Yapılan yeni bir çalışmaya göre yeni koronavirüsün bulaştığı hücrelerde, virüsün diğer hücreleri işgal etmesine olanak sağlayan iplik gibi ve dokunaç benzeri kollar oluşuyor.
SARS-CoV-2 adıyla bilinen yeni koronavirüs, Johns Hopkins istatistiklerine göre artık dünya çapında 12.2 milyondan fazla insana bulaşmış ve 555.500’den fazla kişinin ölümüne yol açmış durumda. Dünya genelindeki araştırmacılar, virüsü yenmek için yeni ilaçlar bulmak ve eski ilaçları yeniden değerlendirmek üzere eşi görülmemiş bir çaba gösteriyor.
Fakat doğru tedavi silahını bulmak için bilim insanlarının virüsün hücreleri nasıl işgal ettiğini detaylı biçimde anlaması gerek. Uluslararası bir araştırma grubu, bu amaçla virüsün hücre içerisindeki faaliyetleri nasıl değiştirerek gitgide daha fazla hücreyi işgal ettiğine bakmış. Özel olarak, virüsün bulaştığı hücrelerdeki belirli proteinleri nasıl değiştirdiğini çözümlemişler. (Proteinler, genlerin talimatlarını uyguluyor. Bu sebeple proteinlerde meydana gelen değişimler, enfekte hücrelerin fiili faaliyetlerini etkileyebilir.)
Yeni çalışma, araştırmacıların Nisan ayında Nature bülteninde tarif ettiği 27 SARS-CoV-2 virüs proteiniyle etkileşime geçen 332 insan proteininin “tasarım planına” dayanıyor. Araştırmacılar bu yeni çalışmada, virüs bulaştığı zaman fosforilasyon isimli bir süreç altında değişimler sergileyen insan proteinlerinin tamamını analiz etmiş. Yapılan bir açıklamaya göre kinaz isimli bir protein, bu süreçte bir fosforil grubunu (üç oksijen atomuna eklenen bir fosfor) diğer proteinlerin üzerine yapıştırıyor.
2017’nin Haziran ayında International Journal of Molecular Medicine bülteninde yayınlanan bir makaleye göre proteinleri etkinleştirip devre dışı bırakabilen bir süreç olan fosforilasyon, pek çok hücresel süreç için “son derece önem taşıyor”; bu süreçler arasında protein sentezi, hücre bölünmesi, sinyalleşme, hücre büyümesi, gelişim ve yaşlanma da bulunuyor.
San Francisco’daki California Üniversitesi’nde Eczacılık Fakültesi Nicel Biyobilimler Enstitüsü’nün yöneticisi, Gladstone Enstitüleri’nde kıdemli araştırmacı ve kıdemli yazar Nevan Krogan, bu kinaz grubunun “hücrenin ana dağıtım tablosu” gibi olduğunu söylüyor. “Eğer virüs içeri girer ve bu tabloyu değiştirirse, bulaşma için faydalı olabilecek şekilde manipülasyon yapabilir.”
Proteinler gibi farklı moleküllerin kütlesini ölçen kütle spektrometrisi adlı bir yöntem kullanan araştırmacılar, maymun hücrelerinin içerisinde, “konak ve virüs proteinlerindeki fosforilasyonun çarpıcı biçimde değiştiğini” bulmuşlar. Ayrıca virüsün bulaştığı hücrelerin yüksek çözünürlükte görüntülenmesiyle, hücrelerde “filopodia” adı verilen ve virüs proteinleri içeren dokunaç benzeri çıkıntılar oluştuğu görülmüş. Araştırmacıların elde ettiği bulgular, koronavirüsün hücreyi dokunaç oluşturmaya zorladığını akla getiriyor. Bu dokunaçlar daha sonra bitişik hücrelerde delik açıyor ve virüsün yeni hücrelere bulaşmasına olanak sağlıyor.
Yasemin Şaplakoğlu/Live Science. Ç: O.