Einstein’in Atom Bombasıyla İlgili Yazdığı Mektup Açık Artırmada Satılamadı

0
Einstein Roosevelt'e gönderdiği meşhur mesajını hayatının 'büyük bir hatası' biçiminde görmüştü. Görüntü: Wikimedia Commons

‘Savaş zamanı öldürmek, bana hiçbir şekilde sıradan bir cinayetten daha iyi gelmiyor.’

Albert Einstein’ın atom bombası ve onun yapımındaki rolüyle ilgili en kuvvetli düşünceleri, bu hafta yapılan bir açık artırmada satılamadı. Bonhams lot listesine göre arşiv dokümanına 100.000 – 150.000 dolar arasında değer biçildi. Daktiloda yazılan ve Japonya’nın önde gelen dergilerinden Kaizō‘nun 1953 yılında yayımladığı bu beş paragraflık mektup, ünlü fizikçinin nükleer silahlanmanın dehşet veren gücünü ve kendisini bu yeni Atom Çağı’nda nasıl gördüğünü açık şekilde tartıştığı birkaç örnekten biri.

Einstein Birleşik Devletler için dünyanın ilk atom bombasının geliştirilmesinde hiçbir zaman doğrudan çalışmamış olsa da; atom bombasının gölgesi bilim insanının yaşamı boyunca yürüttüğü çalışmalarda belirmişti. Nükleer bölünmeden yararlanmak üzere oluşturulan bu teknoloji, çoğunlukla Einstein’ın fizik dünyasında devrim yaratan buluşlarına borçlu. Ayrıca Einstein II. Dünya Savaşı’nı kazanmak için nükleer silah geliştirme yarışında Nazi Almanya’sını geçmenin gerektiğini biliyordu. Bu aciliyet düşüncesi, Einstein’ın imzaladığı ve meslektaşı Leo Szilard’ın 1939 yılında ABD Başkanı Franklin D. Roosevelt’a yazdığı bir mektupta zirve noktasına ulaşıyor.

Einstein Roosevelt’a yaptığı meşhur açıklamada, “Durumun ortaya çıkan belli tarafları uyanık olmayı ve gerektiğinde Yönetim kısmında hızla eyleme geçmeyi icap ettiriyor gibi görünüyor” diyor. “Bu sebeple dikkatinizi aşağıdaki gerçeklere ve önerilere çekmenin benim görevim olduğunu düşünüyorum.”

Peşi sıra gelen bilgi ve öneriler, başkanı nükleer programı kabul konusunda ikna etmeye yardımcı olmuş. Söz konusu programın gücü ve dehşeti, altı yıl sonra Hiroşima ile Nagasaki’de görülmüştü.

Einstein Nazilerden önce bomba yapmak için 1939 yılında Başkan Roosevelt’dan bir nükleer program üzerinde çalışma başlatılmasını rica etmişti. Hayatının geri kalanında ise bunun, atom bombalarının geliştirilmesine yaptığı doğrudan tek katkı olduğunu savunmuştu. Görüntü: ABD Enerji Bakanlığı

Önemli bir istisna

Trajik sonuçlar, nihayetinde hayatı boyunca Einstein’ın peşini bırakmamıştı. 1946 yılında Time dergisi, kapağında Einstein’ı üzerinde “E=MC²” yazan bir mantar bulutunun önünde tasvir etmişti. Sonraki sene ise Newsweek dergisi kendisini “Atom Çağı’nın Babası” şeklinde adlandırmıştı. Einstein bu esnada kendini bombanın geliştirilmesine yaptığı katkıdan sürekli uzakta tutmuştu. Hal böyleyken bile fizikçi, konuyla ilgili hislerinde fazla detaya girmekten genellikle kaçınmıştı.

Fakat önemli bir istisna vardı. 1952 yılında Kaizō‘nun editörü Katsu Hara, atom bombasının doğuşundaki katkılarıyla ilgili Einstein’a bir dizi soru göndermişti. Hara’nın motivasyonu muhtemelen, derginin yayımcısının 1922 yılında bir dizi ders vermesi için davet ettiği Einstein’ın uzun süredir hem Japonya’yı hem de Kaizō‘yu takdir ettiğini bilmesinden kaynaklanıyordu. Fakat bu ilişki Hara’yı sadede gelmekten alıkoymamıştı.

Editör bilim insanına gönderdiği mektupta isabetli bir soru sorup, sözlerini şöyle sonlandırmıştı: “Muazzam yıkım gücünün farkında olmanıza rağmen neden atom bombasının üretimine iştirak ettiniz?”

Sonraki sene Müttefik Devletler’in Sivil Sansür Müfrezesi, Hiroşima ve Nagasaki’yi gösteren görüntüler üzerindeki yasağı kaldırmış ve dünyanın bu dehşete düşüren akıbete ilk defa göz atmasına izin vermişti. Bu ve Einstein’ın ülke ile olan ilişkisi, muhtemelen kendisinin konu üzerindeki düşüncelerini ilk defa açık şekilde aktarmaya sevk etmişti.

Mektup

Einstein yanıtına, nükleer bir silahın geliştirilmesine çok az katkı yaptığı inancını tekrarlayarak başlamıştı ama bombanın doğuracağı vahim sonuçları en başından beri biliyordu:

Atombombasının üretimindeki katkım tek bir eylemden meydana geliyordu: Başkan Roosevelt’a gönderilen bir mektubu imzaladım. Bu mektupta, bir atom bombası üretmenin olasılığının değerlendirileceği büyük çaplı bir deneyin gerekliliği vurgulanıyordu.

Bu deneyler başarılı olursa, bütün insanlığa yönelik korkunç tehlike bulunacağının gayet farkındaydım. Fakat Almanların iyi bir başarı şansıyla tam da bu problem üzerinde çalışabilme olasılığı, beni o adımı atmaya itti. Başka bir çıkış yolu görememiştim ama her zaman yürekten bir barışçıydım. Bence savaş zamanında insanları öldürmek, sıradan bir cinayetten daha iyi değil.

Einstein ayrıca toplumun, görünürde daimi “savaşa hazırlanma” zorunluluğuyla ilgili de hayal kırıklığını dile getirmişti.

“Genel silahlanma yarışında geri kalmamak için en berbat yöntemlere hazırlanmaya da ikna olmuşlardı” yazmıştı. “Böyle bir yordam kaçınılmaz olarak savaşa yol açar ve karşılığında da günümüz koşullarında evrensel yıkım getirir.

Mektup, Einstein’ın Mahatma Gandhi’ye övgüsüyle kapanıyor. Gandhi sadece dört önce, Hindistan’ın İngiliz sömürge yönetiminden kurtulup bağımsızlığa ulaşmasına öncülük etmesinin ardından suikaste uğramıştı.

“Zamanımızın en büyük politik dehası Gandhi bize yolu gösterdi … insanoğlunun boyuneğmez bir inançla sürdürülen iradenin, görünüşte yenilmez maddi güçten daha kuvvetli olduğunun yaşayan bir örneği kendisi” sözleriyle bitiriyor mektubunu Einstein.

[İlgili: Eğer nükleer bir bomba patlarsa, hükümet yetkilileri sizi sakinleştirmek için muhtemelen bu metinleri kullanacaklar]

Büyük bir hata

Einstein’ın Kaizō‘daki mektubu nükleer güç üzerine paylaştığı en detaylı düşüncelerini simgelese de; konuyu özel olarak tartışmaya devam etti. Bunun içerisinde, Japon filozof Seyey Şinohara ile yaptığı ve “kani bir barış yanlısı” olarak inandığı şeyleri daha da iyi ortaya döken altı mektupluk bir yazışma da yer alıyor.

“Kani bir barışçı olsam da güç kullanımının uygun olduğuna inandığım koşullar var; yani beni ve halkımı her ne koşulda olursa olsun yok etmeye kararlı olan bir düşmanın karşısında” demiş Şinohara’ya.

Hem halkın bildiği hem de özel yaşamında Einstein, 1939’da yaptığı o “tek eylemi” hiçbir zaman affetmemiş görünüyor.

1954’ün Kasım ayında, ölmeden bir yıl kadar önce günlüğüne “Başkan Roosevelt’e atom bombalarının yapılmasını öneren o mektubu imzaladığım zaman büyük bir hata yaptım” diye yazmış.

Yazar: Andrew Paul/Popular Science. Çeviren: Ozan Zaloğlu.

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz