Hey, hani şu dilimizi yanağımıza koyup yaptığımız ‘robotların avantajları’ şakalarını hatırlasanıza. Nasıl da hoşumuza gitmişti!
Soyadı ‘Skynet’ ya da başka bir şey olan, harfi harfine hatırlamıyorum, robot mühendisi bir robot tasarladı. Bu robot, birilerinin ona ulaşmaya çalıştığını algıladığı anda etlerine saplanacak usturalar fırlatıyor.
Hayır, dalga felan geçmiyoruz. Şaka da yapmıyoruz. İnanmıyorsanız izleyin.
Hadi be, cidden mi?
Henüz bahsetmediğimiz robotların geleceği konusunda, Mucit Alexander Reben önemli bir noktaya dikkat çekmeye çalışıyordu. Bu nokta, insanların öldürülmemesi veya köleleştirilmemesiydi. Hepimiz de onunla aynı fikirde değil miydik? Mühendisin bu robotu icat ederek yaptığı şey, nükleer silahın ne kadar tehlikeli olduğunu göstermek için küçük bir şehre atom bombası atmalarıyla aynı kapıya çıkıyor.
Robotlar uçabilir, yüzebilir, merdivenleri çıkabilir, sıçrayarak çitleri aşabilir, onları tekmelediğimizde uyanabilir, etraflarında olan şeyleri hatırlayabilir — şu çok açık ki, robotlar tekmelendiklerini hatırlarlarsa,hele ki Stab-Bot 4000’ler hep beraber bira içmişlerse; hiçbir kurtuluş yolumuz yok, hepimiz tahtalı köyü boylayacağız! Tabii robotlar, bu küçük dostumuz gibi tahtadan yapılmamışlarsa. Tahtadan yapılmışlarsa son bir şansımız olabilir.
Kendi adıma, Robot efendilerimizi selamlıyorum!
Roşna Yakut
