Doğu Anadolu Fay Hattı’nın Kaç Yaşında Olduğu Bulundu

0
Bir fay hattı. Fotoğraf: Kyodo

Minnesota Üniversitesinin öncülüğünde çalışan uluslararası bir araştırma takımı, Türkiye’nin doğusundan orta-güney kısmına kadar uzanan ve Anadolu tektonik levhasının oluşumunda rol oynayan Doğu Anadolu fay hattının yaşını ve oluşum sürecini ilk defa doğru şekilde belirlediğini aktarıyor.

Fay hattı, Şubat ayındaki Kahramanmaraş depreminin gerçekleştiği bölgeydi. Depremlerin zamanı ve büyüklüğünü tahmin etmeye yardımcı olmasa da, yerbilimcilerin bölgenin ne kadar zamandır sismik olarak aktif olduğunu ve büyük depremlerin bölgeyi zamanla nasıl şekillendirdiğini daha iyi anlamasına olanak sağlayan bulgular, altyapı ve evlerin yapılacağı yerler hakkında alınacak kararlara yön verebilir.

Makale, Amerika Yerbilim Derneğince yayımlanan ve yerbilimleri alanlarında faaliyet gösteren hakem denetimli öncü akademik bülten Geology‘de yayımlandı.

Dünya’nın yüzeyinde gördüğümüz kırıklar, gezegenin devasa tektonik levhalarının hareket etmesiyle oluşan birer çatlak. Bu hareketler basıncın birikmesine sebep olurken, bu basıncın serbest kalması ise insanların yüzeyde yaşadığı depremlere sebep oluyor.

Minnesota Üniversitesi Dünya ve Çevre Bilimleri Fakültesinde çalışan makalenin baş yazarı Prof. Donna Whitney, “Dünya’da çok sayıda tektonik levha var” diyor. “Şekilleri, boyutları ve konumları zamanla değişiyor fakat çok nadiren de olsa oluşumlarına tanıklık ediyoruz. Anadolu levhası, jeolojik anlamda çok yakın bir tarihte oluşmuş. Dolasıyla jeolojisini inceleyerek, bu levhayı oluşturan süreçleri ortaya çıkarmak daha kolay. Anadolu levhasının ve Doğu Anadolu fayının yaşıyla ilgili çok tartışma yaşandı. Fakat biz, verilerimizle birlikte muhtemelen beş milyon yıl önce oluştuğunu gösterebiliyoruz.”

Araştırmacıların bulguları, ABD Ulusal Bilim Vakfınca fonlanan ve Whitney’nin önayak olduğu Kıtasal Dinamikler-Orta Anadolu Tektonikleri (CD-CAT) projesinden çıkmış. Birden fazla ülkeyi ve yerbilim dalını bir araya getiren projede, Anadolu levhası ve levhayla ilişkili fay bölgeleri inceleniyor.

Whitney ve araştırma takımı, Anadolu levhasının orta kısmının onlarca milyon yıldır şekil değiştirdiğini gösteren kanıtlara ulaştığı için levha üzerinde çalışmaya 2011 yılında başlamış. Söz konusu süreç, genelde tektonik levhaların sadece kenarlarında gerçekleşiyor. Ardından beş milyon yıl önce çarpıcı bir değişim yaşanmış. Bu zamandan beri ise neredeyse bütün tektonik hareketler, deprem meydana getiren iki büyük fayın; Kuzey Anadolu Fayı ve Doğu Anadolu Fayı’nın etrafında toplanmış.

CD-CAT projesinde çalışan araştırmacılar, Doğu Anadolu fayındaki kayaların soğuma tarihini belirleyip proje sırasında toplanan sismik verilere bakarak, kıtaların ve bölgenin altındaki mantonun yapısını belirleyip, bu beş milyon yıllık noktanın Anadolu levhasının oluşumunu temsil ettiğini doğrulamışlar.

“Bu bölgenin sismik tarihinin bilinmesi, insanların bölge ile etkileşim şekliyle ilişkili felaketlerin önceden tahmin edilmesi yönünden çok önemli” diyor Whitney. “Bu fayda belli bir zamanda ‘X’ büyüklüğünde bir depremin olup olmayacağını tahmin edemiyoruz ancak fayın geçmişteki faaliyetinden, önceki olayların büyüklüğünden ve fay hattının bölgeyi nasıl etkilediğinden anlam çıkarabiliriz. Bu yapıları anlamamız gerekiyor çünkü yakınlarında insanlar yaşıyor ve altyapı var.”

Whitney’e ek olarak, çalışmaya büyük katkı sunan iki diğer isim ise Purdue Üniversitesinde çalışan yardımcı sismoloji profesörü Jonathan Delph ve yaş verisi analizinin büyük bir kısmını halleden, Arizona Üniversitesinde çalışan yer kronoloğu Stuart Thomson olmuş.

Takımın diğer üyeleri ise Ortadoğu Teknik Üniversitesinde çalışan Nurettin Kaymakçı ve Bora Rojay, İstanbul Teknik Üniversitesinde çalışan Aral Okay, Twin Cities – Minnesota Üniversitesinde çalışan Christian Teyssier, Arizona Üniversitesinde çalışan Susan Beck, Lyon Üniversitesinde çalışan Gilles Brocard, ABD Jeolojik Tetkik Kurumundan Michael Cosca, Northern Arizona Üniversitesinden Michael Darin ve Paul Umhoefer ve Graz Üniversitesinden Maud Meijers.

 

Kaynak: Minnesota Üniversitesi. Çeviren: Ozan Zaloğlu.

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz