Bulguların doğrulanması onlarca yıl sürebilir.
Gökbilimciler ilk defa başka galakside yer alan bir gezegenin kanıtlarını tespit etmişler. Henüz isim verilmeyen bu ötegezegen, sıklıkla “Girdap” galaksi adıyla anılan ve Dünya’dan yaklaşık 28 milyon ışık yılı uzakta bulunan Messier 51 galaksisinde yer alıyor.
Gökbilimci ve gezegen bilimciler, şimdiye kadar 5.000’i aşkın ötegezegen keşfetti. Fakat bu gezegenlerin hepsi, kendi galaksimiz Samanyolu’nun sınırları içerisinde bulunmuş. Yeni keşifle beraber, tamamen farklı bir galakside yer alan gezegensel bir cisim ilk defa tespit ediliyor. Bilim insanlarının bu başarısı, NASA’nın Chandra X-ışını Gözlemevi teleskobuyla yapılan “geçiş” gözlemleri sayesinde mümkün olmuş. Buna göre bir gezegen bir yıldızın (veya kara delik etrafındaki birikim diski gibi parlak bir yapının) önünden geçtiğinde, yıldızın ışığını kısa süreliğine engelliyor ve varlığını belli ediyor. Bulgular Ekim ayında Nature Astronomy bülteninde yayımlandı.
Çalışmanın lideri ve Harvard Üniversitesinde astrofizikçi olan Rosanne Di Stefeno, NASA’dan yapılan bir açıklamada şöyle aktarıyor: “Gezegen adaylarını X-ışını dalga boylarında arayarak, başka dünyaların bulunmasında tamamen yeni bir alan açmaya çalışıyoruz. Bu stratejiyle beraber, diğer galaksilerdeki gezegenleri tespit etmek mümkün hale geliyor.”
Ötegezegenlerin çoğu, bir yıldızın önünden geçiş yaptıkları sırada optik ışıkta meydana gelen azalmaların gözlemlenmesiyle tespit edilmiş. Fakat Di Stefeno ve araştırma takımı, optik ışık yerine X-ışınlarındaki azalmalara bakmış. X-ışınlarının tespit edilebildiği bölgeler küçük olsa da kuvvetli ışıklar barındırıyor. Bu yöntem sayesinde gökbilimciler, günümüzdeki optik ışıklı geçiş çalışmalarına kıyasla çok daha uzak mesafelerdeki ötegezegenleri bulabilir.
Buluş her ne kadar heyecan verici olsa da, bilim insanlarının kanıtları onaylaması gerekiyor. Bu işlem belki de onlarca yıl sürebilir. Yeni tespit edilen muhtemel gezegen, yıldızının önünden bir daha 70 yıl sonra geçecek. Dolayısıyla gökbilimciler, bulguları onaylayabilene kadar uzun ve belirsiz bir süre bekleyecekler.
Santa Cruz – California Üniversitesinde çalışan astrofizikçi ve eş yazar Nia Imara, NASA’nın açıklamasında şöyle söylüyor: “Maalesef gördüğümüz şeyin bir gezegen olduğunu onaylamak için onlarca yıl bekleyip başka bir geçişi görmemiz gerekecek. Yörüngesinin ne kadar sürdüğü belli olmadığından, ne zaman bakmamız gerektiğini tam olarak bilmiyoruz.”
Zamanlamayla ilgili bu belirsizlik sebebiyle, diğer gezegen bilimciler x-ışını geçişlerinin tespit edildiği bu yöntemin ne kadar kullanışlı olduğunu ve ne kadar sık kullanılması gerektiğini merak ediyor. Stanford Üniversitesinde çalışan ve yeni araştırmada yer almayan astrofizikçi Bruce Macintosh, NBC kanalına konuşarak X-ışını geçişlerini incelemenin “zekice” olduğunu ancak “geçişleri cisimler tam sizin ve baktığınız şeyin arasında hizaya girdiği zaman görebildiğiniz için” (ve bu hizalanmalar en fazla bir iki saat sürüyor), yöntemle yüz binlerce gezegen adayı bulmanın pek mümkün olmadığını söylüyor.
Fakat Di Stefeno, meslektaşlarıyla beraber ilk olarak 2018’de öne sürdükleri yeni yöntemin galaksi dışındaki ötegezegen arayışında böylesine büyüleyici sonuçlar sunduğu için heyecan duyduğunu aktarıyor NBC’ye. “Bir şey bulup bulmayacağımızı bilmiyorduk ve bir şey bulduğumuz için son derece şanslıyız” diyor. “Şimdiyse dünya çapındaki diğer grupların daha fazla veriyi incelemesini ve çok daha fazla keşif yapmasını bekliyoruz.”
Yazar: Hannah Seo/Popular Science. Çeviren: Ozan Zaloğlu.