Eğer Güneş Sistemi’ne belli bir uzaklıktan yaklaşıp uzaklaşsaydınız, yapılan canlandırmalarda en azından bir şeyin doğru olduğunu görürdünüz: Gezegenler, az çok düz bir düzlem üzerinde hizalanmış şekilde Güneş’in ekvatorunda dönüyorlar.
Buna tutulum (ekliptik, Güneş’in izlediği yol) adı veriliyor ve Güneş Sistemi’nin oluşma şeklinin bir kalıntısı olduğu düşünülüyor; Güneş etrafında dönen son derece düz bir toz diski, kademeli olarak kümelenip gezegenleri, asteroitleri ve diğer büyük kaya parçalarını oluşturmuş.
Fakat bu düzlemin dışında gezinen bir miktar cisim var: Genelde yüzlerce veya on binlerce yıllık yörüngeleriyle Güneş Sistemi’nin en uzak menzilinde; buzlu cisimlerin oluşturduğu Oort Bulutu‘nda dönen, çoğunlukla uzun dönemli olan kuyruklu yıldızlar.
Şimdiyse, bu cisimlerin tuhaf yörüngelerini anlamış olabiliriz. Yeni araştırmaya göre bu uzun dönemli kuyruklu yıldızların bazıları, farklı bir yörünge düzlemiyle hizaya girmiş görünüyor; galaktik kutba göre 180 derece dönük duran, kâşiflerinin adlandırdığı şekliyle “boş tutulum” düzlemiyle.
Bulgular, kuyruklu yıldızların başlangıçta Güneş Sistemi’nde nasıl oluştuğuna yeni bir ışık tutabilir.
Aslında uzun dönemli kuyruklu yıldızların bütün yörüngesini gözlemleyemiyoruz. Ufaklar, sönükler ve belli bir noktadan sonra onları görebilecek teknolojimiz de yok. Yörüngelerinin bizim ömrümüzden çok daha uzun olduğuna değinmeyelim bile. Fakat Güneş’e tespit edebileceğimiz kadar yaklaştıklarında, gidiş eğrileri ve hızlarından sonuç çıkarıp yörüngelerinin tamamını tahmin edebiliyoruz. Yeni çalışmaya göre bir süredir uzun dönemli kuyruklu yıldızları gözlemleyen araştırmacılar, iki farklı grup olduğunu ve bir grubun en uzak noktasının (afel), tutulum ile tutarlı olmadığını belirlemiş. Bilim insanları bu grubun farklı bir tutulumda dönüyor olması gerektiğini düşünüyor.
Michelle Starr/ScienceAlert. Ç: O.