NASA’nın Juno araştırma aracı, görevinin uzatılması sayesinde Jüpiter’in etrafında dönmeye devam ediyor. Juno, tarihte bunu yapan ikinci uzay aracı.
Juno, 5 Temmuz 2016 günü gaz devinin civarına ulaştığından beri; Jüpiter’in atmosferi, manyetik ve kütleçekim ortamı ile iç yapısı üzerinde büyük miktarda bilgi toplamayı başardı.
Araştırma aracı, o zamanlarda Jüpiter’in bazı nefes kesici görüntülerini de yakalamıştı.
Fakat 21 Aralık günü, gaz devinin etrafındaki onaltıncı dönüşü sırasında Juno işleri büyüttü ve uzay aracının dört kamerasından biri, Jüpiter’in uydusu olan Io’nun görüntülerini yakalayarak, uydunun kutup bölgelerini gösterdi ve volkanik patlama gibi görünen bir şey saptadı.
Söz konusu görüntüler, araştırma aracının bilimsel teçhizatında yer alan birden fazla alet ile yakalandı. Bu aletlerin arasında JunoCam, Yıldız Referans Birimi (SRU), Jüpiter Kızılötesi Kutup Işığı Haritalayıcısı (JIRAM) ve Morötesi Görüntüleme Tayfçekeri (UVS) bulunuyor.
Bu aletler hep birlikte, Io’nun kutup bölgesini bir saatten uzun süre boyunca gözlemledi ve bu sırada, beklenmedik bir lav bulutu ortaya çıktı.
Juno görevinin baş müfettişi ve Southwest Araştırma Enstitüsü Uzay Bilimi ve Mühendislik Bölümü’nün başkan yardımcısı Scott Bolton, SwRI basın bülteninde şöyle açıklıyor:
“Io’nun kutup bölgesini görmeyi hedefleyen çok tayflı bir harekât ile birlikte, yeni bir çığır açtığımızı biliyorduk; fakat kimse bu kadar şanslı olduğumuzu bilmiyordu. Uydunun yüzeyinden madde püskürten faal bir yanardağ bulutu gördük. Bu bize, Juno’nun bulutları belirgin şekilde görebildiğini gösteren bir Yeni Yıl hediyesi olmuştu.”
JunoCam, ilk görüntüleri 21 Aralık günü TSİ 15:00, 15:15 ve 15:20’de elde etmişti. O sırada Io, Jüpiter’in gölgesine girmek ve tamamen karanlığa bürünmek üzereydi. Bunun sonucunda ortaya çıkan görüntüler, volkanik patlamanın sınır çizgisinde (gündüz-gece sınırı) durduğu, yarı aydınlık bir uyduyu gösteriyordu. Juno görev takımının zamanlaması çok şanslı olmuştu.
Gezegen Bilimi Enstitüsü’nde JunoCam’e liderlik eden Candice Hansen-Koharcheck şöyle açıklıyor:
“Zemin gölgedeydi, fakat yanardağ bulutunun yüksekliği; güneş ışığının yansımasını sağlıyordu. Tıpkı Dünya üzerindeki dağ zirvelerinin veya bulutların, güneş battıktan sonra ışık saçmaya devam etmesi gibi.”
Io, TSİ 12:40’ta bütünüyle Jüpiter’in gölgesine girdi ve karanlık oldu. Ancak Europa’dan yansıyan güneş ışığı, Io’nun ve üzerindeki dumanın aydınlanmasına yardımcı olmuştu. Bu noktada (yıldızlardan gelen ışığı toplamak üzere tasarlanan) YRB kamerası, Europa’dan yansıyan ışıkla aydınlanmış Io’yu gösteren bir görüntü yakalamayı başarmıştı.
(Yukarıda gösterilen) görüntüdeki en parlak bölümün, Io’nun atmosferindeki gaz ve tozun oluşturduğu bir radyasyon imzası olduğu düşünülüyor. Jüpiter’in manyetik alanı, bu parçacıkları düzenli olarak süpürüyor ve parçacıklar daha sonra iyonlaşarak, Jüpiter’in devasa radyasyon kemerlerine katılıyorlar. Görüntüde yer alan diğer parlak noktaların ise, yanardağ faaliyetlerinin sonucu olduğuna inanılıyor.
YRB yüzey görüntülemesi için tasarlanmadığından, bu durum, nadir görülen bir fırsat niteliği taşıyormuş. Araştırma takımı bu sırada, uzun dalgaboylarında ısı algılayan JIRAM aletini de test etme fırsatı bulmuş. Takım, Jüpiter’in atmosferinde gündüz ve gece arasındaki sıcak noktaları tespit etmek üzere tasarlanan bu aletin, Io’nun yüzeyindeki sıcak noktaların görüntüsünü oluşturmak için de kullanılabileceğini keşfetmiş (aşağıda gösteriliyor).
Juno görevinin görünürdeki hedefi, Jüpiter’in girdap gibi dönen bulutlarının altına bakmak ve gezegeni işleten şeyin ne olduğunu öğrenmekmiş. Bu son görüntüler, araştırma aracının Jüpiter’in uyduları üzerinde de çalışma yapabileceğini gösteriyor. Bu durum, gaz devi ve onun başlıca uyduları (Io, Europa, Ganymede ile Callisto) arasında gerçekleşen etkileşimlerin, her ikisini de nasıl etkilediğine dair yeni fikirler sunabilir.
Io’ya gelince; bunlara, Jüpiter ile gelgitsel etkileşimlere atfedilen volkanik faaliyeti ve Jüpiter’in gölgesinde olduğu zaman dondurucu soğukluğa ulaşan Io’nun ince atmosferini de ekleyebiliriz. Ayrıca Io’nun volkanik faaliyetinin, Jüpiter’in radyasyon ortamına katkıda bulunması ve gezegenin manyetik alanını güçlendirip şekillendirmeye yardımcı olması da muhtemel.
Bu görüntüler, Juno görevinin orta noktasında çekildi. Görevin, 2021 yılının Temmuz ayında Jüpiter’i haritalamayı bitirmesi ve gezegenin atmosferine girerek sona ermesi planlanıyor. Bu durum gerçekleşmeden önce ve sonra, bilim insanları bu görevden çok daha fazla görüntü ile bulgunun gelmesini bekliyor.
Universe Today