Aziz Nikolas tamamen gerçekmiş.
Duyduğunuz şeylere rağmen, Noel Baba’nın gerçek olduğu söyleniyor (veya eskiden öyleydi). Üstelik Türkiye’deki arkeologlar, şimdi kendisinin nihai dinlenme yerini bulduklarını düşünüyorlar.
Neşeli kırmızı maskotun Noel tüketimini özendiren bir demirbaş haline gelmesinden yüzyıllar önce Aziz Nikolas, çağdaş Noel Baba efsanesine ilham veren, dördüncü yüzyılda yaşamış bir piskopostu. Ortaya atılan yeni iddialar, hediye dağıtan bu papazın Türkiye’nin güneyindeki eski bir kilisede yattığını söylüyor.
Türk arkeologlar, yaptıkları üç aylık incelemeden sonra Antalya ilinin Demre kasabasında el değmemiş bir tapınak ile tapınağın altında yer alan bir mezar keşfettiklerini söylüyorlar. Demre kasabası, Aziz Nikolas’ın piskopos yapıldığı ve önceden Mira olarak bilinen yerdi.
Eğer gerçekten durum buysa, Hıristiyanların saygı duyduğu azizin bu el değmemiş mezarlıkta yatıyor olabileceği söyleniyor.
Antalya Rölöve ve Anıtlar müdürü Cemil Karabayram, Hürriyet gazetesine şöyle söylüyor: “Kilise zeminindeki tapınak iyi durumda. Şimdiye kadar zarar görmediğine inanıyoruz. Fakat yerde motifli taşlar olduğu için içine girmek zor. Bu taşlar tek tek temizlenmeli ve sonra taşınmalı.”
Eğer arkeologlar haklıysa, tarih kitaplarının biraz güncellenmesi gerekebilir.
Geleneksel olarak, Aziz Nikolas’ın kalıntılarının ölümünden yaklaşık 700 yıl sonra 1087 yılında İtalyan tüccarlar tarafından İtalya’daki Bari şehrine taşındığı düşünülüyordu.
Bu yoruma göre denizciler Aziz’in kemiklerini korumak için, Selçuk Türkleri‘nin kasabaya sık sık saldırı düzenlediği bir dönemde kaçak olarak götürmüş veya çalmışlardı.
Bu savaşlar, kilisenin yıkılması ve yeniden inşa edilmesiyle sonuçlandı. Aziz Nikola’nın mezarındaki kalıntıların, Ortodoks Yunan rahiplerin itirazlarına rağmen bu zamanlarda götürüldüğü düşünülüyor.
Fakat bu durum doğruysa, tacirlerin bütün kemikleri alamamış olması muhtemel. Çünkü diğer kalıntıların Venedik’e ve başka yerlere gittiği düşünülüyor.
Ancak araştırmacıların şimdiki hipotezlerine göre bu kemiklerin hiç biri Aziz Nikolas’a ait değildi; çünkü bunların alındığı (yukarıda görülen) mezar bu değildi ve kemikler kilisede gömülmüş olan ve ismi bilinmeyen başka bir rahibe aitti.
Takımın üzerinde çalıştığı belgeler, Aziz Nikolas’ın söz konusu kilisenin altında duran el değmemiş bir odada gömülü olduğunu öne sürüyor. Araştırmacılar bunu, CT tarayıcısı ile yeri delebilen bir radar kullanarak tespit ettiklerini iddia ediyorlar.
Kilisenin taş işlemelerinde bulunan birkaç mozaik, bu bölüme erişmeyi zorlaştırıyor fakat araştırmacılar, gelecekte yapılacak kazıların bu keşfi haklı çıkaracağını umuyorlar.
“Çok iyi sonuçlar elde ettik fakat asıl iş şimdi başlıyor,” diyor Karabayram.
“Zemine ulaşacağız ve belki de Aziz Nikolas’ın bozulmamış bedenini bulacağız.”
Elbette daha fazla inceleme yapılmadan bu iddialar ıspatlanamaz ve en azından bazılarında bulunan kuşkular giderilemez.
Aziz Nikolas efsanesine adanmış bir kuruluşu yöneten Carol Meyers, National Geographic‘e şöyle söylüyor: “Bu tahmin çok yeni. Eğer kalıntılar bulunursa, uluslararası uzmanlar bunların tarihini belirlemeli ve onları incelemeli. Elbette Türkler, turizmi desteklemeye çok ilgi gösteriyorlar.”
Son kısmı kesinlikle göz önüne almak gerekiyor. Araştırmacılar, bu keşfin Türk turizmi için devasa potansiyele sahip olabileceğini biliyorlar ve Demre kasabası halihazırda aziz ile olan kazançlı ilişkisinden fayda sağlıyor.
Demre’de dükkanı olan Barış Yüksel, 2010 yılında CNN’ye şöyle açıklamıştı: “Aziz Nikolas bizi çok mutlu ediyor. Aziz Nikolas sayesinde yüzlerce yıl sonra para kazanıyoruz.”
Durumun bu kadar basit olup olmadığını görmemiz için daha fazla kazı yapılması gerekecek, fakat Karabayram, Noel Baba’nın çok ama çok gerçek olduğuna inanıyor.
Kendisi Hürriyet gazetesine şöyle söylüyor: “Dünya’nın gözü burada olacak. Aziz Nikolas’ın hiç zarar görmemiş şekilde bu tapınakta tutulduğunu iddia ediyoruz. Son aşamadayız.”
ScienceAlert
