Koronavirüs salgını bu yıl dünya çapında yayılıp böylesine yıkıcı bir etki oluştururken, pek çoğumuz aynı soruyu sorduk: Bu virüs nasıl yayılıyor? Kendimizi enfeksiyondan nasıl koruruz?
Fakat SARS-CoV-2’nin nasıl işlediğini hâlâ tam anlamıyla öğrenmiş değiliz. ABD Hastalık Denetim ve Önleme Merkezleri’nin (CDC) sunduğu resmi rehber, virüsün temel olarak enfekte insanların ağız veya burunlarından çıkan ve ardından diğer insanların soluduğu solunum damlacıkları ya da ufak parçacıklar yoluyla yayıldığını ileri sürüyor.
Fakat virüsün tek dolaşma yolu bu değil. Aynı bulaşıcı damlacık ve parçacıklar, cisimlerin yüzeylerine konabiliyor ve dokunmayla aktarılabiliyor; CDC’nin söylediğine göre, önce üzerinde virüs parçacıkları bulunan bir cisme ve daha sonra ağız, burun ya da gözlerinize dokunursanız, bu durum enfeksiyonla sonuçlanabilir.
Bütün dünyadaki sağlık otoriteleri bu genel tavsiyeyi tekrarlasa da, koronavirüsün vücuda göz yoluyla nasıl girebildiği hakkında çok az şey biliyoruz. Fakat bilim insanları, bunun “biyolojik bakımdan olası” olduğunu öne sürüyor.
Ancak yeni bulgular, gözün en azından bir kısmının; her ne kadar diğer tip virüslere karşı hassas olsa da, aslında SARS-CoV-2’ye karşı dirençli olabileceğini öne sürüyor.
Washington Üniversitesi’nde çalışan araştırmacılar, yeni çalışmalarında korneanın (gözün önünde bulunan ve iris ile gözbebeğini örten saydam kubbe) koronavirüs enfeksiyonuna direnç gösterdiğinin belirlendiğini söylüyor. Fakat araştırmacılar, bulguların henüz ön bulgu niteliğinde olduğunu belirtiyor.
Çalışmanın birinci yazarı, moleküler biyolog Jonathan J. Miner, “Bulgularımız, tüm korneaların dirençli olduğunu kanıtlamıyor” diyor.
“Fakat test ettiğimiz tüm donör korneaları, bu yeni koronavirüse karşı dirençliydi. Toplumdaki bir altkümede, virüsün çoğalmasını destekleyen korneaların olması halen muhtemel. Fakat üzerinde çalıştığımız korneaların hiçbiri, SARS-CoV-2’nin çoğalmasını desteklemedi.”
Peter Dockrill/ScienceAlert. Ç: O.
