Salgın Kişiliklerimizi Değiştirdi mi?

0
Fotoğraf: hsyncoban/iStock

Uzun zamandır süregelen bir hipotez, kişilik özelliklerinin çevre kaynaklı baskılara karşı nispeten dirençli olduğunu söylüyor. Fakat yeni bir çalışmaya göre COVID-19 salgını, özellikle genç yetişkinlerde olmak üzere Birleşik Devletler genelindeki kişilik yörüngesini değiştirmiş olabilir. Florida Eyalet Üniversitesi Tıp Fakültesinde çalışan Angelina Sutin ve meslektaşlarının çalışması, bu hafta PLOS ONE bülteninde yayımlandı.

Yapılan önceki çalışmalarda, deprem ve kasırga gibi ortak yaşanan stresli olaylar ile kişilik değişimi arasında genellikle hiç bağlantı bulunmamış. Fakat koronavirüs salgını bütün dünyayı ve yaşamın neredeyse tüm yönlerini etkiledi.

Yeni çalışmada araştırmacılar, çevrim içi yürütülen Amerika’yı Anlamak Çalışması’na katılan 7.109 kişiye ait boylamsal değerlendirmeleri kullanmış. Bilim insanları salgın öncesi (Mayıs 2014- Şubat 2020) ve salgının başlangıcı (Mart- Aralık 2020) ile sonraki dönemlerinde (2021-2022) yürütülen ölçümler arasında beş öğeden oluşan kişilik özelliklerini (nevrotiklik, dışa dönüklük, deneyime açıklık, sorumluluk ve uyumluluk)karşılaştırmışlar. Toplamda 18.623 veya katılımcı başına ortalama 2,62 değerlendirme analiz edilmiş. Katılımcılar %41,2 oranında erkek iken, yaşları da 18-109 arasında değişiklik göstermiş.

Diğer çalışmalarla tutarlılık gösteren sonuçlar, salgın öncesi ile 2020’deki kişilik özellikleri arasında nispeten düşük miktarda değişim olduğunu ve nevrotizmde yalnızca küçük bir gerileme yaşandığını gösteriyor. Fakat 2021-2022 verileri salgın önceki verilerle karşılaştırıldığı zaman dışa dönüklük, deneyime açıklık, uyumluluk ve sorumluluk özelliklerinde de gerilemeler olduğu tespit edilmiş. Standart sapmanın yaklaşık onda biri kadar olan bu değişimler, yaklaşık 10 yıllık normatif kişilik değişimine denek. Yaş ile birlikte azalan değişimler, genç yetişkinlerdeki olgunluğun artan nevrotiklik, azalan uyumluluk ve sorumluluk şeklinde bozulduğunu ve en yaşlı yetişkin grubunun kişilik özelliklerinde ise istatistiksel yönden önemli değişimler yaşanmadığını gösteriyor.

 

Kaynak: PLOS. Çeviren: Ozan Zaloğlu.

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz