Kısa cevap Bilinmiyor, her türlü olasılık mümkün.
Evrim, milyonlarca yıla yayılan, insanı çileden çıkaracak kadar yavaş işleyen bir süreç. İnsan ömrü ile kıyaslandığında, kozmik zaman birimlerinin geniş ölçekli süreçlere yayılıyor olması, takibini de bir hayli zorlaştırıyor. Fakat geçmişten bugüne işleyişine bakarsak, kesinlikle uzunluk faktörünü desteklediğini söyleyebiliriz. Örneğin, modern insan ömrü, tarih öncesi atalarıyla kıyaslandığında 3 kat daha uzun. Aynı şekilde insanların boy ortalamaları da artış gösteriyor.
Günümüzde evrimin doğal sürecinin yanı sıra, geleceğin insanının farklılaşmasına teknolojik imkanlarımızı kullanarak da katkıda bulunuyoruz. Örneğin genetik bilimi ve kimya sektöründeki gelişmeler sayesinde bazı hastalıkları dünyadan sildik. Bunun yanı sıra, artık bebeklerin, anne ve babadan gelen en mükemmel genlerin bir araya getirilmesiyle daha doğmadan güçlendirilmeleri mümkün. Tabii bir de fiziksel gelişimimizi şekillendiren suni faktörler var. Geçmiş dönem insanına oranla daha az hareket ederek yaşayabiliyoruz. Çünkü bir şeyler atıştırmak ya da arkadaşlarımızla görüşmek için dışarı çıkmak zorunda değiliz. Sosyalleşmek de dahil olmak üzere, neredeyse tüm ihtiyaçlarımızı evimizdeki modern teknolojik bağlantılarımız sayesinde yerine getirmemiz mümkün. Bu durum gelecekte vücudumuzun temel fonksiyonlarını tamamen değiştirebilir. Daha az kullandığımız bedenimiz farklılaşırken, mutlaka daha çok kullandığımız gözlerimiz de büyüyecektir. Sonuçta evrim, çok uzun dönemler boyunca sıkça kullanılan uzuvların gelişimi üzerine çalışıyor. Ama bilim henüz geleceğin insanının fiziksel olarak neye benzeyebileceğini tam olarak öngöremiyor.
Neye benzeyeceğini bilemeyiz ama hangi yaşam stiline göre evrim geçireceğini belirleyebiliriz. Tembelliğin arttığını ve beynimizi, bedenimizden çok kullandığımızı düşünürsek, bedenimizin neye göre evrim geçireceği az çok belli.