Daha Kolay Fotoğraf Daha Karmaşık Teknoloji
Yeni iPhone ile bir fotoğraf çekerken, arka planda milyarlarca işlem yapılıyor.
Fotoğraf sanatının öğrenilmesi, daima bir miktar matematik bilmeyi gerektirmiştir. Bu matematik, ya pozlandırma ayarlarını belirlemeyi amaçlayan ve nispeten basit olan hesaplamalardır ya da eski sistem flaş ayarlarına geçmek için gereken, neredeyse anlaşılmaz bir rakam karmaşasıdır. Sürecin ardında daima rakamlar mevcuttur. Fakat, ayak-mum da neyin nesi?
Modern fotoğraf makineleri, tüm eski makinelerden daha fazla matematik ihtiva ediyorlar. Mesela Apple’ın yeni iPhone XS Max’in kamerası, trilyonlarca hesaplama yapıyor ama fotoğrafı çeken kişi bunların hiçbirini fark etmiyor. Telefon bunu, fotoğrafçılığın asıl işleyişine dokunmayan yeni özelliğine borçlu. iPhone’un kamerası, f-sayısı gibi, bir zamanlar temel olan bir fotoğrafçılık kavramını içeriyor. Bu sayı, lensinizin diyafram açıklığından ne kadar ışık alabileceğini söylüyor.
iPhone XS Max’in kamerası, en iyi akıllı telefon fotoğraf makinelerinden biri. Geleneksel kamera alışkanlıklarını bir tarafa bırakmak ve geleceğin bilişimli kamerasını kavramak, şüphesiz ki biraz çaba gerektiriyor. Öyle bir zamanda yaşıyoruz ki, bir fotoğraf çekmek için hızla, peş peşe bir sürü fotoğraf çekmek gerekiyor ve daha sonra, bir bilgisayar yardımıyla bunları tek bir fotoğraf haline getiriyoruz. Bu yüzden artık, ”iyi ışık” aramanın anlamı da değişti.
Teknoloji
Yeni iPhone’un kamerası, kullanım kılavuzuna bakılırsa içindeki donanım itibariyle orjinal iPhone X’in kamerasından çok da farklı görünmüyor. Kendisinin iki kameralı yapısında da kameralardan biri geniş açılı lense, diğeri ise daha zumlu görüş alanı sağlayan telefoto lense sahip.
Görüntü için ışığı yakalayan görüntüleme algılayıcıları, önceki modeldeki algılayıcılara göre biraz daha büyük. Apple, bunların tam olarak ne kadar büyük olduklarını belirtmiyor fakat sonuç itibariyle meydana gelen fark, görüş alanı bakımından her iki kameranın da biraz daha geniş olmasını sağlamış. Kamera meraklıları için: Geniş lens artık 26 mm’lik bir lense benziyor, telefoto lens ise sadece 52 mm.
Çözünürlük, 12 megapikselde kalmış ama algılayıcıdaki her piksel, ışığı daha etkili şekilde yakalamak amacıyla artık daha derin. Bu özellik, ışığın az olduğu yerlerde fotoğraf çekerken önem kazanıyor. Nispeten ufak sensörler, böyle yerlerde daima zorlanıyorlar.
Kameranın genel performansı göz önüne alındığında; telefonlardaki en etkileyici donanım parçası, yeni Smart HDR teknolojisine güç veren, yeni görüntü sinyali işlemcisi olan A12 Biyonik işlemci.
Bilişimli Fotoğraf Çekimi
iPhone XS Max ile bir fotoğraf çektiğinizde, aslında bir çok görüntü yakalıyorsunuz. İlk olarak tuşa basmadan önce, arka planda sabit bir şekilde çalışan ara bellekte birçok çerçeve kaydediliyor. Daha sonra, daha fazla fotoğraf çekiliyor; bunların içinde, ana referans çerçeve ve daha uzun pozlandırma süreli bir görüntü de (deneme ve gölgelerden daha fazla detay yakalama amacıyla) yer alıyor. Bu durum, bilişimsel fotoğrafçılığa bir örnek teşkil ediyor. Burada işleme mimarisi, ham görüntü verilerini birleştirerek nihai fotoğrafı elde ediyor.
İşlemci daha sonra bütün bu veri yığınını sıkıştırarak, tek bir görüntü dosyası elde ediyor. Bu durum, eskiden bir film parçasının önünde ufak bir girişin açıldığı ve ışığın, saniyenin 60’da biri gibi bir süre içeri girdiği mekanik işlemden çok farklı.
Çoklu-çekim HDR, yeni bir özellik değil; iPhone X ilk çıktığından beri, iPhone’ların standart çekme yöntemi. Fakat sistem şimdi, çerçevede farklı öğeler arıyor; örneğin yüzleri (ki bunlar daima önemli) veya bulanıklığı belirten, net olmayan çizgileri arıyor. Daha sonra bunları düzeltmeye çalışıyor.
Sonuç olarak, parlak ve enerjik görüntüler ortaya çıkıyor. Ancak geleneksel kamerayla veya DSLR ile çekilen fotoğraflara alışkınsanız, bunlara alışmanız biraz zaman alabilir. Gölgeler daha detaylı ama fazla karanlık olmadıkları için, bazen görüntüyü güzel ve karanlık bir bölümün oluşturacağı etkiden yoksun bırakıyorlar.
Gökyüzünün parlak mavi ve bulutsu olduğu zamanda çekilen bir fotoğraf, genellikle karanlık, sert gölgeler ve bolca zıtlık anlamına geliyor. iPhone, bu karanlık alanları gücü yettiğince aydınlatıyor. Bunun karşılığında bir çok detay elde ediliyor fakat bunun bir de maliyeti var ki, o da nesnelerin, normal bir fotoğraftakinden çok, World of Warcraft’ten alınmış bir ekran görüntüsündekine benzemesi.
Portre Modu
iPhone XS Max’de iyileştirilen fotoğraf algoritmaları, Portre Modu özelliğini geliştirmiş. Bu modda artık, hızlı diyaframlı profesyonel bir lensle çekilen fotoğrafta olduğu gibi, arka plana bulanıklık uygulanabiliyor.
Bu Portre Modu ile ilk defa iPhone 7 Plus’da tanışmıştık ve o zamandan beri çok gelişmiş. iPhone XS Max’de, çektiğiniz fotoğrafların arka planına sonradan ekleyebildiğiniz bulanıklığı ayarlama imkanı getirilmiş. Ayrıca, bir fotoğrafı sonradan parlaklaştırabildiğiniz gibi, arka planı da kendi zevkinize göre daha keskin ya da daha bulanık yapabilirsiniz.
Bu efekt, çoğu durumda oldukça iyi çalışıyor. New York’da, altın saatteki bir iskele manzarasında birini çekmek muhteşem oluyor. Bir nesneye, başka türlü olsa dikkat dağıtacak bir arka plan koymak da bu özellik için iyi bir kullanım alanı olabilir. Cihaz, gerçekten hızlı ve geniş diyaframlı bir lensin, bol miktarda ışığı içeri alması gibi bazı avantajlarına sahip.
Fakat yine bir bağlantısızlık mevcut. Nesnenizin önüne bir şey koyduğunuzda (bu, portre fotoğrafçılarının kullandığı yaygın bir yöntemdir) portre modu bunu kavrayamıyor ve onu, arka planla uyumlu bir şekilde bulanıklaştırıyor. Neden böyle olduğu anlaşılabilir fakat bu durum, bir portreyi çekerken başka bir düzenleme işi çıkarıyor.
Apple’ın, düzenlenebilen bulanıklık modlarını f-rakam şeklinde sınıflandırması biraz ilginç. Daha küçük bir f sayısı, daha dar bir alan (yani daha çok bulanıklık) olarak tercüme edilebilir fakat ayrıca, genelde fotoğraf üzerinde karartılmış köşeler veya daha kısa pozlandırma süresi gibi, görüntü üzerinde başka etkileri de mevcut. Fotoğraf çektikten sonra, fotoğrafın odağını değiştirme imkanınız oluyor demek isterdik fakat bu tam olarak doğru değil. Bulanıklığı ekleyip çıkarabilirsiniz ama odağı kaçırdıysanız, ayarı ne kadar değiştirirseniz değiştirin, yine de keskin bir görüntü elde edemiyorsunuz.
Portre bulanıklık efektlerinin aynısı, 7 mega piksel ön kamerada da kullanılabiliyor; yani özçekimleriniz, öncekine göre daha zarif görünecek.
iPhone XS’nin iyi bir kamerası var mı yok mu?
Kısa cevap evet. Yeni iPhone’un kamerası muhteşem. Hızlı odaklanıyor ve hızlı çekiyor, bu da sokak fotoğrafçılığı için harika bir özellik. İlave pozlaması ve yeniden tasarlanan lensi, aşırı keskin fotoğraflar ortaya çıkarıyor. Smart HDR ile fotoğraflarınızda daha fazla detay elde ediyorsunuz; bu durum, fotoğrafın görüntüsünü, gerçekten koyu olan bazı gölgelerden yararlanamayacak şekilde etkilese bile.
Fakat bir öğrenme aşaması da gerekiyor. Portre modu gerçekten eğlenceli ama çok kullanacaksanız, odaklama ve çekme süresini, genel bir fotoğraf çekimine göre daha yavaş bulabilirsiniz. Sistemin, fotoğrafı çekmeden önce nesneyi bulması, sonra da nesnenin bulunduğu yere derinliği nasıl uygulayacağını belirlemesi gerekiyor. Şimdi de işin içine bütün bu bulanıklık özellikleri karışınca, fotoğraf makinesini titretmemiş olsanız bile, bulanık fotoğraf çekme ihtimaliniz artıyor.
Fotoğrafta sadeleştirmeler yapması gereken biriyseniz, yeni nesil bilişimli fotoğrafçılığa alışmak için muhtemelen biraz çaba harcamanız gerekecek. Google, kendi Pixel Visual Core cihazıyla aynı biçimde bir çalışma yapıyor ve diğer akıllı telefon kameraları da benzer çalışmalar yapacaktır; hatta belki de kendi kameralarına, her fotoğraf çekiminde daha çok fotoğraf verisi işleyebilen, yeni kamera modülleri ekleyeceklerdir.
Son Olarak
iPhone’un kamerasıyla çekilen fotoğrafları ister beğenin ister beğenmeyin, akıllı telefon kamerası flaşlarının hâlâ gürültülü ve neşeli olduklarını bilmek sizi mutlu edecek. iPhone XS Max, LED-temelli aydınlatma çözümüyle bu konuda iyi bir iş çıkarmış. Ancak kendini bu işe adamış fotoğrafçılar için flaşla fotoğraf çekmek, hâlâ iyi ve gerçek bir disiplin. Aşağıda, bu gerçeği gözler önüne seren iki farklı çöp kutusu fotoğrafı mevcut.