İngiltere’de yürütülen ve sonuçları iki hafta önce yayımlanan bir araştırma, COVID-19 salgını esnasında yürürlüğe konan sosyal ve fiziksel mesafe önlemlerinin insanların zaman algısını değiştirdiğini öne sürüyor.
Önceki araştırmalarda, bir insanın zamanın ne kadar hızlı geçtiğine yönelik algısının kişinin duygularına, yerine getirmesi gereken günlük görev miktarına ve diğer etmenlere bağlı olduğu öne sürülmüş. Fakat bu araştırmaların çoğu, normal gündelik yaşamla sınırlı olmuş. COVID-19 salgını sırasında yürürlüğe konan sosyal ve fiziksel mesafe önlemleri, yaşamın günlük rutininde meydana gelen önemli değişimlerin zaman algısını nasıl etkilediğini incelemek açısından benzersiz bir fırsat sağlıyor.
Ogden, deneklerin internetten katılabildiği bir anket oluşturmuş. Bu ankette katılımcılardan; hem bir gün boyunca hem de bir bütün hafta boyunca, zamanın normale kıyasla ne kadar hızlı geçtiğini değerlendirmeleri istenmiş. Ankette ayrıca insanların duygusal durumları, iş yükleri ve sosyal etkileşime yönelik hoşnutluk seviyeleri de değerlendirilmiş. Nihai analizde, anketi 7 Nisan ile 30 Nisan 2020 tarihleri arasında cevaplayan ve İngiltere’de yaşayan 604 katılımcı yer almış.
Katılımcıların yüzde 80’inden fazlasının, izolasyon öncesine kıyasla izolasyon döneminde; zamanın ne kadar hızlı geçtiğini algılamada değişimler yaşadıkları bulunmuş. Genelde yaşlı olanlar veya mevcut sosyal etkileşim seviyelerinden daha çok hoşnutsuzluk duyanlar, zamanın bir gün veya hafta boyunca daha yavaş geçtiğini düşünmüş. Zamanın bir gün boyunca daha yavaş geçmesi, daha yüksek stres ve daha düşük bir iş yüküyle de ilişkilendirilmiş.
PLOS/ScienceDaily. Ç: O.