PETER DOCKRILL
Yirmi yıldan uzun süredir yetiştirilmesine ve tüketilmesine rağmen, genetiği değiştirilmiş (GD) besinleri kuşatan çok büyük miktarda yanlış bilgi ve kafa karışıklığı hâlâ mevcut.
Bilim camiasında, GD ekinleri yemenin güvenli olduğuna ve çiftçilikte devasa faydalar sunduğuna dair ezici bir fikir birliği olduğu göz önüne alındığında; araştırmacılar, GD besinler hakkındaki şehir efsanelerini görmezden gelmemizi söylüyor.
Bulgular birikmeye devam ederken, genetiği değiştirilmiş canlılar üzerindeki tartışma henüz bitecek gibi görünmüyor; GD ekinlerin üstünlüğünü reddetmek, giderek daha zor hale gelse bile.
Bu bakımdan, İspanya ve Portekiz’deki genetiği değiştirilmiş ve böceğe dayanıklı (IR) darının (mısır) geçmişi üzerinde yapılan yeni bir ekonomik analiz; genetiği değiştirilmiş canlıların, çifçiliğe ne kadar geniş fayda sunabileceğine yönelik yeni ve uzun vadeli bir bakış sunuyor.
Tarım ekonomisti Graham Brookes, değiştirilmiş tohumların İspanya’ya 1998 yılında ilk defa gelmesinden (bu teknoloji Kuzey Amerika’da ilk defa uygulanmaya başladıktan hemen iki yıl sonra), daha sonra ise 1999 yılında Portekiz’de benimsenmesinden bu yana geçen 21 yıllık dönemde, İber Yarımadası’ndaki IR darının kullanımını analiz etmiş.
İki ülkede de ekilen böceğe dayanıklı darıya, Ostrinia nabilalis (Avrupa mısır kurdu) ve Sesamia nonagroides (Akdeniz kök kurdu) böceklerine karşı dirençli olması için mühendislik uygulanmış.
IR darı, başlangıçta yavaş yayılmasının ardından, İspanya’daki toplam darı alanlarının yüzde 30-35’ine ve Portekiz’deki toplam darı ekinlerinin ise yüzde 7-9’una ulaşmış.
Önceden eş yazarlığını yaptığı iki GD ekin analizinin verilerinden yararlanan ve bunları genişleten Brookes, IR darı kullanımının İspanya ve Portekiz’deki ürün verimini ve üretim artışını nasıl etkilediğini araştırmış ve bu konudaki çevresel etkilere bakmış (böceğe direnç özelliklerinin sonucunda, böcek ilacı kullanımı seviyelerinin düşmesi gibi).
Brookes’a göre, 1998 ile 2018 arasındaki 21 yıllık dönemde; GD teknolojisini kullanan çiftçiler daha yüksek ürün getirisi kazanarak ve artık satın almaya ihtiyaç duymadıkları böcek ilaçlarından tasarruf yaparak, toplam gelirlerini 285.4 milyon avro artırmış.
Bu miktar, ortalama bir çiftlik gelirinin, bir yılda hektar başına 173 avro artmasına eş değer.
IR darıya yatırım yapmak, GD ürünler eken çiftçilere ek masraf getirse de; Brookes, İber Yarımadası’ndaki bu 21 yıllık dönemde böceğe dirençli tohumlara yapılan her 1 avroluk yatırıma karşılık, çiftçilerin ortalamada 4.95 avro kazanç sağladığını hesaplamış.
Genel ekin üretimindeki artışların, 1998 yılından beri toplamda 1.89 milyon ton darıya ulaştığı tahmin ediliyor ve Brookes, bunun yan faydalar da getirdiğini söylüyor.
Brookes, makalesinde şöyle yazıyor: “Bu fazladan üretim, ekin üretimi için ilave arazi kullanma baskısının azalmasına katkıda bulunuyor”
“Eğer 2018 yılında IR darı teknolojisi kullanılmasaydı, o yıl bu iki ülkedeki üretim seviyelerinin geleneksel teknoloji kullanılarak sürdürülmesi için, 15.240 hektarlık fazladan bir tarım arazisinde ekim yapılması gerekecekti.”
İspanya ve Portekiz’deki bütün bu GD darı ekimi döneminde, bu yolla yaklaşık 188.890 hektar araziden tasarruf edilmiş ve bunların başka amaçlarla kullanılması mümkün olmuş.
Elbette tüm bu şeyler içerisindeki bir diğer önemli etmen de; böceklere karşı dirençli hale getirilen bu GD darı ekinlerinde kullanılmayan böcek ilacı miktarı olmuş.
Brookes, İspanya’da yaklaşık 678.000 kilogramlık etken bileşenden tasarruf edildiğini tahmin ediyor. Geleneksel darı kullanılsaymış, yüzde 37 oranında daha fazla ilaç sıkılacakmış.
İlacın daha seyrek sıkılması, mahsullere böcek ilacı uygulamak amacıyla daha az taşıtın kullanılması da demek; bu durumda, sadece İspanya’da yaklaşık 593.000 litre yakıt tasarrufu yapılmış ve atmosfere 1.58 kilogram karbon dioksidin yayılması önlenmiş.
Brookes, 980 arabanın bir yılda oluşturduğu kirliliğe eşdeğer olan bu miktarın, nihayetinde sadece küçük bir yan fayda olduğunu fakat yine de kayda değer olduğunu belirtiyor; tıpkı, böcek ilacının daha az kullanılmasıyla bağlantılı olan su tasarrufu gibi.
Sonuçta; Avrupa’nın diğer her yerindeki insanlar, İber Yarımadası’nda görülen bu olumlu sonuçların keyfini çıkaramamış.
En az 18 AB üyesi ülke (Kuzey İrlanda, İskoçya ve Galler bölgeleri de dahil), GD IR darının yetiştirilmesini yasaklamış durumda.
Ancak İspanya ve Portekiz’de, böcek ilacı kullanımının ve fosil yakıt salımlarının azalmasıyla birlikte çok farklı bir hikaye yaşanıyor.
“Bu tohum teknolojisi, çiftçilerin daha fazla besin yetiştirmesine ve daha az kaynak kullanmasına olanak sağladı ve bu sebeple, su gibi kıt kaynaklar üzerindeki baskının azalmasına katkıda bulundu” diye yazıyor Brookes.
“GD IR darı, çiftlik hanehalkı gelirlerini artırdı ve bu sayede, bu iki ülkenin kırsal ve ulusal ekonomilerine ekonomik bir destek sağladı.”
Bulgular, GM Crops & Food bülteninde sunuldu.
ScienceAlert