Antarktika’nın yüzey altında korkutucu bir şeyler oluyor.
İklim değişiminin sürekli yaklaşan tehditlerinden biri de, deniz seviyesinin yükselmesi. Yükselen sular, halihazırda dünya çapındaki milyonlarca insanı yerinden etme tehdidi sergileyerek bu kişileri yüzyılın sonunda iç kısımlara göç etmeye mecbur bırakacak. Yükselen deniz seviyesinin önemli bir bölümü de kutuplardaki sıcaklığın artmasından kaynaklanıyor. Burası, çok önemli miktarlarda donmuş H₂O barındıran dev buzulların ve buzul katmanlarının evi.
Güney Kutbu’nda yer alan, hemen hemen İç Anadolu büyüklüğünde olan ve “kıyamet buzulu” lakabı takılan Thwaites buzulu, şimdiden her yıl 50 milyar ton buz kaybediyor. Bu durum, tek başına küresel deniz seviyelerinin her yıl yüzde 4 kadar yükselmesine sebep oluyor. Fakat Amerikan Jeofizik Birliği’nin Aralık ayındaki toplantısında paylaşılan bir araştırma, Thwaites’ten uzanan buz sahanlığının inceldiğini ve önümüzdeki üç ila beş yıl içinde parçalanabileceğini gösteriyor. Thwaites’in ardında çok daha büyük bir buz kütlesi bulunuyor. Söz konusu kütle, buzulun erimesi halinde sıcak suya giderek daha fazla maruz kalacak.
ABD Çevre Bilimleri Müşterek Araştırma Enstitüsünde (CIRES) kıdemli araştırma görevlisi ve Uluslararası Thwaites Buzulu Ortaklığı (ITGC) kurumunun baş koordinatörü Ted Scambos, yayımlanan bir basın bülteninde “Thwaites dünyanın en geniş buzulu” diyor. “Son 30 yılda sızıntı hızı iki katına çıktı. Üstelik buzul, [küresel] deniz seviyelerini 61 santimetreden fazla yükseltecek kadar su tutuyor. Ayrıca etrafındaki buzulları da yanında götürürse, deniz seviyesi 3 metreye kadar yükselebilir.”
Thwaites’in başı bir süredir dertte. Bilim insanları ise iklim değişiminin, bu buzul ile diğer savunmasız buzullardaki erime hızını tam olarak nasıl etkileyeceğini çözmeye çalışıyor. Fakat araştırmacıların yaptığı yeni tespitler, ısınan Güney Kutup Denizi’nin buzları alttan erittiğini ve yüzen buz sahanlığı boyunca büyük çatlaklar meydana getirdiğini gösteriyor.
Oregon Eyalet Üniversitesinde buzul bilimci olan Erin Pettit, toplantıda şöyle ifade ediyor: “Ben bunu biraz araba camına benzetiyorum. Camda, yavaşça yayılan ufak miktarda çatlak varsa ve arabanızla aniden bir tümseğin üstünden geçerseniz, bütün o şey her yöne doğru parçalanmaya başlar.”
CIRES’in yayınına göre bu buzul sahanlığı, buzulun bir “su altı dağıyla” dengede duran yüzer kısmı. Kırılması halinde ise tüm o buzun eriyip okyanusa akın etmesi yalnızca bir zaman meselesi. İngiltere Antarktika Araştırma Kurumu’nda çalışan okyanus bilimci Peter Davis, “Son sonuçların en endişe verici yanı, buzul sahanlığında bir çöküşe işaret etmesi” diyor CNN’e. “Buzul sahanlığı, buzu karada tutan koruyucu bir şeride benziyor. Buzul sahanlığını kaybedersek, o zaman buzul okyanusa daha hızlı akacak ve deniz seviyesinin yükselişine katkıda bulunacaktır.”
Isınan ve buzulun altından geçen sular da buzun “karaya oturma bölgesine” (deniz yatağının buzulu yerinde tutan bölümü) yeterince tutunamamasına yol açıyor. Cornell Üniversitesinde araştırma görevlisi olan Peter Washam, uzaktan kumandalı bir su altı robotu kullanarak karaya oturma zemininin sıcak su, engebeli buz ve dik yokuşlu bir taban sebebiyle “kaotik bir şekle büründüğünü” keşfetmiş. Ana kaya ve buzul arasına sıcak su pompalayan gelgitler, istikrarı daha da fazla etkiliyor.
“Eğer Thwaites çökerse, Batı Antarktika’nın büyük bir bölümünü de yanında götürecek” diyor Scambos bültende. “Bu yüzden, buzulun önümüzdeki 100 yıl boyunca nasıl davranacağına ilişkin daha net bir görüntü elde etmek çok önemli.” İngiltere ve ABD’nin güneydeki kıtada yürüttüğü son 70 yılın en büyük projesini teşkil eden ve 100 bilim insanından oluşan ITGC, Thwaites’in sallantıdaki geleceğini incelemeye devam edecek.
Yazar: Sara Kiley Watson/Popular Science. Çeviren: Ozan Zaloğlu.