San Francisco – California Üniversitesinde yapılan yeni bir araştırmaya göre fareler yeni bir ortamı keşfederken, beyinde yer alan ve ortamın en belirgin özelliklerine dikkat etmelerini sağlayan uzun mesafeli bir bağlantıdan faydalanıyorlar. Prefrontal korteksten çıkan ve hipokampuse kadar uzanan bu bağlantı, beyindeki daha üst bilişsel bölgelerin uzak alanlarda meydana gelen işlemleri nasıl düzelttiğine yönelik bulgular sunuyor.
Altı gün önce Cell bülteninde yayımlanan çalışmanın kıdemli yazarı Dr. Vikaas Sohal, “Bu devre beynin, prefrontal korteksin diğer alanları nasıl yukarıdan aşağıya doğru düzenlemesine olanak sağladığını anlamanın anahtarı” diyor. “Beynin iki bölgesini birbirine bağlayan ve daha önce görülmeyen, uzun menzilli, kısıtlayıcı bir güzergâh.”
Bazen ‘beynin CEO’su’ olarak görülen prefrontal korteks (PFC); dikkat, planlama ve karar verme gibi yürütücü işlevleri kontrol ediyor. Anı depolayan ve uzamsal bilgileri işleyen hipokampus ise çevrede gezinmemize yardımcı oluyor.
Çalışmanın baş yazarı Dr. Muchi Malik’e göre yeni keşfedilen devre, dikkatimizi içinde bulunduğumuz çevrede önemli olan şeylere odaklamayı ve diğer duyusal uyaranları görmezden gelmeyi sağlıyor.
“Sanki PFC tüm bu duyusal bilgileri alıyor ve ‘Hey hipokampus, içinde bulunduğumuz şartlar bu; dolayısıyla şu an bu bilgiye dikkat et’ diyor gibi” diyor Malik.
PFC’nin hipokampus üzerinde üstten alta doğru kontrol uyguladığı bu tür koşullara örnek olarak ise otoparkı veriyor Malik. “Park ettiğiniz yeri hatırlamak için PFC’nin, hipokampuse belirgin yerlere seçici biçimde dikkat etmesini söylemesi ve daha sonra geri döndüğünüzde bu yerleri hatırlayıp bulmaya çalışmanız gerekiyor.”
Devrenin en eşsiz özelliği, dikkati belli bir yere odaklama işini yerine getirirken karmaşık bir yöntem kullanması: Normalde hipokampusteki belli mikro devreleri baskılayan sinyalleri kapatarak, faaliyetin bu devrelerde artıp yoğunlaşmasını sağlıyor. Sonuç olarak PFC’den, hipokampuse dikkat etmesi gereken yeri söyleyen çok net bir sinyal gönderiliyor ve etraf değiştikçe bu mesajın son derece marifetli şekilde ayarlanmasını sağlayan bir araç ortaya çıkıyor.
Araştırmacılar deney kapsamında, fareleri çok az küçük cismin bulunduğu ufak bir alana 10 dakikalığına yerleştirmişler. Fareler alanı keşfederken cisimleri bir iki dakika incelemiş ve sonra yollarına devam etmiş. Farelerin beyinlerindeki faaliyete bakan bilim insanları, beynin bu iki bölgesi arasındaki sinyallerin eş güdümlendiğini görmüşler.
Bir fare cisimle yeniden karşılaştığında, araştırmacılar hipokampusteki sinyallerin netleşip zenginleştiğini görmüşler.
“Diyalog burada meydana geliyordu; hipokampus uzaydaki cisimlerin konum haritasını çıkarıyor ve PFC de hipokampuse her bölgenin alaka düzeyine yönelik talimat veriyordu” diyor Malik.
Verilerin ayrıca hangi nöronların belli bir zamanda ateşlendiğini gösterdiğini keşfeden araştırmacılar, farelerin o an nerede bulunduğunu tespit etmişler. Bu durum, fare PFC tarafından önemli sayılan bir cisme yaklaşırken veya cismi incelerken beyin faaliyetinin değiştiğini doğruluyor.
Sonuçlar hipokampusun çevrenin haritasını çıkarırken, prefrontal korteks farenin önemli bir hedefe (yeni bir cisim gibi) yaklaştığını tespit ettiğinde ise belli sinirsel faaliyet kalıpları üretmek üzere ayarlandığını gösteriyor.
Yazar: Robin Marks/San Francisco – California Üniversitesi. Çeviren: Ozan Zaloğlu.
Bu deneyler kesinlikle ADHD bireylere de yapılmalı.