Elde kahveyle yürümek, birçoğumuzun her gün yaptığı fakat bu davranışın gerektirdiği dengeleme faaliyetini düşünmediği bir hareket. Aslında, kahvenin dökülmesini önleyen birçok fizik kuralı bulunuyor.
Bir bardak içerisine hapsedilen ve ısıl yönden hareketli bir sıvı olan kahve; önce bardakla, bunun ardından ise insan taşıyıcıyla etkileşime giren dahili serbestlik dereceleri barındırıyor.
Arizona Eyalet Üniversitesinde (ASU) elektrik mühendisliği profesörü olan Ying-Cheng Lai, “İnsanlar karmaşık nesnelerle etkileşim kabiliyetlerinde doğal veya üstün bir kabiliyet sergilese de, söz konusu etkileşimleri özellikle de niceliksel bir seviyede neredeyse hiç anlamıyoruz. Gürültü veya iklim gibi harici unsurların, kurduğumuz etkileşimler üzerindeki etkilerini analiz etmeye yönelik bilişsel kabiliyetimiz bulunmuyor.”
Fakat bu harici unsuların anlaşılması, yumuşak robotik gibi uygulamalı alanlarda temel bir mesele.
ASU Mühendislik Fakültesi’nde doktora öğrencisi olan Brent Wallace, “Örneğin akıllı protez tasarımında, insan uzuvlarının doğal hareketini taklit eden doğal esneklik kiplerinin dahil edilmesi giderek önem kazanıyor” diyor. “Yapılan bu gibi iyileştirmeler, protezlerin kullanıcıya daha rahat ve doğal gelmesini sağlıyor.”
Lai’ye göre çok da uzak olmayan bir gelecekte, nesnelerin karmaşık şekilde idare ve kontrol edildiği çeşitli uygulamalarda robotlar kullanılabilir. Bu faaliyetlerde, insanların gayet iyi yapabildiği tipten koordinasyon ve hareket kontrolü gerekiyor.
Eğer bir robot nispeten düşük bir adım uzunluğuyla yürümek üzere tasarlanmışsa, o halde yürüme frekansında nispeten büyük değişkenliklere olanak tanınabilir. Fakat daha yüksek bir adım uzunluğu isteniyorsa, bu yürüme frekansının dikkatli şekilde seçilmesi gerekir.
Araştırmacılar, Physical Review Applied bülteninde yayımlanan yeni makalelerinde de bu konuyu inceliyor.
Kaynak: Arizona Eyalet Üniversitesi. Çeviren: Ozan Zaloğlu.
