İlk Ata Genom Bilinenden İki Kat Daha Eski

Albert Perry isimli bir Amerikalı, aile ağacının izlerini araştırmak için DNA örneğini bu konuda hizmet veren bir şirkete götürdü. Perry’nin DNA’sı incelendiğinde araştırmacılar şok oldular. Çünkü bu adamın genetik bilgisinden elde edilen veriler, türümüze ait ilk ata genomun, bilinenden iki kat daha eskiye dayandığını gösteriyordu.

Modern insanın 340.000 yıl önce henüz evrimini tamamlamamış olduğu düşünülüyordu. Bütün erkeklerde %70 oranında paylaşılmış olan bir gen var; en eski ataya dair Y kromozomu. Bilim insanları bu kromozomdan ve şu ana dek elde edilebilmiş olan en eski insan fosilinden (195.000 yıl) yola çıkarak hesapladıkları insanlık tarihini şimdi tekrar gözden geçirmek zorunda kalacaklar. Albert Perry’nin DNA örneği, tüm tahminlerin öncesine dayanan bir Y kromozomu içeriyor. Perry’nin örneğinden önce, tüm erkeklerin Y kromozomunu paylaştığı en eski ata geninin 60.000 ile 140.000 yıl öncesindeki bir dönemde yaşamış olduğu biliniyordu. Fakat Perry, DNA örneğini, aile ağacının incelenmesi için teslim ettiğinde, Y kromozomları, bilinen örneklerle bir türlü eşleştirilemedi. Onun Y kromozomları veri bankasındaki örneklerle uyuşmuyordu. Konudan haberdar olan Arizona Üniversitesi genetikçisi Michael Hammer, hemen Perry’nin DNA örneği üzerinde araştırmalar yapmaya başladı. Hammer’ın araştırmaları oldukça şaşırtıcı sonuçları gözler önüne serdi. Albert Perry, daha önceden kabul edilmiş olan genetik Adem’den evrimleşmemişti. Üstelik kromozomları, ilk atasının 338.000 yıl önceye dayandığını gösteriyordu. Bu ilginç duruma getirilen yaklaşımlardan M biri, modern insanın, Afrika’daki arkaik insanla karşılaşmış ve gen alışverişinde bulunmuş olma ihtimali. Eğer durumun açıklaması buysa, karşılaşma 195.000 yıl öncesine dayanan bir zaman diliminde gerçekleşmiş olmalı. Aslında bu senaryoyu destekleyen bir takım kanıtlar da var. 2011 yılında Nijerya’dan elde edilen insan fosilleri, hem modern insan hem de henüz evrimini tamamlamamış olan atalarının garip bir karışımına benziyordu. Perry’den elde edilen sonuçlar da bu bulguları doğruluyor. Bunlar henüz ispatlanabilmiş senaryolar değil. Ancak sonuçta insanın evrimi konusunda bildiğimizden çok daha karmaşık bir resimle karşı karşıya kaldığımız bir gerçek.