Kısa cevap Hiç kimse bilmiyor.
Bu soru karşısında genellikle herkesin kafasında şöyle bir cevap belirir: “Çünkü uyurken tıpkı bir pil gibi kendimizi şarj edip, enerjimizi geri kazanıyoruz.” Ama bilimsel araştırmalar bunu neden uyurken yaptığımıza dair bir cevaba ulaşamıyor. Aslında uyumadığımız ve enerjimizin az olduğu zamanlarda, bu durumun kilit sebebi adrenalin seviyemizde ciddi bir düşüş oluşması. Adrenalin yeterli seviyede olmayınca dikkat ve konsantrasyon da azalıyor, hatalar artıyor. Normal bir insan üç gün boyunca uyumadığında zihinsel berraklığını yitirmeye ve halüsinasyon görmeye başlıyor. Sonraki aşamada ise gerçek dünyayla olan bağı kopuyor. Bir canlıyı uyanık tutmaya çalışarak onun ölümüne neden olunabileceği fareler üzerinde yapılan deneylerde ispatlanmıştı.
Uyku, çocuklarda büyüme hormonlarının düzgün bir biçimde salgılanmasını sağlıyor. Yetişkinlerde ise bağışıklık sistemi için gereken kimyasallar uyku esnasında aktif oluyor. Bedenimizin günlük aktiviteleri de göz önüne alınırsa, tabii ki yaşam tempomuza devam edebilmemiz için yeterince uzun ve kaliteli bir uykuya ihtiyacımız var. Uyku, insana hücrelerini yenileme şansı veriyor. Beynimizde ise gereksiz bilgilerin atılması, önemli olanların arşivlenerek depolanması sağlanıyor. Fakat neden uyuyoruz da, tüm bunları farklı bir şekilde gerçekleştiremiyoruz? İşte bunun cevabı bilinmiyor. Yine de doktorların tavsiye ettiği üzere, bedenin uyku ihtiyacına göre mutlaka en az 6-8 arası uyumak, uykudan 2 saat önce besin tüketimini kesmek, uyku öncesi zihni boşaltmak yeterince dinlenmiş ve yenilenmiş olarak uyanmak için kilit faktörler.