Büyük Araştırma, Hafif Ölçüde Alkol Tüketmenin Kalbe Faydalı Olmadığını Gösteriyor

1
Fotoğraf: Apolo Photographer/Unsplash

Bilim insanlarının geçmişte yürüttüğü gözleme dayalı çalışmalarda, hafif ölçüde alkol tüketmenin kalbe faydalı olabileceği öne sürülmüş. Fakat iki gün önce JAMA Network Open bülteninde yayımlanan büyük çaplı bir araştırmada, tüm seviyelerdeki alkol tüketiminin kalp damar hastalığı tehlikesinin artışıyla bağlantılı olduğu aktarılıyor. Massachusetts Genel Hastanesi (MGH), Massachusetts Teknoloji Enstitüsüne (MIT) bağlı Broad Enstitüsü ile Harvard Üniversitesinde çalışan bilim insanlarının öncülüğündeki bir araştırma takımının yayımladığı bulgular, alkol tüketiminden kaynaklandığı düşünülen faydaların, aslında hafif ila orta dereceli alkol tüketenlerde yaygın biçimde görülen diğer yaşam şekli unsurlarına bağlanabileceğini gösteriyor.

Çalışma, UK Biobank’a katılan 371.463 yetişkini kapsıyor. Katılımcıların ortalama yaşı 57 iken, ortalama alkol tüketimi ise haftada 9,2 içki olarak belirtiliyor. UK Biobank, derinlemesine genetik bilgiler ile sağlık bilgilerinin yer aldığı büyük ölçekli biyomedikal bir veri tabanı ve araştırma kaynağı niteliğinde. Önceki çalışmalarla tutarlı sonuçlara ulaşan araştırmacılar, hafif ila orta dereceli içki tüketen kişilerde kalp hastalığı tehlikesinin en düşük seviyede olduğunu ve içkiden sakınan kişilerin de bu grubu takip ettiğini bulmuş. Ağır seviyede içen kişilerde ise tehlikenin en yüksek olduğu görülmüş. Fakat araştırma takımı, hafif ila orta dereceli alkol tüketen kişilerin alkolden kaçınan kişilere göre daha sağlıklı yaşama eğilimi sergilediğini de keşfetmiş (daha fazla fiziksel faaliyet ve sebze tüketimi ile daha düşük sigara kullanımı gibi). Yaşam şeklinde sadece birkaç unsur bile göz önüne alındığında, alkol tüketimiyle ilişkilendirilen herhangi bir faydada önemli bir düşüş olduğu gözlenmiş.

Çalışmada ayrıca Mendelci rastgelleme adıyla bilinen bir yöntemdeki son teknikler de uygulanmış. Söz konusu yöntemde genetik varyantlar kullanılarak, belli bir etkiyle bir sonuç arasında gözlemlenen bağlantının bir sebep sonuç etkisiyle tutarlılık gösterip göstermediği belirleniyor. Bu örnekte ise bilim insanları, hafif alkol tüketiminin bir insanı kalp damar hastalığına karşı koruyup korumadığını araştırmış. MGH’de kalp damar uzmanı olan ve Broad Enstitüsünde çalışan kıdemli yazar Dr. Krişna G. Aragam şöyle aktarıyor: “‘Doğrusal olmayan Mendelci rastgelleme’deki yeni ve daha gelişmiş teknikler sayesinde, artık insanların genetik verisini kullanarak bir etkinin farklı seviyeleriyle ilişkilendirilen hastalık tehlikesinin yönü ve büyüklüğü değerlendirilebiliyor. Dolayısıyla biz de bu yeni tekniklerden ve biyobank popülasyonlarına ait geniş çaplı genetik ve fenotipik verilerden faydalanarak, alkol tüketim alışkanlığı ile kalp damar hastalığı arasındaki bu bağlantıyı daha iyi anlamaya çalıştık.”

Bilim insanları katılımcılardan alınan numuneler üzerinde genetik analizler yürüttükten sonra, daha yüksek alkol tüketimini haber veren genetik varyantlara sahip bireylerin gerçekten de daha yüksek miktarda alkol tüketme olasılıkları bulunduğunu ve yüksek tansiyon ile koroner kalp hastalığı geçirme ihtimallerinin de daha yüksek olduğunu keşfetmiş. Yapılan analizler, hem erkekler hem de kadınlar arasındaki alkol tüketim tayfında yer alan kalp damar hastalığı tehlikesinde de önemli farklılıklar olduğunu göstermiş. En düşük tehlike artışı haftada sıfırdan yedi içkiye gidildiğinde görülürken, haftada yeniden 14 içkiye ilerlendiğinde çok daha yüksek artışlar gözlenmiş. Haftada 21 veya daha fazla içki tüketilmesinin ise özellikle yüksek risk barındırdığı görülmüş. Bulgular kalp damar hastalığı tehlikesinde, ABD Tarım Bakanlığınca yayımlanan ulusal rehberlerde “düşük tehlikeli” olarak addedilen seviyelerde bile artış yaşandığını öne sürüyor (ör. erkeklerde günde iki içkinin ve kadınlarda günde bir içkinin altındaki seviyelerde).

 

 

 

 

Kaynak: Massachusetts Genel Hastanesi. Çeviren: Ozan Zaloğlu.

1 Yorum

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz