Tiktaalik Karaya Çıkarken, Akrabası Suya Geri Dönmüş

0
Qikiqtania wakei'nin (ortada), büyük kuzeni Tiktaalik (altta) gibi dört bacağı varmış fakat bunlar karada yürümekten ziyade yüzmeye daha uyumluymuş. Tasvir: Alex Boersma

Salgın döneminde, 375 milyon yıl önce sudan karaya ilk kez geçiş yapan simgesel, dört ayaklı balık Tiktaalik roseae‘nin yer aldığı bir mim internette dolaşıyordu. Mimin çoğu varyasyonunda Tiktaalik kafasını sudan çıkarıp kıyıda emeklemeye hazırlanırken, görüntünün dışından gelen bir el ise rulo haline getirilmiş bir gazete veya çomak ile balığı tehdit ediyordu. Espriye göre büyük bir kısmımız modern dünya karşısında tükenmişti ve zamanda geriye gidip Tiktaalik‘i suya doğru kovalamak, evrimi durdurmak, günümüzdeki savaşlardan, salgın hastalıklardan ve internet mimlerinden uzaklaşmak istiyorduk.

Mim: Anonim

Görünüşe göre Tiktaalik‘in yakın akrabalarından biri tam da bunu yapmış ve karaya çıkmak yerine açık denizlerde yaşamaya dönmeyi tercih etmişti. 2004 yılında Tiktaalik‘i keşfeden araştırmacılardan biri olan Neil Shubin’in (PhD) laboratuvarında yürütülen yeni bir çalışmada, Tiktaalik‘e çok benzeyen fakat maceraperver kuzenine kıyasla suda yaşama daha çok uyum sağlamasına yol açan özellikleri bulunan bir fosil türü tarif ediliyor. Qikiqtania wakei adı verilen bu tür, Tiktaalik‘e kıyasla ufak boyutlu (sadece 76 santimetre) olsa da 2,75 metreye kadar büyüyebiliyormuş. Yeni fosilde üst ve alt çenelerin bazı kısımları, boynun bazı bölümleri ve pullar yer alıyor. En önemlisi de, farklı bir kol kemiğiyle eksiksiz bir göğüs yüzgeci taşıması. Bu kol kemiğinde, karada yürümeye uygun bir uzuvda bulunması gereken kas ve eklemleri gösteren çıkıntılar yer almıyor. Qikiqtania‘nın üst kolu, su altında gezilen bir yaşama daha uyumlu olan düz ve kavisli bir yapı sergiliyor. Qikiqtania‘daki kol kemiklerinin bu benzersizliği, ataları vücut uzantılarını yürümek için kullanmaya başladıktan sonra kendisinin suya geri döndüğünü akla getiriyor.

“İlk başta bunun genç bir Tiktaalik olabileceğini düşünmüştük çünkü ufaktı ve bu süreçlerden bazıları henüz gelişmemiş olabilirdi” diyor Shubin. “Fakat kol kemiği düz ve bumerang şekilli. Üstelik, karada kendini yukarı kaldırmasını destekleyecek öğeler barındırmıyor. Önemli ölçüde farklı ve yeni bir şeyi akla getiriyor.”

Çalışma beş gün önce Nature bülteninde yayımlandı.

 

Yazar: Matt Wood/Chicago Üniversitesi. Çeviren: Ozan Zaloğlu.

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz