Hem öğrenciler hem de üniversitede çalışan görevliler ‘ideal öğrenciyi’ değerlendirirken, öğrencinin seçkin notlar almasına, yüksek zekalı olmasına ve iş verilebilirliğine bakmaktan ziyade dakik, tertipli, sıkı çalışan ve öğrenmeye hevesli biri olup olmadığına bakıyor.
Educational Review bülteninde yayımlanan yeni çalışma, İngiliz üniversitelerindeki 1.000’in üzerinde öğrenci ve görevliyle yürütülen bir anketi kapsıyor ve her iki taraftan da 132 üyenin bulunduğu gruplara odaklanıyor.
Araştırmacılar çalışmada, katılımcılardan ideal bir öğrencinin en yüksek ve en düşük öneme sahip beş özelliğini yazmasını istemiş. Sonrasında İngiltere çapındaki 1.043 üniversite öğrencisi ile görevlisinden, bu özelliklerden her birini önem açısından bir ile beş arasında puanlamalarını istemişler.
Sonuçlar, ‘ideal öğrenci’ olmanın sekiz boyutu olduğunu ve her iki grubun da bu özellikler arasında açık ara en çok önem verdiği özelliğin, ‘gayret ve bağlılık’ olduğunu gösteriyor. Bulgular öğrenmeye yönelik olumlu bir tutum, güçlü bir çalışma ahlakı, bir konuya gösterilen heves, adanmışlık ve çaba gibi niteliklerin önemini yansıtıyor.
Önem verilen ikinci en önemli boyutun ise düzenli olmanın, hazırlıklı olmanın, vaktinde gelmenin ve kurumun kurallarına uymanın yer aldığı ‘düzen ve disiplin’ olduğu belirtiliyor.
Taylor & Francis Grup. Ç: O.
nasıl ya benim bildiğim akrabalık ya da arkadaşlığa bakılıyor :)
popsi ekibine teşekkürler bu arada her gün hızlı okuma yapmak için metinleri burdan seçiyorum ama görmesi gereken ilgiyi görmüyor ne yazik ki 5-10 görüntülenmeyle kalmış tüm makalaler umarım herkes bir gün bilinçlenir ve buralar değerlenir