Araştırmacılar, COVID-19 hastalarının koku duyularını neden kaybettiğini açıklayabilen bir mekanizma keşfetmişler.
Beş gün önce Cell bülteninde çevrim içi olarak yayımlanan yeni çalışmada, salgın virüsü SARS-CoV-2 enfeksiyonunun koku reseptörlerinin faaliyetini dolaylı şekilde azalttığı bulunmuş. Koku reseptörleri, burundaki sinir hücrelerinin yüzeylerinde bulunan ve kokularla ilişkili molekülleri tespit eden proteinlerden oluşuyor.
New York Üniversitesi Grossman Tıp Fakültesi ve Columbia Üniversitesinde çalışan araştırmacıların öncülük ettiği yeni çalışma, COVID-19’un başka tip beyin hücreleri üzerindeki etkilerinin yanında bilinç bulanıklığı, baş ağrısı ve depresyon gibi bir süre devam eden diğer nörolojik etkilerine de ışık tutabilir.
Yapılan deneyler, virüsün koklama duyusuyla ilgili dokulardaki sinir hücrelerinin (nöron) civarında bulunması durumunda bölgeye enfeksiyonu algılayıp karşılık veren bağışıklık hücrelerinin, mikrogliyaların ve T hücrelerinin akın ettiğini göstermiş. Çalışmanın yazarlarına göre bu gibi hücreler, sitokin adı verilen ve virüs onlara bulaşamasa dahi koku duyusuyla ilgili sinir hücrelerinin genetik faaliyetini değiştiren proteinler yayıyor. Araştırma takımının kuramına göre bağışıklık hücrelerinin faaliyeti beyin gibi diğer yerlerde hızla kaybolurken, bağışıklık sinyalleri ise koku reseptörlerinin toparlanması için gereken genlerin faaliyetini azaltacak şekilde devam ediyor.
NYU Langone Tıp Merkezi Mikrobiyoloji Bölümünde çalışan ve eş yazar Profesör Benjamin tenOever şöyle aktarıyor: “Bulgularımız, COVID-19’daki koku duyusu kaybına ve bu durumun uzun süre devam eden COVID-19 biyolojisinin temelini nasıl oluşturabileceğine yönelik ilk mekanik açıklamayı sağlıyor. Yeni çalışmada, tenOever grubunun başka bir çalışmasına ek olarak insan vücudundaki hücrelerin %1’inden azına bulaşan bu salgın virüsünün birçok organda nasıl böyle ciddi hasarlara sebep olabileceği de gösteriliyor.”
Araştırmacılara göre COVID-19’a özgü belirtilerden biri de, koku duyusunun nezle gibi diğer enfeksiyonlarda görülen burun tıkanıklığı olmadan kaybolması. Koku duyusu kaybı çoğu vakada sadece birkaç hafta sürerken, COVID-19 hastalarının yüzde 12’sinden fazlasında ise koklama kabiliyetinde devam eden bir azalma şeklinde (hipozmi) veya kişinin aynı kokuyu algılama şeklindeki değişimler biçiminde (parozmi) sürüyor.
Kaynak: New York Üniversitesi Langone Tıp Merkezi/New York Üniversitesi Grossman Tıp Fakültesi. Çeviren: Ozan Zaloğlu.