Çıngıraklı Yılanın Çıngırakları, İnsan Kulağını Kandırıyor

0
Bir çıngıraklı yılan. Fotoğraf: Duncan Sanchez/Unsplash

Çıngıraklı yılanlar, olası tehditler yaklaşırken çıngıraklarının sesini artırıyorlar. Yüksek frekanslı moda yapılan ani geçiş, insanların da içinde bulunduğu dinleyicilerin yılanları gerçekte olduklarından daha yakında zannetmesine sebep oluyor. Çalışma dört gün önce Current Biology bülteninde yayımlandı.

Graz Üniversitesi’nde çalışan ve makalenin eş yazarlarından olan Boris Changnaud şöyle söylüyor: “Çıngıraklı yılanın akustik davranışı, onlarca yıldır yılanın mevcudiyeti konusunda basit bir akustik sinyal şeklinde yorumlanıyordu. Fakat elde ettiğimiz veriler, bunun aslında çok daha karmaşık bir türler arası iletişim sinyali olduğunu gösteriyor. Yüksek frekanslı moda yapılan ani geçiş, aslında dinleyiciyi ses kaynağına olan gerçek uzaklığı konusunda yanıltan akıllı bir sinyal şeklinde davranıyor. Dinleyicinin mesafeyi yanlış yorumlaması, bu sebeple bir emniyet mesafesi meydana getiriyor.”

Çıngıraklı yılanlar, diğer hayvanları kendi mevcudiyetlerine karşı uyarmak için kuyruklarını güçlü şekilde sallıyorlar. Yapılan önceki çalışmalarda, bu çıngırdama sesinin frekansının değiştiği gösterilmiş ancak söz konusu olgunun davranış yönünden ne anlama geldiği veya dinleyicilere hangi mesajı gönderdiği pek bilinmiyormuş. Bu gizemin ipuçlarından biri de, Changnaud’un bir hayvan tesisini ziyareti sırasında ortaya çıkmış. Changnaud, çıngıraklı yılanlara yaklaştığında çıngırdama frekansının arttığını fakat uzaklaştığında azaldığını fark etmiş.

Changnaud ile takımı bu basit gözleme dayalı olarak, cisimlerin çıngıraklı yılanlara doğru hareket ediyor gibi göründüğü çeşitli deneyler yürütmüşler. Kullandıkları cisimlerden biri insan benzeri bir gövdeyken, diğeri ise boyutunun artmasıyla yaklaşıyor gibi görünen siyah bir diskmiş. Çıngırdama hızı, olası tehditler yaklaştıkça 40 Hz civarına kadar yükselmiş ve sonrasında aniden, çok daha yüksek olan 60 ile 100 Hz arasındaki frekans aralığına geçmiş.

Elde edilen ilave sonuçlar, çıngıraklı yılanların çıngırdama hızlarını bir cismin boyutundan ziyade yaklaşma hızına göre ayarladıklarını göstermiş. “Fiili koşullarda çıngıraklı yılanlar, yaklaşan memelileri tespit etmek için ek titreşim sinyallerinden ve kızılötesi sinyallerden yararlanıyor” diyor Chagnaud. “Bu nedenle, çıngırdama tepkilerinin çok daha kuvvetli olmasını bekleyebiliriz.”

Araştırmacılar diğer insanların çıngırdama faaliyetindeki bu değişimi nasıl algıladığını test etmek üzere bir sanal gerçeklik ortamı oluşturmuş ve 11 katılımcıyı çayırlık bir alandan geçirerek gizli bir yılana doğru götürmüşler. Yılanın çıngırdama hızı, insanlar yaklaştıkça artmış ve 4 metrelik sanal bir uzaklıkta aniden 70 Hz’e fırlamış. Dinleyicilerden, ses kaynağının ne zaman 1 metre uzaktaymış gibi geldiğini belirtmeleri istenmiş. Çıngırdama frekansındaki bu ani artış, katılımcıların sanal yılana olan uzaklıklarını normalden eksik tahmin tahmin etmelerine sebep olmuş.

“Yılanlar sadece varlıklarını bildirmek için çıngırdamıyorlar” diyor Chagnaud. “Bu canlılarda, tıpkı geriye doğru giden arabalarda bulunanlara benzeyen sesli mesafe uyarısı gibi yenilikçi bir çözüm evrimleşmiş. Evrim rastgele gerçekleşen bir süreç ve günümüzdeki bakış açısına göre zarif bir tasarım şeklinde yorumlayabildiğimiz bu şey, aslında büyük memelilerle karşılaşmış yılanlarda gerçekleşen binlerce denemenin bir sonucu. Yılan çıngırdaması, memelilerin işitsel algılamasıyla eş zamanlı şekilde deneme yanılma yoluyla evrimleşmiş ve bu yılanları, üzerlerine basılmaktan en iyi kaçınan yılanlar haline getirmiş.

 

 

 

 

Kaynak: Cell Basın. Çeviren: Ozan Zaloğlu.

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz