Bilim insanları, Dünya’nın yörüngesinin küresel buz devri döngülerine yön vermedeki rolüne ilişkin uzun zamandır süregelen bir soruya nihayet cevap buldu.
Cardiff Üniversitesinde çalışan bir araştırma takımı, beş gün önce Science bülteninde yayımlanan yeni bir çalışmada Dünya’nın Güneş etrafında döndüğü sırada oluşan eğilme ve sallantıların, son 2 milyon yıl kadarlık dönemde Kuzey Yarımküre’deki buzul katmanlarının erimesini tam olarak nasıl etkilediğini belirlemeyi başarmış.
Bilim insanları Kuzey Yarımküre’deki devasa buzul katmanlarında gerçekleşen artış ve azalmaların, Dünya’nın Güneş etrafındaki yörünge geometrisinde meydana gelen değişimlerden kaynaklandığını uzun süredir biliyordu.
Dünya’nın geometrisinde, buz katmanlarının erimesini etkileyebilen iki unsur bulunuyor: Bunlar ise eğiklik ve yalpalama.
Eğiklik, Dünya Güneş’in etrafında dönerken gezegenin eğim açısını temsil ediyor ve farklı mevsimlerin oluşmasına sebebiyet veriyor.
Yalpalama ise Dünya döndükçe, hafif derecede dengesiz bir topaca çok benzer şekilde sallanmasını temsil ediyor. Bu sallantının açısı ise bazen Kuzey Yarımküre’nin Güneş’e en yakın konumuna ulaştığı, diğer zamanlar da Güney Yarımküre’nin en yakın konumuna ulaştığı anlamına geliyor. Dolayısıyla yaklaşık her 10.000 yılda bir, yarımkürelerden birinde diğerine kıyasla daha sıcak yazlar yaşanıyor.
Bilim insanları yaklaşık son bir milyon yıllık dönemde, eğiklik ve yalpalamanın Kuzey Yarımküre’deki buzul katmanlarının artması ve azalması üzerinde iklim sistemindeki karmaşık etkileşimler yoluyla meydana getirdiği birleşik etkinin, buz devri döngülerinin yaklaşık 100 bin yıl sürmesiyle sonuçlandığını belirlemişler.
Fakat 1 milyon yıldan önce; erken Pleistosen şeklinde bilinen bir dönemde, buz devri döngülerinin süresi sadece eğiklikle belirlenmiş ve söz konusu buz devri döngüleri neredeyse tam 41.000 yıl uzunluktaymış.
Yalpalamanın bu dönemdeki buz devri döngülerine yön verme konusunda neden daha önemli bir rol oynamadığı ise onlarca yıldır bilim insanlarının kafasını karıştırmış.
Cardiff Üniversitesinde çalışan araştırma takımı, yeni çalışmasında yalpalamanın aslında erken Pleistosen sırasında bir rol oynadığını akla getiren yeni bulguları ortaya çıkarıyor.
Bilim insanlarının elde ettiği sonuçlar, yalpalamanın yön verdiği daha şiddetli yaz mevsimlerinin her zaman Kuzey Yarımküre’deki buz katmanlarının erimesine sebep olduğunu; fakat 1 milyon yıldan önce bu olayların o kadar yıkıcı olmadığını ve buz katmanlarının tamamen çökmesine yol açmadığını gösteriyor.
Cardiff Üniversitesi Dünya ve Çevre Bilimleri Anabilim Dalında çalışan baş yazar Profesör Stephen Barker şöyle aktarıyor: “Erken Pleistosen’de kuzey yarımkürede bulunan buz katmanları, daha yeni emsallerine kıyasla daha ufak boyutluymuş ve eğikliğin yalpalamadan daha fazla etki oluşturduğu yüksek enlemlerle sınırlıymış. Bu durum, erken Pleistosen dönemi sırasındaki yalpalama etkisinin kanıtlarını neden bu kadar geç bulduğumuzu açıklayabilir.”
“Yeni bulgular, laboratuvarda yürütülen ve yaklaşık 10.000 örneğin işlenip bir dizi yeni analitik yaklaşımın geliştirildiği 12 yılı aşkın zahmetli çalışmayı kapsayan büyük bir gayretin sonucu. Bu sayede, paleoiklimbilimde uzun süredir devam eden bir problemi nihayet açıklığa kavuşturduk ve Dünya’nın iklim sisteminin daha iyi anlaşılmasına katkıda bulunduk.
“Dünya’nın iklim dinamiklerini uzak geçmişte olsa bile daha iyi anlamak, eğer önümüzdeki yüzyıl ve ötesinde meydana gelecek değişimleri tahmin etmeyi bekliyorsak büyük önem taşıyor. Devam eden değişimler insan kaynaklı olabilir ancak sadece bir iklim sistemi var ve onu anlamamız gerekiyor.”
Kaynak: Cardiff Üniversitesi. Çeviren: Ozan Zaloğlu.