Bilim insanları, cilt hücrelerinde meydana gelen genomik farklı tip DNA değişimlerini ilk defa ölçmüşler ve morötesi (UV) ışık kaynaklı mutasyonların özellikle yaygın görüldüğünü bulmuşlar. Fakat siyahi bireylerdeki UV hasarının, beyaz bireylere göre daha düşük seviyelerde olduğu görülmüş. ABD Ulusal Çevre Sağlığı Bilimleri Enstitüsü’nde çalışan Dmitri Gordenin ile meslektaşlarının elde ettiği sonuçlar, iki gün önce PLOS Genetics bülteninde sunuldu.
Deri hücrelerimizdeki DNA, vücudun içindeki ve dışındaki kaynaklardan hasar görüyor ve bu durum, kansere yol açabilen mutasyon gibi genomik değişimlere sebep oluyor. Morötesi ışık ise bu mutasyonların ana kaynağı. Fakat serbest radikaller gibi hücre metabolizmasının yan ürünleri ve hücre bölünmesi sırasında meydana gelen DNA kopyalama hataları da genomsal değişimlere sebep olabiliyor. Mutasyona sebep olan bu mekanizmalar çok iyi bilinse de, daha önce hiç kimse hangi kaynakların nispeten ne kadar katkı yaptığını isabetli biçimde ölçmemişti.
Gordenin ve meslektaşları yayımladıkları yeni makalede, yaşları 25 ila 79 arasında değişen 21 siyahi ve beyaz bireyin bağışladığı cilt hücrelerinin genomlarını dizileyerek, her bir tip genomsal değişimin miktarını belirlemişler. Araştırmacılar, metabolik yan ürünlerden kaynaklı toplam genomik değişim miktarının birey yaşlandıkça birikirken, UV hasarının sebep olduğu genomsal değişim miktarının ise kişinin yaşıyla alakasız olduğunu keşfetmişler. Ek olarak, UV ışıktan kaynaklı genomsal değişimlerin, genelde Güneş’ten korunan deri hücrelerinde bile yaygın olduğunu; fakat beyaz donörlere kıyasla siyahi donörlerde daha düşük olduğunu bulmuşlar.
PLOS. Ç: O.
Yani güneş kremlerinin UV mutasyonuna karşı bir etkisi olmadığını mı söylüyor?