Mart 2014 de bir grup astronom tarafından kozmik genişlemeye (evrenin çok hızlı ve bir anda patlayıp oluştuktan sonra genişlemesine ait teori) dair kanıt elde edildiği iddia edildi ve bu Büyük Patlamanın destekçileri tarafından sevinçle karşılandı. Bu keşif muazzam bir gelişmeydi ve bizim uzay ve zamanın erken dönemine olan bakışımızı tamamıyla değiştirmişti. John Hopkins Üniversitesinde teorik fizikçi olan ve takımın bir parçası olmayan Marc Kamionkowski “Bu devasa, büyüyebileceği kadar büyümüş” diye belirtmişti New York Times’da.
Ne yazık ki, bazen bu veriler doğru olamayacak kadar iyi olmaktadır. Yeni bir makalede bu muazzam keşfi yapan aynı araştırmacılar buldukları hakkında yanılmış olabileceklerini söylüyorlar. Görünüşe göre, galaksimizde bulunan kozmik toz, BICEP2 (güney kutbuna yakın büyük bir teleskop) aletinin detektörlerindeki sinyallerin karışmasına neden oldu. Yani başlangıçta olduğunu düşündükleri belirtiler aslında sadece uzay çöpünden oluşuyordu.
Yıllardır, Harvard-Smithsonian Astrofizik Merkezinden araştırmacılar uzay-zamanda özel bir dalgalanma arıyor. 1979 yılında Alan Guth isimli bir fizikçi, eğer Büyük Patlama ve kozmik genişleme gerçekleştiyse, bu olayın “yerçekimsel dalgalar” (evrenin var olurken patlamasından kalan izleri) denilen fenomenler oluşturması gerektiğini ileri sürdü. Geçtiğimiz yıla kadar, dalgalara dair hiçbir kanıt yoktu ve sadece varsayımsal kavramlardı. Daha sonra Harvard-Smithsonian takımı bu dalgalara dair izleri gökyüzünde bulduklarını iddia ederek erken-evren camiasında önemli metaforik bir dalgalanma yarattılar.
Yine de ekip benzer görünüşlü desenleri hesaba katmamış gibi görünüyor. BICEP2’nin amacı Kozmik Mikrodalga Geçmiş (CMB)’ den gelen ışığı ölçmek (ki bu da Büyük Patlamadan hemen sonra oluşan eski bir radyasyon). BICEP2 özellikle ışığın kutuplaşmasındaki girdaplara bakmaktadır ve araştırmacılar yerçekimsel dalgaların izleri olabilecek belli desenlere ulaştılar.
Ancak bir problem var. Galaksinin içinde dönen metal toz parçaları da aynı girdap desenine neden olabilir ki bu araştırma ekibinin hesaplamalarına katmadığı bir olasılıktı. Araştırmacılar bulduklarını yayınladıktan sonra, Planck uzay teleskopu BICEP2’nin yakınlarında dolaşan gökadalar arası tozun çok daha ayrıntılı bir haritasını çıkardı ve sonucun sadece rüzgardaki tozlar olabileceğini ortaya koydu.
