İster Dünya’nın üzerinde ışıldayan parlak ışıklar olsun, ister başka bir gezegende; aurora görüntüleri bilim insanlarının ilgisini çekmeye devam ediyor. Bu ışıklar, bir gezegenin manyetik alanının bileşimine ve bu alanın nasıl işlediğine yönelik ipuçları taşıyor.
Jüpiter hakkında yapılan yeni araştırma da bunu ıspatlıyor.
Fairbanks – Alaska Üniversitesi Jeofizik Enstitüsü’nde çalışan uzay fiziği profesörü Peter Delamere, güneş sistemimizdeki en büyük gezegenin aurorasıyla ilişkili önemli bir keşif yapan 13 uluslararası araştırmacıdan biri.
Takımın çalışması, Cuma günü Science Advances bülteninde yayımlandı. “Jüpiter’in olağandışı manyetosferik topolojisi, aurorasını nasıl biçimlendiriyor” başlığını taşıyan araştırma makalesi, Hong Kong Üniversitesi Dünya Bilimleri Fakültesi’nde çalışan Binzheng Zhang tarafından kaleme alınmış. Delamere ise birincil eş yazar.
Jüpiter’in manyetosferinin yeni geliştirilen küresel bir manyetohidrodinamik modeliyle yürütülen araştırma, Delamere ile Boulder – Colorado Üniversitesi’nde çalışan araştırmacı Fran Bagenal’ın 2010 tarihli bir makalede öne sürdüğü tartışmalı bir fikre destek sağlıyor. Söz konusu görüşe göre Jüpiter’in kutupları, güneş sistemimizdeki diğer çoğu gezegende olduğu gibi açık manyetik alan hatlarıyla tamamen değil, kapalı manyetik alan hatlarıyla kısmen kaplı.
2000 yılından beri Jüpiter üzerinde çalışan Delamare, şöyle aktarıyor: “Camia olarak açık ya da kapalı şeklinde kutuplaşmaya eğilim gösteren bizler, her ikisinin de biraz bulunduğu bir çözüm düşünememiştik. Fakat geri dönüp baktığımızda, aurora bize tam da bunu söylüyordu.”
Açık hatlar, bir gezegenden çıkan fakat karşı yarımküredeki eşdeğer bir konumla yeniden birleşmek yerine güneşin ters yönünde uzaya doğru kaybolan manyetik alan çizgileri.
Örneğin Dünya’daki aurora, aurorasal oval şeklinde adlandırılan bir alan etrafındaki kapalı hat çizgilerinde görülüyor. Bunlar, Dünya’nın manyetik ekseninin her iki ucunun yakınındaki (üstündeki değil) yüksek enlem halkaları.
Fakat Dünya’da ve güneş sistemimizdeki bazı diğer gezegenlerde, bu halkanın içerisinde kutup örtüsü adı verilen boş bir bölge bulunuyor. Burası, manyetik alan hatlarının bağlanmadan aktığı; auroraların da bu yüzden nadiren görüldüğü bir yer. Bunu, evinizdeki tamamlanmamış bir elektrik tesisatı gibi düşünün: Tamamlanmamış tesisat yoksa, ışık da yok.
Fakat Jüpiter, auroranın ışıldadığı bir kutup örtüsü barındırıyor. Bu durum, bilim insanlarının kafasını karıştırmış.
Delamere’ye göre sorun, araştırmacıların Dünya’nın manyetik alanları hakkında öğrendikleri şeyler sebebiyle, Jüpiter hakkında düşünürlerken fazla Dünya merkezli davranmaları.
Rod Boyce/Fairbanks – Alaska Üniversitesi. Ç: O.