Yakın bir zamanda uzaya gidemeyebilirsiniz. Fakat isminiz gidebilir. Amerikan Uzay ve Havacılık Dairesi (NASA) uzun süredir gerçekleştirdiği uzaya isim gönderme geleneğine Temmuz ayında fırlatacakları Parker Güneş Sondası ile devam ediyor.
İsminiz, saatte yaklaşık 692 000 km hızla, sıcaklığın 1370 C derecelere ulaştığı Güneş’in atmosferine doğru seyahat eden bir uzay aracının parçası olabilir. Uzay aracının içinde Güneş’in taç küresine yakından bakmak üzere tasarlanmış cihazlar daha serin bir oda sıcaklığında olacak.
Yapmanız gereken tek şey NASA’nın web sitesindeki formu doldurmak. Sonrasında isminizi Parker Güneş Sondası’nın Güneş’e taşıyacağı bir mikroçipe ekleyecekler. Katılım için son tarih ise 27 Nisan.
Geçtiğimiz haftanın diğer uzay haberleri:
İlk 50 fırlatma
SpaceX’in geçtiğimiz Salı gerçekleştirdiği Falcon 9 fırlatması oldukça rutindi ve bir iletişim uydusunu yer sabit yörüngeye gönderdi. Bu fırlatmayla beraber SpaceX, Falcon 9 roketini 50. kez uzaya göndermiş oldu. Falcon 9 ilk kez 2010 yılında fırlatılmıştı.
Karmaşık toz
İlk bakış her zaman güzeldir. Ancak uzay söz konusuysa ikinci bir bakış atmak önemlidir. Bu olayda, araştırmacılar gök bilimcilerin tozdan oluşan bir enkazın etrafını sardığını bildikleri bir yıldız sistemi olan HR 4796A’ya göz attılar. Fakat, genişliği yaklaşık 11 milyar km olan bu toz halkası Hubble teleskobu ile tespit edilen 240 milyar km genişliğindeki toz halkası ile kıyaslandığında çok küçük kalıyor. Dış halka The Astronomical Journal dergisinde yayımlanan bir araştırmada açıklandı.
NASA tarafından yayımlanan habere göre dış halka “bir kamyonun üstünden geçtiği bir tekerleğe” benziyor.
8 milyar yaşındaki yıldız Evren standartlarına göre hala oldukça genç ve araştırmacılar da gezegen oluşumunun ilk evrelerinde olduğunu düşünüyor.
Kesinlikle bir pizza değil
Bu resmi ilk gördüklerinde bir çok insanın (en azından Popsci ofisinde çalışan pek çok insanın) düşündüğünün aksine bu bir pizza değil. Aslında, Jüpiter’in kutuplarından birinin etrafında düzenli bir şekilde oluşmuş fırtınaların bir resmi.
Juno uzay aracı sayesinde gaz devinin içi hakkında çok daha fazla bilgi elde etmeye başladık ve diğer gezegenlere- güneş sistemindeki en yakın arkadaşı (en azından boyut açısından) olan Satürn’e bile- hiç benzemediğini öğrendik.
