Yapılan yeni bir araştırmaya göre genç kadınların %90’ı cilt tonlarını dengelemek, çenelerini veya burunlarını yeniden şekillendirmek, fazla kilolarını azaltmak, cilt renklerini açmak veya bronzlaştırmak ya da dişlerini beyazlaştırmak için fotoğraflarını düzenlediklerini veya filtre kullandıklarını söylüyor. Çalışmada yer alan genç kadınlar, kozmetik ürünlere yönelik reklamları veya bildirimleri de düzenli olarak gördüklerini aktarıyor.
Sokağa çıkma yasağında hayat ve ‘vücut olumlama’ hakkındaki düşünceler gibi bir dizi konunun incelendiği araştırma, genç insanların kitlesel medyayı ‘fazla beyaz’, ‘fazla heteroseksüel’ ve çok dar güzellik tanımlarına fazla odaklanmış şekilde gördüklerini; bu yüzden de sürekli bir öfke içinde olduklarını aktarıyor. Çalışmayı yürüten sosyal ve kültürel analiz profesörü Rosalind Gill “Araştırma genelinde bir mükemmellik eleştirisi göze çarpıyor ve genç insanlar, ‘fazla mükemmel’ duran görüntülerin kendilerini bezdirdiğini söylüyor” diyor. “Siyahi kadınlar, engelli kadınlar ve cinsiyeti geleneklere uymayan insanlar, basında kendileri gibi olan kişileri nadiren gördüklerini söylüyorlar.”
Görünüş ölçütlerinin nasıl daraldığını gösteren rapor, akıllı telefonların sunduğu kolaylıklar (ör. yaklaştırma ve ekran görüntüsü alma) ile Facetune gibi düzenleme ve filtreleme uygulamalarının, genç insanların akranları tarafından sürekli sıkı bir inceleme altındaymış gibi hissetmesine nasıl katkıda bulunduğunu gösteriyor. Gill sözlerini şöyle sürdürüyor: “Sadece Instagram’da her gün yaklaşık 100 milyon fotoğrafın paylaşıldığı düşünüldüğünde, daha önce hiç görselliğin bu kadar baskın olduğu bir toplumda yaşamamıştık. Sosyal medyaya fotoğraf yüklemek, ‘beğeni kazanmaya’ ve takdir edici ilgiye yönelik yoğun bir haz oluşturabilir fakat aynı zamanda, çoğu genç kadın için devasa bir kaygı kaynağı durumunda. Genç kadınların sürekli yargılandıklarını düşündüklerini söylemesi beni şaşkınlığa uğratıyor.”
Londra Şehir Üniversitesi. Ç: O.