Dron, Boğulan Bir Gencin Hayatını Kurtardı

0
Su altı akıntıları sık sık girdap dalgaları ve anafor ile karıştırılıyor. Fotoğraf: Deposit Photos/RJLERICH

Hızlı düşünen bir balıkçı cihaza can yeleği bağlamış.

Dronlar ihtilaflı bir konu olabilir ama bazı kullanım alanları var (kitlesel paniğe yol açmanın ötesinde). Profesyonel pilotsuz hava taşıtları (UAV), koruma çalışmaları ve mühendislik projelerine halihazırda yardımcı oluyor fakat kişisel kullanım amaçlı dronlar bile tatilde havadan güzel çekimler yapmanın ötesinde işler başarıyor. Geçenlerde ABD’nin Florida eyaletinde meydana gelen bir acil durum vakasında bir adamın dronu, bir gencin hayatının kurtulmasına yardımcı oldu.

Bu ayın başlarında Andrew Smith isimli amatör bir köpekbalığı balıkçısı, bir arkadaşını işten çıktıktan sonra kendisiyle Pensacola Sahili’ne gelmeye ikna etmiş. Fakat öylesine gittikleri bu sahil gezintisi, vardıktan sonra 10 dakika bile geçmeden tam teşekküllü bir kriz haline gelmiş.

“Orada otururken bu kız koşarak geldi ve yüzme bilen biri olup olmadığını sordu” diyor Smith yerel haber kanalı WSVN‘ye. “Ben ise ‘Hayır, kesinlikle yüzemiyorum’ dedim, kız koşturup çığlık atıyor ve kimse yüzemiyordu.”

Görgü tanıkları kısa süre sonra bu gencin arkadaşının bir su altı akıntısıyla denize sürüklendiğini öğrenmişti. Su altı akıntıları, rüzgar ve kırılan dalgaların yüzeydeki suyu karaya doğru ittiği zaman ortaya çıkan, kıyıdan uzakta, güçlü ve bölgesel akıntılardır. Bunun sonucunda kıyı kenarındaki su seviyesinin hafif biçimde yükselmesi, aşırı suyun en az direnç gösteren güzergâh yoluyla denize geri akmasına sebep olur. Bir kıyı kordonu veya resifteki hafif derin alanlar bu kuvveti artırarak, cisim veya insanları oluşan bu boşluktan çeker.

Su altı akıntıları sık sık, aslında hiçbiri sizi aşağı doğru çekmeyen girdap dalgaları ve anafor ile karıştırılıyor. Bunların en güçlü hali su yüzeyinin yakınında ve sizi kırılan dalga hattının ötesine taşıyorlar. ABD Okyanus ve Atmosfer Dairesi (NOAA), 2015 ve 2024 yılları arasında ABD kıyılarında su altı akıntılarından her yıl ortalama 76 kişinin boğulduğunu tahmin ediyor.

Durumun o an daha da ciddiyet kazanmasıyla birlikte Smith’in aklına aniden bir fikir gelmiş. Yanında getirdiği drona bir can yeleği bağlamış ve onu boğulan kıza doğru yönlendirmeye başlamış. Kuvvetli rüzgarlar, ilk kurtarma girişimini zorlaştırmış.

“Berbat bir ıskalama olmuştu” sözleriyle hatırlıyor Smith o anları. “Çok erken bırakmıştım, çok rüzgar vardı. Hiç yakınına gitmemişti.”

Kız o noktada yaklaşık beş dakikadır akıntılara karşı mücadele ediyormuş. Maalesef Smith’in yakınında, yeniden denemek için sadece tek bir yüzdürme aleti varmış.

“O kadardı, elimizdeki son fırsat buydu.”

Rüzgara göre ayarlama yaptıktan sonra bir kez daha denemiş. Bu defa atış çok daha isabetli olmuş; genç can yeleğini yakalayarak, acil durum ekipleri gelene kadar birkaç dakika daha dayanmayı başarmış.

“İkinci atışta olmamış olsaydı, bunu başaramazdı. Acil Tıp Servisi de (ATS) yapamayacağını söyledi” diyor Smith.

Check-up yapıldıktan sonra, ATS kızda ciddi bir yaralanma olmadığını ve eve gidebileceğini onaylamış; ama babası Smith ile konuşmadan önce değil.

“Benimle yaklaşık beş dakika konuştu, bana onun koruyucu meleği olduğumu söyleyip teşekkür etti. Çok çılgıncaydı” diyor.

Kendini dron destekli kurtarma beklentisi olmadan su altı akıntısına kapılmış halde bulanlar için yapılacak en iyi şey, paniğe veya suya karşı mücadele etmeye direnmek. Uzmanlar bunun yerine akıntıya karşı yüzmeye çalışmayı öneriyor; genelde de kıyıya paralel şekilde. Su altı akıntıları genelde çok geniş olmaz, dolayısıyla akıntının çekiminden bu şekilde kurtulmak genelde mümkün. Bir diğer seçenek de akıntının sizi kırılan dalgaların ötesine doğru çekmesine izin vermek olabilir. Su altı akıntıları oradan sonra dağılır ve siz de ya kıyıya yüzmeye başlayabilir ya da bir cankurtaran ya da ATS personeli gelene kadar adımlayabilirsiniz.

Yazar: Andrew Paul/Popular Science. Çeviren: Ozan Zaloğlu.

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz