Dünya’nın nehirlerindeki ilaç kalıntılarının incelendiği yeni bir çalışmada araştırmacılar, incelenen bölgelerin dörtte birinden fazlasında zehirli olabilecek seviyelerde ilaç yoğunluğuna rastlamışlar.
128 araştırmacı tarafından yürütülen yeni çalışmada, aralarında Londra’daki Thames Nehri ve Brezilya’daki Amazon Nehri’nin de aralarında bulunduğu dünya çapındaki 258 nehir incelenmiş. Bu nehirlerde karbamazepin, metformin ve kafein gibi 61 ilacın mevcudiyeti ölçülmüş.
Çevredeki ilaç kirliliğinin küresel ölçekte incelendiği ilk gerçek araştırma olan bu çalışma, York Üniversitesi öncülüğünde yürütülen ve geride bıraktığımız iki yılda önemli ölçüde genişleyen Küresel İlaç İzleme Projesi’nin bir parçası konumunda.
Araştırmacılar son çalışmayla birlikte şu bulgulara ulaşmış:
- İlaç kirliliği, suları her kıtada kirletiyor.
- Bir ülkenin sosyoekonomik durumu ile nehirlerindeki ilaç kirliliğinin yüksek olması arasında güçlü bağlantılar var (kirlilik en fazla düşük-orta gelirli ülkelerde görülüyor).
- Yüksek seviyedeki ilaç kirliliği, en çok yüksek ortalama yaşlı bölgelerin yanında yüksek bölgesel işsizlik ve yoksulluk oranlarıyla olumlu bağlantı sergiliyor.
- Dünyanın en kirli ülkeleri ve bölgeleri, en az araştırma yapılan yerler (Sahra altı Afrika, Güney Amerika ve Güney Asya’nın bazı bölgeleri).
- En yüksek seviyedeki ilaç kirliliğiyle en fazla ilişkili olan unsurlar arasında çöplerin nehir yataklarına dökülmesi, atık su altyapısı ve ilaç üretiminin yetersiz olması ile artık barındıran septik tank içeriklerinin nehirlere dökülmesi yer alıyor.
Bulgular PNAS bülteninde yayımlandı.
Kaynak: York Üniversitesi. Çeviren: Ozan Zaloğlu.