Geliyorlar.
Uyumuyorlar, sağlık sigortasına ihtiyaçları yok ve genelde işyerindeki yılbaşı partisinde kendilerini mahcup etmiyorlar. Robotlar, çalışanları mutlu yapabilir, fakat yeni araştırma, bu durumun ABD ekonomisinin yapısı ve gelecekteki iş gücünün şekli üzerinde tam olarak ne tür bir etkisi olabileceğini gösteriyor.
MIT ve Boston Üniversitesi’nden bir çift iktisatçı, ABD Ulusal Ekonomik Araştırma Dairesi‘nde bir rapor yayınlayarak, imalat, tarım, araştırma ve geliştirme ve hatta eğitim gibi alanlarda, insan işgücünü programlanmış makineler ile değiştirmenin bedelini özetledi.
Sonuçlar, bu işgücü pazarlarındaki işçiler için pek iyi değil.
Araştırmacılar, raporlarında şöyle iddia ediyor: “Robotların, özellikle endüstriyel robotların, önümüzdeki birkaç onyılda hızlıca yayılmaları ve önceden işgücü tarafından yapılan işleri üstlenmeleri bekleniyor.”
Çalışmada, 1993 ile 2007 yılları arasında otomasyonun bir miktar işgücü pazarındaki sabit yükselişi incelendi ve robotların insan işgücünün masrafları üzerindeki genel etkisini tahmin etmek amacıyla istatistiksel bir model uygulandı.
İlave her robotun, istihdamı 5.6 çalışan kadar azalttığı belirlendi.
Sadece bu da değil, her 1.000 çalışan için bir robot, maaşları dörtte bir ve yüzde elli arasında azaltabilirdi.
Elbette otomasyon yeni bir şey değil; insan gücünü makara ve kaldıraçlar ile değiş tokuş etmek, Ned Ludd‘ın 1779’da bir çift örgü makinesi üzerine öfkelenmesinden beri bir endişe nedeni olmuş ve bir devrime adını vermişti.
Geçtiğimiz on yıllarda pek çok endüstri çapında otomasyonlu ve akıllı makinelerin rolünde devasa bir yükseliş görülmüş, iktisatçıların üzerinde çalıştığı 14 yıl içinde robotlarda dört katlık bir artış yaşanmıştı.
Bu durum yine de henüz tamamen boğazımıza kadar robotlara batmış olduğumuz anlamına gelmiyor; şu an her 1.000 çalışan için sadece 1.75 tane robot var ve ABD’de şu an mevcut olan toplam 145.798.000 iş ile karşılaştırıldığında, otomasyon karşısında kalıcı olarak kaybolan Amerikan işi sayısının yaklaşık 670.000’den fazla olmadığı tahmin ediliyor.
Fakat bazı iktisatçılar, bu rakamın 2025 itibariyle yine dört kat artarak 1.000 insan başına 5.25 robota geleceğini ve muhtemel 3.4 milyon kayıp işe katkıda bulunacağını tahmin ediyorlar.
Sapan tırmığınızı, elinde bileği taşı olan ve modası epey geçmiş bir insana biletmeden önce, işler tamamen vahim durumda olmayabilir.
Bir kere, burada sunulan rakamlar olağanüstü örnekler; raporun kendisi de geçmişteki ve gelecekteki gidişatlar üzerine yapılan bir dizi varsayıma dayanan tekil bir çalışma olduğundan, tereddüte pek çok yer bırakıyor.
Diğer iktisatçılar, daha büyük resme bakmak için bir adım geri atarak, otomasyonun geçmiş yüzyıl boyunca götürdüğü şeyleri diğer alanlarda geri veren bir örüntü görmüşler.
Ekonomik Strateji Kurumu’ndan iktisatçı Robert Cohen, Fortune dergisinde geçen yıl şöyle belirtmişti: “Bulut bilişim, Büyük Veri ve Nesnelerin İnterneti, milyonlarca insana yeni iş türlerinde iş sağlayacak.”
Fakat bu durum, yakında bir robotun dolduracak olduğu işgücünde uygun becerilere sahip olan kişiler için o kadar da rahatlatıcı olmayabilir veya işlerin küresel çapta bir ekonomiden diğerine geçmeyeceği anlamına gelmeyebilir.
Hiç şüphesiz, paranın ulusların içinde ve arasında yer değiştirme şekli de evrim geçirecek; bu yılın başında Bill Gates, robotları tamamen yasaklamak yerine onlara vergi koyarak, hızı giderek artabilecek olan bu değişimi yavaşlatmayı önerdi.
Elon Musk, temel bir evrensel maaşın (sadece vatandaş olmakla elde edilen garantili bir gelir gibi), tırmanarak büyüyen otomasyon ile mücadele için önemli olabileceği bir gelecek kehanetinde bulunuyor.
Robotların her yerde olacağı bir gelecek üzerinde, robotların kendileri hariç herkesin bir fikri var gibi görünüyor.
En azından şimdilik durum böyle değil.
Sonuçlar, ABD Ulusal Ekonomik Araştırma Dairesi tarafından yayınlandı.
ScienceAlert