![capuchin-carrying-howler[1]](https://popsci.com.tr/wp-content/uploads/2025/05/capuchin-carrying-howler1-696x392.png)
Bu rahatsız edici davranış, can sıkıntısının bir sonucu olabilir.
Özellikle diğer sosyal primatlar olmak üzere hayvanları gözlemlemek hayranlık uyandıran bir etkinlik olabilir. İnsan dışı türlerin arkadaş ve akrabalarını tımar ettiğini, beslediğini ya da onlarla sosyalleştiğini görmek, taşıdığımız en iyi dürtüleri yansıtıyor. Onların da pek çok şekilde bizim gibi olduklarını bilmek olumlayıcı hissettirebiliyor. Fakat insanlar gibi diğer primatlar da karmaşık canlılar. Bazen ise o kadar da iç açıcı olmayan şeyler yapıyorlar.
Beyaz suratlı kapuçinlerden oluşan izole bir grubun üyeleri, uluyan maymun bebeklerini kaçırıyor. Panama’nın batı kıyısı açıklarındaki Jicaron adasında yaşayan beş farklı erkek kapuçin maymunu, 15 aylık bir süre boyunca 11 farklı bebek uluyan maymunu bir seferde günlerce taşırken kameraya yakalanmış. İki gün önce Current Biology bülteninde yayımlanan bir çalışmanın yazarlarına göre bu bebeklerden en az dört tanesi ölürken (sütsüz kalmış ve kaçması engellenmiş), muhtemelen diğerleri de aynı kaderi paylaşmış.
‘Hiç böyle bir şey gözlemlememiştik’
Türler arası adam kaçırmanın bu örnekleri, erkek kapuçinler arasında şimdiye dek gözlemlenen ilk olaylar. Dişi kapuçinler bazen diğer türlerin bebeklerini taşırken, onlara bakarken veya onları yetiştirirken gözlemleniyor ancak kapuçinleri 35 yıldır inceleyen ve yeni çalışmada yer almayan evrimsel antropolog ve primatbilimci Susan Perry, o vakaların farklı olduğunu söylüyor.
Genellikle dişilerdeki bu davranış evlat edinme olarak tanımlanıyor ve öksüz kalmış ya da terk edilmiş bir bebeğe yanıt olarak meydana geldiği düşünülüyor. Söz konusu vakalar nadir ve izole. Bunun aksine Jicaron’daki uluyan maymunlar, özenli ebeveynlerden hızlı bir silsile halinde kasten alınmış gibi görünüyor.
Popular Science‘a konuşan Perry, ardarda gerçekleşen bu gibi on bir vakanın “çok şaşırtıcı” olduğunu söylüyor. PopSci‘nin konuştuğu bütün uzmanlar aynı düşünceyi paylaşıyor.
Popular Science‘a konuşan makale baş yazarı ve Almanya’daki Max Planck Enstitüsünde davranışsal ekoloji doktorası yapan Zoë Goldsborough, “Bu kapuçin maymununu sırtında uluyan maymun yavrusu taşırken gördüm ve tümüyle şok oldum” diyor. “Bunun kesinlikle başka yerde tanımlanan bir şey olmadığını söyleyebilirdim” diye ekliyor.
[İlgili: Şempanzeler rakip grup hakkında bilgi toplamak için yüksek yerlere çıkıyor]
Tulane Üniversitesinde çalışan ve araştırma takımının parçası olmayan ancak kapuçinler üzerinde çalışma yürüten primat davranış ekoloğu Katharine Jack, “Uzun vadeli çalışmalarımızda hiç böyle bir şey gözlemlememiştik” diyor. “Açıkçası görünce şok oldum.”
Davranış, özellikle Jicaron’daki uluyan maymunların nesli tehlike altında olan alt türlerin bir parçası olduğu düşünüldüğünde tedirgin edici. “Hepimiz son bulmasını umut ediyoruz. Bunun gerçekleşmeye devam ettiğini görmek istemiyoruz” diyor Goldsborough.
Fakat kaçırma olaylarının kapuçinlerin kültürel eğilimlerine, grup dinamiklerine ve akıllı, sosyal türler arasında yeni davranışlara neden olan koşullara dair ipuçları sunması umut verici.
Goldsborough şöyle belirtiyor: “Bir nevi kendimize karşı bir ayna sağlıyor. Hep hayvanlar olarak aynı ya da farklı olduğumuz özellikleri arıyoruz. Çok sık şekilde de olumlu tarafa odaklanıyoruz: Aletlerde iyiyiz, dilimiz harika. Ancak bence diğer türlere zarar veren, net bir amacı olmayan pek çok keyfi kültürel davranışımız da var. Bunun diğer zeki hayvanlarda da meydana geldiğini görmek bence çok büyüleyici bir şey.”
Kapuçin kültürü tuhaf olabiliyor
Bu adadaki kapuçin popülasyonu, adam kaçırma gözlemlerinden önce de dikkat çekiciymiş. Jicaron ve yakındaki Coiba Adaları, bazı kapuçin gruplarının alışkanlık olarak taş aletler kullandığı dünyadaki tek yerler.
Kapuçinler ayrıca kendi bölgelerinde tuhaf sosyal ritüeller geliştirmeleriyle de biliniyor. Anakara popülasyonlarını inceleyen bilim insanları, maymunların birbirlerinin burunlarını ve gözlerini kurcaladıklarını, birbirlerinin kürklerini ısırıp kopardıklarını, bir partnerin karnında veya sırtında darbuka çaldıklarını ve ellerini diğer kapuçinlerin ağızlarına soktuklarını fark ettiklerini söylüyor Perry.

Bu tuhaf davranışların, sosyal bağların kuvvetini test etmeye hizmet ediyor olabileceği düşünülüyor. Eğer akranınızın gözüne parmak sokabilirseniz ve bunun sonucunda bir kavga çıkmazsa, o zaman arkadaşlığınızın sağlam olduğunu bilirsiniz. Fakat bu ritüellerin gösterdiği başka bir şey de kapuçinlerin yaratıcı hayvanlar olup, sürekli yeni etkileşim yolları bulmaları.
“Bu türleri 80’li yıllardan beri inceliyoruz ve her sene yeni bilgiler ediniyoruz” diyor Jack. “Bu maymunlar böyle şeylerle bizi şaşırtmaya devam ediyor; her zaman iyi şekillerde de olmuyor.”
Bilim insanları Jicaron kapuçinlerini 2017 yılından beri sürekli olarak kamerayla gözlemliyor ve gelişimleri ile alet kullanımlarının yayılışı hakkında daha fazla şey öğrenmeye çalışıyorlar. Kaçırmalar ilk olarak bu uzun vadeli gözlemlerde gün yüzüne çıkmış.
Goldsborough uluyan maymun yavrusu taşıyan bir kapuçini ilk defa 2022 yılının Ocak ayındaki bir video görüntüsünde tespit etmiş. Başlangıçta sadece bir maymun taşıyıcı varmış: Joker isminde, bir seferde dokuz güne kadar olmak üzere üç ay boyunca dört farklı uluyan maymun tutarken kaydedilen ve henüz ergenliğe ulaşmamış (ergen) bir erkek maymun. Joker’in bebeklere karşı saldırgan davranmadığı görülmüş. Tanık olunan en az bir olayda, uluyan maymun yavrusunu nazikçe kucakladığının görüldüğünü belirtiyor çalışmanın yazarları. Maymuna böyle bakmasına rağmen, bebeklerin durumu görünürde açlık ve susuzluktan zamanla kötüleşmiş ve bebekler zayıflamışlar. Joker, bebeklerden ikisini öldükten sonra en az bir gün boyunca taşımaya devam etmiş.
2022 yılının Eylül ayında, yetişkinliğe erişmemiş üç yeni kapuçin uluyan maymun yavrularıyla kayıt altına alınmış. Bazen bebeği değişimli olarak taşımışlar. En az iki videoda, uluyan maymunların kaçmaya çalıştığı ama sonrasında kapuçin taşıyıcılar tarafından yeniden yakalandığı görülmüş. Bebeklerin ağaç tepelerinde bulunan uluyan maymun ailelerine seslenerek, karşılıklı sıkıntı alışverişinde bulundukları görüntüler kaydedilmiş.
Uluyan maymun bebeklerinin hiçbirinde harici bir yaralanma veya saldırı izi görülmemiş. Fakat henüz yetişkinliğe erişmemiş veya genç olan daha yeni kapuçin taşıyıcı grubunun, bebeklere karşı Joker’den daha kayıtsız oldukları görülmüş. Görünürde rahatsız oldukları zaman bebeklere vurmuş ya da onları çimdiklemiş ve taşıma esnasında bebeklerin güvenliğini dikkate almadan taş aletler kullanmışlar.
Yolunda gitmeyen bakıcılık ve diğer adam kaçırma kuramları
Araştırmacılar kesin olarak bilemese de Goldsborough, Joker’in başlangıçtaki uluyan maymun kaçırma davranışının yanlış yönlenmiş bir büyütme dürtüsünden ortaya çıktığını varsayıyor. Genç erkek kapuçinlerin, “üvey ebeveynliğe” (diğer adıyla bebek bakıcılığı) dahil oldukları biliniyor. Kapuçin bebeklerini tutuyor, onlar ile oynuyor veya onları bir yerden bir yere taşıyorlar.
Bu yaygın etkileşimler, neredeyse tüm vakalarda kısa süreli oluyor; Jack yaklaşık 20 dakikadan az sürdüklerini söylüyor. Ardından bebekler annelerine geri gidiyor. Çoğu kez henüz yetişkinliğe ulaşmamış erkekler, erkek bebeklere özel ilgi gösteriyor. “Bu küçük çocukları bir tür genç arkadaş şeklinde tımar ediyorlar” diye ekliyor Perry.
Joker’in ilk bebek uluyan maymununu alma sebebi de bu yeni nesle bakma arzusu olabilir. Fakat daha saldırgan olan sonraki örneklerin, bakma isteğinden ziyade bir hevesten kaynaklanıyor gibi durduğunu söylüyor bilim insanı. “Pek çok kültürel davranışta olduğu gibi bu yeni şeyin, onu sonradan benimseyenlerin motivasyonlarıyla hiç alakası olmayabileceğini görüyorsunuz.”
Basit tabirle anlatmak gerekirse diğer ergenler akranlarından birini uluyan maymun yavrusuyla gördüklerinde, bunu havalı bir şey gibi algılamış olabilirler. Goldsborough bu durumu “taşımak için taşımak” şeklinde tanımlıyor ve aksesuarla süslenmeye ya da çocukların ateş böceklerini kavanoza hapsetmesine benzetiyor. Niyet zarar vermek değilse de sonucunun böyle olabileceğini söylüyor.
Hem Perry hem de Jack, uluyan maymun kaçırmanın ardındaki olası motivasyonları evcil hayvan bakmakla da karşılaştırıyor. Belki de “Tımar edip uğraşabilecekleri bir şeyleri olmasını seviyorlar” diyor Perry. Fakat her iki primat bilimci de bu tahmine çok dikkatle yaklaşılması gerektiğini ve tahminde, destekleyici veriler olmadan hayvanlara insan özellikleri yüklendiğini söylüyor.
Goldsborough ve meslektaşlarının öne sürdüğü bir diğer kuramda ise maymun taşımanın, genç erkekler için gruptaki diğerleriyle karşı karşıya gelmekten ve onların saldırganlığından kaçınmanın bir yolu olabileceği yer alıyor. Babunlarda, erkeklerin dişilerle veya bebeklerle “kavgacı tamponlama” şeklinde bilinen bir stratejiyle ortaklık kurup çatışmayı saptırdıkları biliniyor. Perry, bazı etkileşimlerin kameraya kaydedildiği göz önüne alındığında bunun muhtemel olmadığına inanıyor.
“Burada olan şey bu değil. Bebeği taşırlarsa daha fazla saldırı çekerler çünkü diğer maymunlar da onu isteyecektir” diyor; diğer kapuçinlerin taşıyıcıya saldırganca seslendiğinin kaydedildiği örnekleri kastediyor.
Can sıkıntısı türlerarası suçu doğuruyor
Bilim insanları grup içerisindeki sosyal ilişkiler üzerine daha fazla veri toplamanın yanısıra uluyan maymun popülasyonunda daha fazla gözlem yaparak, tam olarak neler döndüğünü daha iyi anlamayı ümit ediyor.
Adam kaçırmanın ardındaki spesifik motivasyonlar ne olursa olsun, davranış hangi tip durumların inovasyon meydana getirebileceğini vurguluyor. Yeni bir şey icat etmenin sebebi her zaman ihtiyaç olmayabilir. Bazen sebep sadece yeterince boş zaman olmasıdır.
Jicaron’daki ada ortamı, alet kullanımı ve maalesef çocuk kaçırma gibi primatların doğuştan gelen yeni şeyler deneme dürtüsünü güçlendiriyor olabilir. Adalarda izole olan diğer hayvan popülasyonları da yaratıcı davranışlara dönük bir yatkınlık göstermiş. Örneğin Yeni Kaledonya kargaları, çengelli yiyecek toplama aletleri yapıyor.
Ada kapuçinlerinin memeli yırtıcıları yok. Bu durum daha düşük stres ve daha fazla özgürlük anlamına geliyor. Anakarada yaşayan emsallerine göre orman zemininde çok daha fazla zaman geçiriyorlar. Görünürdeki sebep ise yaprak örtüsünde gizlenen jaguar ya da oselotların olmayışı. İyi de olsa kötü de olsa ada yaşamı sakin. “Yeniliğe fayda sağlayan koşullardan bazıları da aslında boş zaman ve can sıkıntısı olabilir. Bu çok zeki hayvanın siz olduğunuzu ve çok az uyarıcıyla karşılaştığınızı düşünün” diyor Goldsborough. “Bence bu durum insan evrimiyle ve insanların büyük fikirlere ulaşma şekliyle pek çok paralellik taşıyor.” Ya da o kadar büyük olmayan fikirlere.
Yazar: Lauren Leffer/Popular Science. Çeviren: Ozan Zaloğlu.