Son buzul çağındaki binlerce yıl boyunca deniz yoluyla göç eden birçok insan, Asya denizlerinden günümüzdeki Alaska’ya sığ sularda deri botlarla kürek çekerek ulaşmış. Adadan adaya yolculuk eden ve nihayetinde kıyıya ulaşan bu insanlar, kıyısal veya kıyı yakınlarındaki canlı topluluklarından topladıkları bol miktarda su yosunu, balık, kabuklu deniz ürünleri, kuş ve av hayvanıyla hayatta kalmış. Bu insanların ada yönünden zengin olan göç güzergâhı, bir kıtadan diğerine uzanan ve neredeyse 1500 kilometreye varan, dönüşüm geçiren bir adalar denizi sayesinde mümkün olmuş.
Kansas Üniversitesi’nde (KÜ) çalışan araştırmacıların, İtalya’daki Bologna ve Urbino üniversitelerinde çalışan araştırmacılarla ortaklaşa yürüttükleri yeni bir çalışma, yeni adlandırılan Bering Geçiş Takımadaları’nı belgeliyor ve ilk Amerikalıların nasıl, ne zaman ve nereden geçmiş olabileceklerine işaret ediyor. Yazarların bu taşlara basma hipotezi, suların son buzul çağında buzulların içerisinde hapsolmasıyla düşen ve sonrasında buz katmanları eridikçe yükselen deniz seviyelerinin ortaya çıkardığı çok sayıdaki adaya dayanıyor. Açık erişimli Comptes Rendus Geoscience bülteninde yayımlanan iki parçalı çalışma, yazar Fen Montaigne’in “Zamanımızın en büyük gizemlerinden biri … insanların Amerika kıtasına yaptığı ilk cesur yolculuk” şeklinde bahsettiği olaya cevap sunabilir.
“Taşlara basma” görüşü, deniz seviyeleri geriye dönük haritalanırken izostazinin de hesaba katılmasına dayanıyor. İzostasi, buz ve suların derinlik ile ağırlığının değişmesi sebebiyle Dünya kabuğunun bozulmasına deniyor. Söz konusu değişim, en uç noktasına yaklaşık 20.500 yıl önceki Son Buzul Maksimum döneminde ulaşmış.
Yukarıdaki videoda, değişen okyanus seviyelerinin Berin Geçiş Takımadaları boyunca bir ‘taşıma kemeri’ meydana getirmiş olabileceği gösteriliyor.
KÜ’de coğrafya profesörü olan baş yazar Jerome Dobson şöyle aktarıyor: “Dijital olarak, bilimsel yazında daha önce hiç düzgün şekilde belgelenmeyen kayda değer boyuttaki coğrafi bir özellik keşfettik. Buna Bering Geçiş Takımadaları ismini verdik. Yaklaşık 30.000 yıl öncesinden 8.000 öncesine kadar var olmuş. Onu gördüğümüzde, hemen “Vay be, belki de ilk Amerikalılar böyle karşıya geçti” diye düşündük. Aslında, test ettiğimiz her şeyin bunu doğruladığı görünüyor; gerçek görünüyor.”
Kansas Üniversitesi. Ç: O.
