırlatıcıya geri dönmesi amaçlanmamıştı. Asıl amacı hedefi vurmak olan av bumerangları ortalama 1 metre uzunluğunda ve oldukça ağırdı. Bu tür bir aletle hedefe isabet ettirmek daha kolay oluyordu çünkü dairesel hareketleri nedeniyle hızlı bir biçimde uzak mesafelere ulaşabiliyorlardı.