Güney Avustralya Üniversitesi’nde çalışan ve 300 milyon yıllık üstün bir uçuş makinesinden (yusufçuk) ilham alan araştırmacılar, gelecekte kanat çırpan dronların şekil, kanat ve tahrik mekanizması bakımından neden bu böceği andıracağını gösteriyorlar.
Üniversitede algılama sistemleri profesörü olan Javaan Çahl’ın önderliğinde çalışan doktora öğrencileri, 2020’deki sokağa çıkma yasaklarının bir bölümünde yusufçuktan ilham alan bir dronun önemli parçalarını tasarlayıp test etmişler. Söz konusu dron; havada durma, seyretme ve akrobasi hareketleri yapma yönünden böceğin sahip olduğu olağandışı becerilerle yarışabilir.
Uzaktan çalışan öğrenciler, evdeki yazı tahtalarında matematiksel formüller çözerek, böcek kanatlarının stereskobik fotoğraflarını 3 boyutlu modellere dönüştürerek ve boş odaları kanat çırpan dronun parçalarını test etmek üzere prototip atölyesi biçiminde kullanarak projeye katkıda bulunmuşlar.
Araştırmacıların bulguları, Drones bülteninde yayımlandı.
Yusufçuğu “zirvedeki böcek pilot” şeklinde tanımlayan Profesör Çahl, canlının havadaki ustalığından çok sayıda mühendislik dersi çıkarılabileceğini söylüyor.
“Yusufçuklar, uçuşun tüm alanlarında fevkalade verimli canlılar. Öyle olmaları gerekiyor. Erkek yusufçuklar, su altından çıkmalarından itibaren ölümlerine değin (altı aya kadar) diğer erkek rakiplere karşı sürekli, tehlikeli mücadeleler veriyorlar. Eşleşme, dişilerin havai bir şekilde takibini gerektiriyor ve avcılardan devamlı olarak kaçıyorlar. Uçma kabiliyetleri, hayatta kalmalarını sağlamak üzere milyonlarca yılda evrimleşmiş” diyor Profesör Çahl.
“Yüksek hızlarda aniden dönebiliyor ve kendi vücut ağırlıklarının üç katından fazlasını taşırken kalkış yapabiliyorlar. Yusufçuklar, ayrıca doğanın en etkili avcılarından biri; avlarını yüzde 95’lik bir başarı oranıyla hedefliyor, kovalıyor ve yakalıyorlar.”
