Uzay kostümünde mi yoksa uzay mekiğinde mi olduğunuza göre değişiyor.
Güneş sistemimizdeki bütün cisimler arasında belki de en çok uzak durmak istediğimiz şey Güneş’tir. Radyasyon fışkırtan bu yıldızın yüzeyi onun en soğuk kısmı olsa da, 5.500 °C’lik sıcaklığıyla hemen hemen bütün maddeleri tutuşturabilir. Hal böyle olunca, yakın zaman içinde Güneş istikametine insanlı bir görev yollama planı bulunmuyor (ne de olsa Mars çok daha ilginç), fakat bir insanın hangi mesafede geri dönmek isteyebileceğini hesaplamanın zararı dokunmaz. Aslında, şaşırtıcı derecede yaklaşabilirsiniz. Güneş Dünya’dan yaklaşık 150 milyon kilometre uzaklıkta. Eğer bu uzaklığı bir futbol stadyumu olarak düşünürsek, kale bölgesinden yola çıkan birisi alev almadan önce yaklaşık 87 metre gidebilirdi.
Bununla birlikte Güneş’e bu kadar yaklaşan bir astronot, çok ama çok yanlış bir yerde olurdu. NASA’nın Merkür’ü incelemek üzere tasarlanan robotu Messenger’ın ısı kalkanı üzerinde çalışan mühendis Ralph McNutt, “Günümüz uzay kostümlerindeki teknoloji, uzayın derinliklerine dayanacak şekilde tasarlanmadı” diyor. Standart uzay kostümü, bir astronotu 120°’ye çıkan dış sıcaklıklarda nispeten rahat tutabilir. Güneş’ten gelen ısı uzaklık ile beraber dağılır fakat uzayda sürüklenen biri, bu tür bir ısıyla Güneş’e yaklaşık 5 milyon km uzaktayken karşılaşmaya başlar. “Sonrasında astronotun ölmesi zaman meselesidir” diyor McNutt. 120 derecenin üzerinde kostüm, giyilmiş bir saunaya dönüşür; sıcaklık 125 derecenin üzerine çıkar ve kişi sıvı kaybederek kendinden geçer. En sonunda da sıcaklık çarpmasından ölür.
Fakat uzay mekiğine binen birisi, yıldızımıza çok daha fazla yaklaşabilir. Uzay gemisinin güçlendirilmiş karbon-karbon ısı kalkanı, uzay aracı atmosferden tekrar yörüngeye girdiğinde aracın ve içindeki yolcuların oluşan sürtünme ısısından sağ kurtulabilmesini temin etmek üzere 2.600 dereceye varan sıcaklıklara dayanacak şekilde tasarlanmıştır. McNutt’a göre bu kalkan uzay mekiğinin tamamını kaplasaydı, astronotlar Güneş’in 2 milyon km açığında uçabilirdi. Fakat kalkanın bütünlüğü, 2.600 derecenin üzerinde hızla bozulmaya ve kokpit de pişmeye başlar. “Ben o noktadan çok önce geri dönmeyi tavsiye ederdim” diyor McNutt. Sıcaklık çok daha fazla yükseldiğinde, kalkanlar hepten bozulur ve taşıt bir dakikadan kısa süre içerisinde tutuşur.
NASA’da radyasyon sağlığı görevlisi olan Eddie Semones, Güneş’e bu kadar yaklaşmanın bile epey büyük bir başarı olacağını söylüyor. Yolculuk sırasında kozmik radyasyona sürekli maruz kalmak, çok büyük ihtimalle astronotlar o sınırı geçmeden önce ölümcül olurdu.
Yazar: Alessandra Calderin/Popular Science. Çeviren: Ozan Zaloğlu.