Dev Bir Yılanı Termometre Olarak Kullanabilir Miyiz?

0

team jerseys
custom jerseys
adidas yeezy foam runner onyx
nfl store
human hair wigs
custom jersey
nike air jordan 11
new wigs 2023
curly wigs
best sex toys
nfl chicago bears
sex toys
nike air jordan black
best team in nfl 2022
cute wigs
Bir önceki yazımızda korkularımızı tetikleyen örümceklerin ve böceklerin dahil olduğu şube olan eklembacaklılar şubesinin devlerini sizler ile buluşturmuştuk. Bugün ise eklembacaklılardan sonra korktuğumuz bir diğer canlı grubu olan yılanlardan bahsedeceğiz fakat bu alelade bir yılan olmayacak. Tıpkı eklembacaklılar yazımızdaki uç boyutlara ulaşabilen örnekler gibi, bugün de yılanların en büyüğü ile; yani Titanoboa ile sizleri tanıştıracağız. Yılan korkusu olan okuyucularımız için baştan söyleyelim bahsedeceğimiz yılan günümüzde yaşamamaktadır. Eğer bu bilgi sizleri birazcık daha rahatlatmayı başarabildi ise dev yılan Titanoboa’yı yakından tanımaya başlayalım.

Kolombiya’nın kuzeydoğusundaki La Guajira’da keşfedilen Titanoboa, yine aynı bölgede yaşadığı düşünülen büyük yılanların soyunu temsil etmektedir. Bahsettiğimiz üzere nesli tükenmiş olan bu cins, 2009 yılında Kolombiya’nın Cerrejón Formasyonu adı verilen ve günümüzde zengin bitümlü kömür yataklarını barındıran alanda keşfedilmiştir. Yapılan kazıda Titanoboa cinsinin 28 farklı bireyine ait fosil kalıntısına rastlanılmıştır.

Sol üst köşede yer alan küçük beyaz renkli omur günümüzde yaşamakta olan 3.4 metrelik Boa Yılanı’nın (Boa constrictor) omurlarından biridir.

Titanoboa cerrejonensis olarak isimlendirilen bu devasa yılan, devasalığını cins adında da yansıtmaktadır. Bunu, cins adını oluşturan Titanoboa kelimesinin “Titanik boa” anlamına gelmesiyle rahatlıkla anlayabilirsiniz. Tanımlayıcı ismi ise fosillerin bulunduğu Cerrejón kömür madenini ve aynı şekilde bahsini ettiğimiz Cerrejón formasyonunu ifade etmektedir.

Boyutları 12,8-14,3 metreyle yaklaşık bir tır boyutuna ulaşabilen bu devasa yılan 1.135 kilograma varan ağırlığı ile de günümüz yılanlarının hormonlu bir versiyonu gibidir. Elbette, böylesine devasa bir canlının dağılım gösterdiği alanın mutlak uç avcısı olarak adlandırılmasını bekleriz, öyle değil mi? Fakat diş yapıları ve pozisyonları göz önüne alındığında, günümüzde yaşayan tüm boa yılanlarından ayrılarak besin tercihlerini küçük memelilerden ziyade balıklardan yana kullandığı düşünülüyor.

Peki geçmişte yaşamış olan bir canlının 12,8 metrelik bir boya sahip olduğu nasıl tespit edildi? Fosilleri hiç bozulmamış bir şekilde 12,8 metre boyunca uzanmakta mıydı? Elbette, hayır. Yılana ait fosilleşmiş omurların boyutları ve şekilleri, günümüz yılanlarının boyutlarıyla karşılaştırıldı ve ne kadarlık bir uzunluğa sahip olabileceği çeşitli formüller ile tahmin edildi. Bu işlem o kadar etkilidir ki, günümüzde pek çok fosil için aynı yönteme başvurulmaktadır. Fakat her canlı grubunun proporsiyonları birbirinden farklı olduğu için özel formüller uygulanmaktadır.

Böylesine devasa bir canlı nasıl bir alanda yaşadı? Titanoboa’nın, günümüzden 58 ila 60 milyon yıl önce Güney Amerika’daki ilkin yağmur ormanlarında yaşadığı düşünülmektedir. Ekosistemini büyük Crocodylomorpha ve büyük kaplumbağalarla paylaştığı düşünülüyor. Balıklar ile beslendiği için çok muhtemelen sulak alanların çevresinde dağılım gösteren yırtıcılardan biriydi.


Peki devasa bir yılan, yaşamış olduğu dönemin iklimi hakkında bize bilgi sunabilir mi? Yılanlar poikilotermik yani değişken sıcakkanlı canlılardan oldukları için ektotermik (dışarıdan ısı alan) bir yapıya sahiplerdir. Haliyle böylesine devasa bir canlının aktif bir şekilde hareket edebilmesi ve avlanabilmesi adına yaratığın yaşam alanı olan tropiklerin sıcak olmasını beklemekteyiz. Hatta yapılan tahminlere göre sıcaklığın ortalama 32 ila 34°C arasında olduğunu düşünülmektedir. İşin güzel tarafı ise bu aralığının Paleosen dönemde yüksek atmosferik karbondioksit konsantrasyon izlerine rastlanılmasıyla tutarlı bir tavır sergilemesiydi.

Dünya’nın daha sıcak iklime sahip olmasının, T. Cerrejonensis’in yaşadığı dönemdeki yılanların modern yılanlardan çok daha büyük boyutlara ulaşmasına olanak sağladığı düşünülüyor. Bu düşüncenin çıkış noktası ise günümüzde yaşayan büyük yılanların, yüksek sıcaklıkların hâkim olduğu Güney Amerika ve Güneydoğu Asya tropiklerinde yaşamlarını sürdürmeleri.

Fakat elbette bu durum tek bir parametreye bağlı olmazdı, bu yüzden birçok araştırmacı bu fikre katılmadı. Fakat çok daha temel bazı sorunlar vardı. Kullanılan matematiksel modelleme, Avustralya’da keşfedilen ılıman bir iklimde yaşayan kertenkele fosiline uygulandığında; günümüz tropikal iklimde yaşamını sürdüren kertenkeleler için 10 ila 14 m’lik bir boy skalası sunmaktaydı. Bu elbette işleri biraz karıştırmıştı. Aynı dergide yayınlanan bir başka eleştiride ise bir biyomekanik uzmanı, yılanın çok büyük olabileceğini ve ortam sıcaklığının mevcut tahmin olan 32o C’den dört ila altı derece daha soğuk olması gerektiğini söyledi. Yılanın sıcaklığındaki bu değişimin üstesinden ise mevcut metabolik faaliyetlerine bağlı ısı üretimi sayesinde gelebileceğini savundu.

Hazırlayan: Akın Karahasan

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz