Balık olmak sıkıcı bir şey.
İnsanların gözleri, genelde hayvanlar aleminde en iyinin en iyisi olarak düşünülmez. Kediler, karanlıkta gerçekten iyi şekilde görebilirler ve bazı örümceklerde, size dikilmiş 12 tane göz vardır.
Ancak yeni bir çalışmanın öne sürdüğüne göre, gözlerimizden epey memnun olmamız lazım; çünkü görüş yeteneğimizin keskinliği, diğer çoğu hayvanın kilometrelerce üzerinde bulunuyor.
Duke Üniversitesindeki araştırmacılar, birçok farklı türün görme yeteneğini karşılaştırıp sıraladılar ve bu yeteneklerin tam olarak ne kadar keskin veya bulanık olduğunu anlamaya çalıştılar.
Duke Üniversitesinde görme konusunda uzman bir çevrebilimci olan Eleanor Caves, çoğu türün “dünyayı bizden çok daha az detaylı şekilde gördüğünü” söylüyor.
Gidip bir sinekten veya bir kartaldan, göz tablosundaki harfleri okumalarını isteyemezsiniz. Araştırmacılar bunun yerine gözlerin anatomisine baktılar ve davranış testlerini kullanarak farklı hayvanların görüş keskinliğini keşfettiler.
Araştırmacılar, keskinliği belirlemek için ‘derece başına devir’ adı verilen bir ölçüm yöntemini kullandılar. Daha sonra bu bilgiyi, söz konusu hayvanların göreceği türden görüntüleri gösteren bir çeşit bilgisayar yazılımına aktardılar.
İnsanlar, derece başına yaklaşık 60 devri çözebiliyorlar; yani, bir görüş derecesi içerisinde 60 çift siyah ve beyaz renkli paralel çizgiyi görebiliyoruz. Bundan da fazlası; çizgilerin hepsi bir araya gelerek griye dönüşüyor.
Takım, şempanzelerin ve diğer primatların da bizimle hemen hemen aynı seviyede detay gördüğünü buldu. Bu çok şaşırtıcı bir şey değil.
İlginç şekilde, birçok hayvan bizden daha detaylı görmüyor; tabi birkaç yırtıcı kuş hariç. Bu kuşlar, insanların görme netliği sınırının neredeyse iki katını görebiliyorlar.
Araştırmacıların bahsettiği örneklerden biri, Avustralya’daki kama kuyruklu kartal. Kendisi, derece başına 140 devir görebiliyor. Bu; kuşlar gökyüzünde binlerce metre yükseklikteyken, yerde hızla kaçan küçük keselileri seçmede faydalı bir şey.
Araştırmacılar, balıkların ve çoğu kuşun derece başına yaklaşık 30 devir gördüğünü ve fillerin ise sadece yaklaşık 10 tane görebildiğini buldular.
Derece başına on devir, bir insanın resmî şekilde kör olarak sınıflandırıldığı seviye. Fakat aslında çoğu hayvan ve böcek, bu çizginin altında yer alıyor.
Görsel bir keskinlik sıralamasından ayrı olarak, bu bulguların hayvanların ekolojisi hakkında anladıklarımıza dair olan etkileri özellikle ilgi çekici.
Mesela temizlikçi karidesin parlak renkleri ve ‘müşteri’ olan bir balığı gördüğünde hareket eden duyargası varsa; bunu diğer karideslerin yararına mı yoksa temizlediği balıkların yararına mı yapıyor?
Takım, tezinde şöyle yazıyor: “Karidesler muhtemelen birbirlerinin renk desenlerini ayırt edemiyorlar; üstelik 2 cm kadar yakından bile … fakat balık izleyiciler, onların hem renk desenlerini hem de antenlerini en az 10 cm’lik bir uzaklıktan çeşitli keskinliklerde görebiliyorlar.”
“Bu nedenle, bu özgün renk desenleri ve duyargaç oynatma davranışları, temizlikçi karidesler bunları ayırt edemese bile muhtemelen müşterilere yöneltilen sinyaller şeklinde görev görüyorlar.”
Bir diğer örnek ise, bir kelebeğin kanatları olabilir; kelebekler muhtemelen birbirlerinin desenlerini göremiyorlar ancak kuşlar görebiliyor.
“Hayvanların birbirleriyle etkileşimleri üzerinde çalışma yapan araştırmacılar, farklı türlerin, detayları bizimle aynı şekilde algıladıklarını varsaymamalılar” diyor Caves.
Bu arada, beyindeki ‘ileri işleme’ çeşitleri sebebiyle, sınırlı keskinliğe sahip örümceklerin, balıkların ve diğer herhangi bir hayvanın aslında çalışmanın belirttiğinden daha iyi şekilde görebiliyor olabileceğini belirtmekte fayda var.
Takım bu noktada sadece gözlerle çalışma yapıyor ve hayvanın beyninin, gerçekte görüntüyle ne yaptığını söyleyemiyor.
Caves, Live Science sitesinden Yasemin Şaplakoğlu’na şöyle söylüyor: “Mesela bir kartal, aynı bilgisayar yazılımıyla insanın görüş yeteneğine bakacak olsaydı, bizim dünyamızı bulanık olarak düşünürdü; ama öyle değil.”
Yazılım, “sadece hangi görsel bilginin mevcut olduğunu söylüyor.”
Ancak, “hiç almadığınız bir bilgiyi kullanamazsınız; eğer keskinlik çok düşükse ve belli bir detayı tespit edemiyorsanız, muhtemelen bu; beyninizin sonradan üstünde daha fazla çalışacağı bir şey değildir.”
Bu yüzden bu çalışma, sahip olduğu kısıtlamalara rağmen, hayvanlar aleminin geri kalanının etrafımızdaki dünyayı nasıl gördüğüne dair büyüleyici fikirler sunuyor.
Araştırma Trends in Ecology and Evolution bülteninde yayınlandı.
ScienceAlert