Kısa cevap Gökyüzü hareketleri, Güneş’in konumu, ısı ve basınç değişimi, manyetik alan ölçümü ve genetik bilgilerini birleştirerek.
Aslında kuşların uzun mesafe uçtuklarında, yollarını hiç şaşırmadan nasıl bulabildikleri hala tam olarak anlaşılabilmiş değil. Ancak yapılan deneyler sayesinde haklarında birçok bilgi edinildi ve bunun tek bir sebebi olmadığı, birçok veriyi eş zamanlı olarak işleyebildikleri görüldü.
Gustav Kramer tarafından yapılan bir deneyde, kuşlar özel tasarlanmış kapalı bir odaya konuldu. Kutuda pencereler ve içeri giren ışığın yönünü değiştiren aynalar bulunuyordu. Deney sırasında kuşların aynadan yansıyan ışıktan etkilenmedikleri, Güneş’i esas alarak yön tayini yaptıkları görüldü. Ayrıca gün sona erdiğinde bile bu şekilde tespit ettikleri yönü koruyabilme kabiliyetine sahiptiler. Başka bir deneyde ise kuşlar bir planetaryuma (gök cisimlerinin gerçek görüntülerinin kubbe şeklindeki tavana yansıtılmasına dayanan gözlem odası) kapatılarak, akşamın ilk saatlerindeki gökyüzü imajı yansıtılmıştı. Kubbeye yansıyan yıldızların konumu değiştikçe, kuşların da konumlarını buna göre değiştirdikleri görüldü. Üçüncü bir deneyde ise göçmen kuşların yumurtadan yeni çıkan yavruları, sürünün geri kalanı olmadan uçmaya bırakıldı. Yavrular daha önce hiç gitmedikleri halde, sürünün rotasını en ufak bir hata yapmadan takip edebiliyorlardı. Özetle göç yolları gizemli bir şekilde genlerine kazınmıştı.
Ayrıca kuşların, rotalarını belirlerken Dünya’nın manyetik alan yönünü ve barometrik basınçta oluşan değişimleri algıladıklarına dair işaretler de gözlemlendi.