Hava karanlık ve evinden çok uzaktasın. Nerede kalacaksın? Eskiden olsa evinde kalacak bir tanıdığın olmak zorundaydı. Şimdilerde ise akıllı telefonun bu konuda sana yardımcı oluyor. Gece olduğunda, her bir berduşun tepesinde bir çatı ve altında yatacağı bir yatağa gereksinimi var. Ancak nerede kaldığımız zamanla büyük ölçüde değişti. Şimdi kalacak bir yer bulmak çok daha kolay.
Tarih öncesi-Şimdi: Bir arkadaşın evi. Bir arkadaşının evinde -ya da mağarasında, belki de çatı katında- kalmak, arkadaşlığın kendisi gibi eski bir gelenek ve bu durum paylaşım ekonomisi sayesinde yeniden ortaya çıktı. Airbnb gibi hizmetler size kalabileceğiniz bir oda bulmakla yardımcı oluyorlar.
400-1300: Manastır. Kutsal topraklar Kudüs’e (400 yılında) ve Santiago de Compostela (1000 yılında), haç görevini yapmaya giden bir Hristiyan için manastırlar gerçek anlamda hayat kurtarıcıydılar. Yemek, sığınak ve rahiplerle kahvaltıda tuhaf konuşmalar da dahil.
200-1500: Kervansaray. 12. yüzyıl İpek Yolu tüccarları, kervansaray ağlarına güveniyorlardı. Kapı girişleri develerin geçebileceği kadar genişti ve açık avlularda gezgin ve hayvanı için uyku tulumu veriliyordu. Yolluk erzağı yeniden doldurma ve incik boncuk takası için harika bir yer.
1912: Titanik. İlk turunda RMS Titanic, okyanus gemi lüksünün zirvesiydi. Dünya’nın hareket eden en büyük nesnesi olarak içinde bir spor salonu, havuz ve squash kortu bulunduruyordu. Uçaklar, Titanik‘in batmasının üzerinden çok geçmeden okyanus seyahatinin popülerliğinin batmasına neden oldu.
1900-2000’ler: Otel sistemleri. 20. yüzyılda kilometrelerce uzunluğunda inşa edilen Amerika karayolu gezginlerin ilgisini çekerek 1920lerde otel kavramının oluşmasını tetikledi. 30 yıl sonra, otel bayilikleri ülke çapında üniforma ve fark edilebilir bir servis sağlayarak çoğalıyordu.
1990: Buz Otel. Her kasım ayında, İsveç işçileri 55 odalık bir otel yapmak için Torno Gölü’nden 2 tonluk buz kütlelerini oyuyor. Gezginler buz masalarda donmuş bardaklarla akşam yemeği yiyor ve buz levhalarının üstünde (post ya da uyku tulumu içinde) uyuyor. Banyolar ise daha az eriyen malzemeler içeriyor.
Çeviren: Ayşen Değerli