Lobotomi Nedir? Lobotomi, 20. yüzyılın ortalarında, zihinsel hastalıkların tedavisi için kullanılan en bilindik operasyondu. Son derece tartışmalı olan bu operasyonda hastanın prefrontal korteksine bağlı sinir hücreleri yok ediliyordu. 1960’lara geldiğimizde ise doktorlar bu operasyondan uzaklaşmaya başladı. Ancak 2015 yılına geldiğimizde, bilim insanları lobotomiye benzeyen, daha az zarar veren bir yöntem geliştirdiler. Bu yöntemde sorunlu olan bölgelere lazer yardımıyla ışınlar gönderiliyor. Wired dergisinde yayınlanan makaleye göre ise bu yöntem lobotomiden çok daha etkili (şaşırtıcı değil tabii ki).
Operasyonda kullanılan lazerin adı “anterior singulotomi”. Ayrıca bu yöntem şimdilik sadece Obsesif Kompulsif Bozukluk’da (OKB) kullanılıyor. Operasyon esnasında doktorlar kafatasında delik açıyor. Daha sonra hedeflenen bölgeye ulaşılıyor ve lazer burada devreye giriyor: beynini sorunlu kısımları eritiliyor! Geleneksel lobotomi ile kıyaslandığında çok daha etkili ve çok daha az zarar verici bir yöntem.
Elbette OKB’yi tedavi etmek için daha başka yöntemler de var. İlaç tedavileri en çok kullanılanlar, ancak başarı oranı %60ı geçemiyor. Ancak bilim insanları OKB’ye sebep olan bölgeleri biliyor ve bu yüzden doğrudan tedavi yöntemleri arıyorlardı. Bazı araştırmacılar beynin derinliklerine inmek zorundaydılar ve inerken beyine zarar vermek zorunda kalabiliyorlardı. Bu da operasyonu tehlikeli hale getiriyor hiç kuşkusuz. İşte bu durumlarda lazer yardımlarına koşabiliyor.
Şimdilik sadece lazerin OKB tedavisi için kullanımına izin veriliyor. Onda da başarılı gözüküyor. Tedaviye katılan hastaların düzelme oranları ortalama %69 olarak belirlenmiş. İlerleyen zamanlarda, depresyon tedavisi için de kullanılmasına izin verilmesi umuluyor.