Havayolu Koltukları Neden Bu Kadar Küçük? Hepsi 1978’de Başladı

0
Yalnız değilsiniz, uçak koltukları küçülüyor. Fotoğraf: Enviromantic/Getty Images

Yıllar boyunca Amerikalılar genişledikçe koltuklar ve bacak mesafesi küçüldü. Uzmanlar bunun felaket getirebileceğini söylüyor.

Bu yılın başlarında, Teksas Houston’dan kalkan bir uçağa binerken hafif fazla dolu, şişkin sırt çantamın ayaklarım arasındaki alana pek sığmadığını fark ettim. Öne doğru eğildim ve çantayı sığdırmaya çalıştım. Fakat suratım öndeki koltuğa çarpmadan kabin zeminine ulaşamadığımı fark ettim. Kalbimin çarpıntı yaptığı kısa bir anlığına sıkışmış ve MythBusters‘ın çarpışmaya hazırlanan test mankeni gibi görünüyordum. Havayolları koltukları hep böyle sıkış tıkış mıydı? Yoksa ben mi büyümüştüm?

Görünüşe göre yaldız değildim. O zamandan beri neredeyse konuştuğum herkesin benzer bir düşüncesi vardı. Uçak koltuklarının kesinlikle küçüldüğünü söylüyorlar. Popular Science‘ın röportaj yaptığı uzmanlar bu teoriyi doğruluyor: Bazı koltuklar, yolcular ortalamada genişlerken bile küçülüyor. Bu arada havayolları, her uçuşa daha fazla insan sığdırmak için asgari koltuk boyutu düzenlemelerinden kendi çıkarlarına göre yararlanıyor. Sonuç mu? En iyi taşıyıcılar için daha yüksek kârlar ve sözümona daha ucuz biletler.

Fakat uzmanlar, küçülen uçak koltuklarının bazı yolcular için sağlık riski getirebileceğini de söyleyerek uyarıyor. Daha da kötüsü, daha ufak koltuklar ve daha dolu uçuşlar, acil durum tahliyelerini daha da zorlaştırabilir ve daha tehlikeli hale getirebilir.

Popular Science‘a konuşan Amerikan Girişim Enstitüsünün Havacılık ve Seyahat Projesi’nin kıdemli üyesi William McGee, “Şimdiye kadar son derece şanslıydık” diyor. “Amerikalılar genişliyor, koltuklar daralıyor ve uçaklar daha dolu hale geliyor.”

Kuruntu yapmıyorsunuz; havayolu koltukları ve bacak alanları daralıyor

Son yirmi yılda değişen koltuk boyutlarını takip eden McGee, koltukların aslında daha dar hale geldiğini söylüyor. Yaptığı analize göre American, Delta, Southwest ve United hava yolları, 1980’lerden bu yana 5 ila 13 cm arasında bacak mesafesi ve yaklaşık 5 cm koltuk genişliği kaybetmiş. Bu taşıyıcılardaki ortalama bacak mesafesi, 20’nci yüzyılın sonlarında 90 cm iken bugün 80 cm’e düşmüş. McGee, ABD’deki Spirit ve Avrupa’daki Wizz Air gibi hesaplı hava yollarında çok daha düşük mesafe olduğunu söylüyor: Sadece 70 cm. Bu küçülme, yıllar boyunca kademeli şekilde gerçekleşmiş. McGee, söz konusu süreci suda yavaşça kaynayan kaplumbağa metaforuna benzetiyor.

“[Hava yolları] bunları nihayetinde neredeyse herkesin fark ettiği noktaya kadar yontmaya devam etti.”

Artık tam kaynama noktasında yolcular, mantıksız bir bacak mesafesi ile diğer temel konforlardan giderek daha fazla yakınıyor. Yolcu hakları organizasyonu FlyersRights’a göre 2022 itibarıyla ABD’deki havayolu yolcularının yarısından küçük bir kısmı ekonomi koltuklarına makul ölçüde sığabiliyor; bu figür, hesaplı havayollarında çok daha düşük seviyelerde. ABD Federal Havacılık Dairesi (FAA) koltuk boyutlarıyla ilgili halktan yorum istediğinde, koltukların “sıkış tepiş”, “çok kötü” ve “korkunç” şekilde tanımlandığı, çoğunlukla olumsuz nitelikli 26.000’den fazla yorum gelmiş.

Yorum yazanlardan biri, “Ortalama bir insan kollarını birleştirerek ve kendini mümkün olduğu kadar zaptederek ancak oturabiliyor” diyor Forbes‘a göre.

1960 yılında bir jumbo jetin içerisindeki yolcular. Görüntü: İtalyan Tur Klübü/Marka/Universal Images Group, Getty Images aracılığıyla

Amerikalıların boyutu artıyor

Uçak koltukları küçülürken, Amerikalıların ortalama boyutu artıyor. ABD Hastalık Denetim ve Önleme Merkezlerine göre ABD’deki ortalama bir yetişkin, 2015 itibarıyla 30 yıl öncesine göre 7 kg daha ağır. Yetişkin kadınlar artık hemen hemen 1990’ların sonlarındaki erkekler kadar ağır. Bu süre boyunca Amerikalıların boyları da biraz uzamış fakat söz konusu artışlar son yıllarda azalıp kaybolmuş. Ayrıca Popular Science‘a konuşan FlyersRights Başkanı Paul Hudson, havayolu koltuklarının boyut bakımından 1960’lardan bu yana şaşırtıcı ölçüde aynı (veya daha ufak) kaldığını söylüyor. Hudson, havayolu endüstrisinde değişen vücut boyutlarına göre ayarlama yapılmamasının eşsiz bir durum olduğunu aktarıyor.

“Başka diğer her yerde koltuklara baktığınızda, insanların büyümesine uyum sağlamak için koltuklar da büyümüştür” diyor Hudson. “Tiyatrolara, otomobil koltuklarına [veya] başka herhangi bir alana bakarsanız koltuklar genişlemiştir. Sadece havayollarında küçülmüşlerdir. Bu yüzden insan vücudunun gittiği yerin tersi yönüne gidiyorlar.

Kabahat serbestlikte ve kârın en yükseğe çıkarılmasında olabilir

Şu an hayal etmek zor olabilir fakat uçmak hep böyle stres yaratan bir iş değildi. Vanderbilt Üniversitesinde çalışan hukuk profesörü ve araştırmacı Ganesh Sitaraman, havayolu endüstrisinin bu görünürdeki işlev bozukluğunun büyük bir kısmını önemli bir yasaya bağlıyor: 1978 Havayolu Serbestisi Yasası. 2023 tarihli Uçmak Neden Çekilmez Oldu: Nasıl Düzeltilebilir isimli kitabında o zamana dek endüstriye bir avuç büyük taşıyıcının egemen olduğunu ve temel hizmetlerin (salt güvenlik değil) büyük ölçüde yasalara bağlandığını yazıyory. Biletler genellikle günümüzün en ucuz seçeneklerinden daha fazla tutuyormuş fakat günümüzde ücretli olan, kayıtlı bagaj gibi birçok “isteğe bağlı” hizmeti içeriyormuş.

Koltuk rahatlığı ve müşteri hizmetlerine yönelik genel standartlar da muhtemelen daha yüksekti. Sitaraman, bugünün aksine o zamanlarda havayollarının bir temel kamu hizmeti şeklinde düzenlendiğini söylüyor; yani serbest bir piyasadaki diğer gündelik ürün ve hizmetlerden farklı mualemeye tabi.

Jimmy Carter 1978 Havayolu Serbestisi Yasası’nı imzalıyor. Görüntü: HUM Images/Universal Images Group, Getty Images aracılığıyla

Bu durum 1978’de değişmiş. Eski sistemi eleştirenler, bunun rekabet eksikliği sebebiyle büyük, yetersiz şirketlerin yerini sağlamlaştırdığı kartel benzeri bir ortam yarattığını öne sürmüş. Kurama göre serbestiyle beraber, yeni kurulan daha fazla havayolu piyasaya girecek ve bu durum daha düşük bilet fiyatları ile müşterilere daha iyi hizmete yol açacakmış.

Sitaraman, serbestliğin başlangıçta büyük bir rekabet atılımına sebep olduğunu ancak onu hızla “bir güçlendirme dalgasının” takip ettiğini söylüyor. Endüstri genelindeki maaşlar düşmüş ve ufak şehirlere daha düşük kâr getiren rotalar azalmış ya da kaldırılmış. Bu esnada kâr edebilecek çok sayıda yeni havayolu vaadi, sıcak asfalttaki jet yakıtı gibi buharlaşmış. Günümüzde “Dört Büyük” havayolu (United, Delta, American ve Southwest”, ABD piyasasının yüzde 80 kadarını kontrol ediyor.

“Serbestlik dönüşümcü, radikal ve geniş kapsamlı bir politikaydı” diye yazıyor Sitaraman. “Havayolu endüstrisi sadece birkaç kısa yılda yapısal olarak düzenlenen (girdi, rotalar, fiyatlar) bir yer olmaktan düzenlenmeyen bir yere dönüştü… Bedeller daha yüksek, koltuklar daha küçük ve uçma deneyimi daha da kötü bir hal alıyor gibi görünüyor.”

[İlgili: Uçaklarda neden hâlâ telefonla konuşamıyoruz?]

Popular Science‘a konuşan uzmanlar, yasal düzenleme ortamındaki değişikliklerin (FAA’nın asgari koltuk boyutu gereksinimlerini belirlemeyi reddetmesinin yanında), havayolu koltuklarının küçülmeye devam etme sebebinin merkezinde yer aldığını söylüyorlar. Günümüzde koltukların böylesine dar olmasıyla birlikte, havayollarında yolculardan Ekonomi Plus gibi isimlere sahip “yüksek” ekonomi sınıfları için fazladan para istemek rutin haline geldi. Bunlar biraz daha bacak alanı ve alan sunuyor. Söz konusu sistem, havayollarının Expedia gibi rezervasyon sitelerinde en düşük bilet ücretleriyle reklam yapmasına, bu esnada da biraz daha konfor için para ödemeye istekli yolculardan daha fazla gelir elde etmesine olanak sağlıyor.

McGee, tüm bunların çift aşamalı bir “olanlar ve olmayanlar” sistemi meydana getirdiğini söylüyor. İyi muamele gören ufak bir ticari yolcu sınıfı en üstte yer alırken, nadiren uçan çok daha geniş bir yolcu havuzunun ise önceden standart olan oturma alanı için kuruş hesabı yapmasına sebep oluyor.

Hudson şöyle ekliyor: “Bilerek böyle yapıyorlar ki işkence sınıfına karşılık bir parça insani sınıf seçeneğiniz olsun.”

[İlgili: Uçaklar nasıl uçuyor?]

Büyük havayollarını temsil eden ticari bir grup olan Amerika’nın Hava Yolları, Popular Science‘ın yorum taleplerine hemen yanıt vermedi ancak daha önce CNN’e, güvenliği “yüksek bir öncelik” olarak düşündüklerini söylemişti.

Grup CNN’e gönderilen bir açıklamada, “Hava yolları geniş bir çeşitlilikte yenilikçi teknolojiye yatırım yapmaya devam ederek, kabindeki kişisel alanı en yükseğe çıkarırken yolcuların beklediği bir konfor seviyesini de karşılamaya çalışıyor” ifadelerine yer vermiş.

Daha ufak koltuklar sadece konforsuz değil; tehlikeli de olabilirler

Ufak koltuklar kısa uçuşlarda katlanılabilir bir sıkıntı olabilse de; hem McGee hem de Hudson beş saat veya daha fazla süren uzun yolculuklarda tehlikeli hale gelebileceklerini söylüyor. Sıkışık durumda uzun süre oturmanın pıhtı tehlikesini artırdığını söylüyorlar; özellikle de obeziteli kişilerde. Nadir vakalarda ise bu pıhtılar, akciğer embolisi veya venöz damar tıkanması gibi ciddi durumlara yol açabilir. ABD Hastalık Denetim ve Önleme Merkezleri, yolcuların bu tehlikeyi azaltmak için iki üç saatte bir dolaşmasını öneriyor. Fakat uzun türbülanstan geçmiş olanların bileceği üzere, söylemek yapmaktan daha zor.

Fakat uzmanlar ufak, sıkışık koltukların acil durumlarda uçağı güvenle tahliye etmeyi de zorlaştırma tehlikesi taşıdığını söylüyor. ABD Federal Havacılık Dairesi (FAA), hava yollarını dolu bir uçağın 90 saniyede tahliye edilebileceğini göstermesini zorunlu kılıyor. İdeal koşullarda zor olan bu durum, günümüzün kalabalık kabinleriyle daha da zorlaşıyor. Kısmen daha ufak koltuklar sebebiyle, uçuşlar hiç olmadığı kadar dolu. Standart valiz ücretleriyle birlikte insanlar artık yanlarında taşıdıklarını tepedeki bölümlere ve koltukların altına daha fazla tıkıştırıyor. Yardımcı hayvanları, gevşek telefon şarj aletlerini ve kabindeki diğer ıvır zıvırı da eklediğinizde, McGee’nin potansiyel felaket sebebi şeklinde adlandırdığı şey karşınıza çıkıyor.

“Tüm bu etmenlere bakarsanız, uçağı bir ölüm kalım meselesinde güvenle tahliye etmenin zorluğu artmaya devam ediyor” diyor McGee.

[İlgili: Uçaktayken neden daha sık ağlıyoruz?]

ABD’deki hava yolu endüstrisinin en üst düzenleyicisi konumundaki FAA, sıkışık oturma düzenlerinin uzun tahliye süreleri gibi güvenlik tehlikelerine katkıda bulunduğuna karar verirse, asgari bir koltuk boyutunu zorunlu kılma yetkisine sahip. Ajans 2019 yılında bu soruya cevap bulmak üzere acil bir tahliye tatbikatı yürüttü ve “koltuk boyutu ile bırakılan mesafenin, acil tahliyelerin başarısını olumsuz etkilemediği” sonucuna vardı.

Popular Science‘a konuşan bir FAA sözcüsü, “kapsamlı incelemeler, çalışmalar ve halktan gelen yorum girdisinin ardından FAA, yolcu güvenliği için koltuk boyutunda yeni düzenlemelere gerek olmadığına karar verdi” diyor. “FAA fiili koşullardaki tahliyeleri incelemeye ve gelecekte vereceği kararları buna göre almaya devam edecek. Bir Havacılık Kural Komitesi’nin toplanıp, tahliye standartlarında yapılacak potansiyel iyileştirmelerin tetkik edilmesi planlanıyor.”

Fakat canlandırmayı bizzat izleyen komitede olan Paul Hudson, test yöntemine karşı çıkıyor. İddia ettiğine göre tatbikat, bir park alanında kurulan sahte bir yapıda yürütülmüş; gerçek bir uçakta değil. Ayrıca 60 yaşın üzerindekiler, 18 yaşın altındaki çocuklar veya fiziksel engeli bulunan kişiler bu tatbikatta yokmuş. Test tam dolu ortalama bir uçuştan çok daha düşük sayıdaki 60 bireylik gruplarla yürütülmüş. Hudson’a göre 115 kg’nin üzerindeki bireyler de hariç tutulmuş; standart koltuk boyutlarıyla sık sık sorun yaşayan ABD nüfusunun önemli bir bölümü bu grupta.

Endişelerinde de yalnız değil. Illinois milletvekili Tammy Duckworth da Hudson’ın eleştirilerini tekrarlıyor ve hatta 2022’de, FAA’nın acil tahliye test prosedürlerini fiili koşulları daha iyi yansıtmak üzere gözden geçirmesini isteyen bir yasa tasarısı bile sunmuş.

Amerikalı milletvekili Tammy Duckworth (D-IL), 16 Aralık 2022’de O’Hare Uluslararası Havalimanı’ndaki bir basın toplantısında kendi tasarladığı Acil Uçak Tahliye (EVAC) Yasası’yla ilgili konuşurken. Fotoğraf: Scott Olson/Getty Images

“En kötü durum senaryosu yaşandığında kalabalık bir uçuşta olduğunuzu düşünün: Mürettebat tahliye için 90 saniyeniz olduğunu söylüyor; peki kalabalık bir uçuştaki 150’den fazla yolcu, dişlerinizi fırçalamaya bile yetmeyen bu sürede nasıl güvenle tahliye olabilir?” diyor Duckworth bir açıklamada.

McGee de bu düşünceyi daha açık sözlü terimlerle tekrarlıyor.

“Çok yarım yamalak bir çalışma” diyor.

Yolcular ufak koltukların etkilerini nasıl azaltabilir

Hava yollarının (veya FAA’nın) koltuk boyutlarına yönelik yaklaşımlarını yakın bir zamanda değiştirme niyetinin olup olmadığı belli değil. Bu sırada uzmanlar, yolcuların kendilerine nefes alacak daha çok alan açmak için atabileceği birkaç adım bulunduğunu söylüyor. McGee ilk olarak, Ekonomi Plus gibi seviyelere yükseltme yapabilen yolcuların bunu yapmayı düşünmesini söylüyor; özellikle uzun uçuşlarda. Büyük boyutlu yolcular da yıllar yılı birbirine bitişik koltukları da satın almayı tercih ediyorlar ve hatta bazı havayolları, bu taleplere aktif şekilde uyum sağlamaya bile çalışıyor. McGee, bu yaklaşımın tehlikeli olduğuna dikkat çekiyor. Birisi yan yana olduklarını düşünerek iki koltuk satın alsa bile hava yolları, koltuk yerleşimini kalkışa kadar değiştirme hakkını sık sık saklı tutuyor.

Bu arada Hudson, yolcuların kabinde fırsat buldukça ayağa kalkıp gezinmesini öneriyor. Esasında bunu planlasa da planlamasa da; koltuk sırasındaki birisi ayağa kalkarsa kalkmayı alışkanlık haline getirmiş; bu gibi fırsatların tahmin edilemediğini belirtiyor. Hudson ayrıca pıhtı tehlikesi altında olabilecek bireylere de bu tehlikeyi azaltmak için uçuştan önce reçetesiz satılan kan sulandırıcılardan almayı düşünmelerini tavsiye ediyor. Günün sonunda, yolcuların uzun süreler boyunca sıkışık koşullarda kalmanın sağlık üzerinde meydana getirebileceği olası etkilere karşı en iyi kararlarını vermelerini gerektiğini söylüyor Hudson.

“Bedenlerimiz dar alanlarda uzun süre oturmaya uyumlu değil” diyor Hudson.

Yazar: Mack DeGeurin/Popular Science. Çeviren: Ozan Zaloğlu.

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz