Kışın Neden Soğuk Algınlığına Daha Yatkın Oluyorsunuz?

0
Solunumsal virüsler kış zamanı artıyor ama insanların dışarı çıkıp üşümesi yüzünden değil. Fotoğraf: DepositPhotos

Bir uzman sebebin ardındaki bilimi açıklıyor.

Muhtemelen “Kışın saçın ıslakken veya mont giymeden dışarı çıkma, hasta olursun” sözünü duymuşsunuzdur.

Bu söz tamamen doğru değil. Pek çok şeyde olduğu gibi gerçek burada da daha karmaşık. Fark ise şu: Soğuk algınlığına sebep olan şey üşümeniz değil. Fakat soğuk havanın nezle ve grip gibi solunumsal virüsleri kapmayı kolaylaştırdığı doğru.

Araştırmalar ayrıca düşük sıcaklıkların COVID-19 oranlarının artmasıyla bağlantılı olduğunu da gösteriyor.

Halk sağlığında arka planı bulunan bir hemşirelik profesörü olan Libby Richards, kendisine genelde soğuk ve soğuk algınlığı arasındaki ilişki de dahil bulaşıcı hastalıkların yayılmasıyla ilgili soru sorduklarını söylüyor.

Rinovirüs (nezlenin olağan zanlısı), inflüenza ve COVID-19’a sebep olan SARS-CoV-2 de dahil pek çok virüs, düşük sıcaklıklarda ve düşük nem seviyelerinde daha uzun süre bulaşıcı kalıyor ve daha hızlı çoğalıyor. İnsanların soğuk havalarda iç mekanlarda daha uzun süre harcaması ve diğerleriyle yakından temas etmesi de birleşince, mikropların yayılması daha muhtemel hale geliyor.

Grip ve solunum sinsisyal virüsü ya da RSV, belli bir sonbahar ve kış mevsimselliği sergileme eğiliminde oluyor. Fakat yeni COVID-19 varyantlarının ortaya çıkması ve zamanla önceki enfeksiyon ve aşılamalardan gelen bağışıklık sebebiyle COVID-19, tipik soğuk hava solunum virüsü değil. Bunun bir örneği olarak da COVID-19 enfeksiyon oranları 2020’den beri her yaz yükselmişti.

Virüs bulaşı soğuk havada daha kolay

Daha spesifik olarak ise soğuk hava, inflüenza virüsünün dış zarını değiştirip onu daha sağlam ve kauçuğumsu hale getirebiliyor. Bilim insanları bu kauçuğumsu kaplamanın, virüsün kişiden kişiye yayılmasını kolaylaştırdığını düşünüyor.

Soruna sebep olan şey sadece soğuk kış havası değil. Soğuk olmasına ilaveten kuru da olan hava, grip salgınlarıyla ilişkilendirilmiş. Bunun sebebi, kuru kış havasının inflüenza virüsünün daha uzun süre bulaşıcı kalmasına yardımcı olması. Kışın yaygın görülen kuru hava, solunumsal damlacıklarda bulunan suyun daha hızlı buharlaşmasına sebep oluyor. Bunun sonucunda, öksürdükten ya da hapşırdıktan sonra daha uzun süre dayanan ve daha uzağa giden daha ufak parçacıklar meydana geeliyor.

Bağışıklık sisteminizin soğuk hava esnasında nasıl yanıt verdiği de büyük önem taşıyor. Soğuk hava solumak, solunum yolunuzdaki bağışıklık tepkisini olumsuz etkileyebilir ve virüslerin yerleşmesini kolaylaştırabilir. Bu yüzden burnunuzun veya ağzınızın üzerine bir atkı giymek, soluduğunuz havayı ısıttığı için nezleyi önlemeye yardımcı olabilir.

Ayrıca çoğu kişi kışın daha düşük miktarda güneş ışığına maruz kalıyor. Bu da bir problem çünkü Güneş, bağışıklık sisteminin sağlığı için gerekli olan D vitamininin önemli bir kaynağı. Bir diğer etmen olan fiziksel faaliyet de kış mevsiminde düşme eğilimi gösteriyor. İnsanların karlı veya buzlu koşullarda egzersizleri geciktirmesi üç kat daha muhtemel.

Bunun yerine iç mekanlarda daha fazla zaman geçiriyorlar. Bu da genelde diğerleriyle daha fazla yakın temas anlamına geliyor ve hastalığın yayılmasına yol açıyor. Solunumsal virüsler genellikle enfekte kişinin 2 metre etrafında yayılıyor.

Ek olarak düşük sıcaklıklar ve düşük nem, gözlerinizi ve burnunuz ile boğazınızdaki mukus membranlarını kurutuyor. Nezle, grip ve COVID-19’a sebep olan virüsler genellikle solunduğundan, virüs bu zayıflamış, kurumuş geçitlere daha kolay bağlanıyor.

Ne yapabilirsiniz

Sözün özü, saçınızın ıslak olması veya soğuk sizi hasta yapmaz. Bununla beraber yıl boyu hastalığı önlemeye yardımcı olacak stratejiler var:

İfşaat: Libby Richards Amerikan Hemşireler Vakfından, ABD Ulusal Sağlık Enstitülerinden ve Indiana Klinik ve Dönüşümsel Bilimler Enstitüsünden fonlama almış.

Yazar: Libby Richards/The Conversation. Çeviren: Ozan Zaloğlu.

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz