30 Haziran 1908: Sibirya’nın Tunguska Ormanları Üzerinde Patlayan Asteroit
30 Haziran 1908’de, Sibirya’nın Tunguska ormanları üzerinde dev bir alev topu patlamıştı. Bu patlama, yüzlerce kilometrelik ormanı yerle bir etmişti. Olayın gerçek sebebi gizemini korumuştu.
Patlama sırasında, Sibirya’nın bu uzak kısmına ulaşmak ve bu yüzden neler olduğuna dair ipuçları elde etmek çok zordu. Fakat Leonid Kulik adlı bir bilim insanı, 1927 yılında olay yerini soruşturmaya yönelik ilk bilim seferine liderlik etmişti. Ancak, herhangi bir krater veya meteorit parçası bulamamıştı ve gizem çözülememişti.
Şimdi ise bilim insanları, bir kuyruklu yıldız veya asteroidin Dünya’ya çarpmadığını; bunun yerine patladığını veya atmosferi sıyırarak geçip gittiğini düşünüyor. Bu durum, bir ormanı yerle bir edecek kadar güçlü şok dalgaları meydana getirmiş.
29 Haziran 1971: Soyuz 11 Trajedisinde 3 Kozmonot Kaybedildi
29 Haziran 1971’de, Sovyetler Birliği’nin bir uzay görevi trajediyle sonuçlanmış ve üç Rus kozmonot, Dünya’ya dönen uzay araçlarının içerisinde ölü bulunmuştu.
Soyuz 11 uzay kapsülünün içinde kozmonotlar Vladislav Nikolayeviç, Viktor İvanoviç Patsayev ve Georgi Timofeyeviç Dobrovolski bulunuyordu. Kozmonotlar, dünyanın ilk uzay istasyonu olan Salyut 1’e giden tek mürettebat olmuştu.
6 Haziran 1971’de fırlatılmış ve 23 gün sonra Dünya’ya geri dönmeden önce uzay istasyonunda bilimsel deneyler yürütmüşlerdi. Dünya’ya yeniden giriş, plana göre gitmiş görünüyordu; ta ki kurtarma takımı kapsülü açana kadar… Müfettişler, bir havalandırma valfinin oluşan titreme sonucunda açılarak kabin basıncını boşalttığına ve bunun sonucunda mürettebatın oksijensiz kaldığına inanıyor.
28 Haziran 2015: SpaceX’in Roketi, Kalkıştan Sonra Patlıyor
28 Haziran 2015’te, SpaceX’in Falcon 9 roketi kalkıştan dakikalar sonra patladı. Roket, Uluslararası Uzay İstasyonu’na kargo götürüyordu.
Sadece sekiz ay içinde üç kargo görevi başarısız olmuştu. 2015 yılının başlarında Rus yapımı bir Progress kargo aracı kaybedilmiş ve 2014’ün Ekim ayında ise Antares roketinin kalkıştan saniyeler sonra patlamasıyla Orbital ATK Cygnus aracı kaybolmuştu.
SpaceX’in bu başarısızlığında, uçuşa iki dakika kala bir şeyler ters gitmiş ve roket parçalara ayrılıp, gökten enkaz yağmıştı. SpaceX daha sonra bu kazanın, roketin üst aşamasındaki sıvı oksijen tankında oluşan aşırı basınçtan kaynaklandığını belirlemişti.
Roketin üstünde, 1.800 kg’dan fazla yiyecek, ikmal ve bilim deneylerinin bulunduğu bir Dragon kapsülü yer alıyordu. Ayrıca, Dünya’nın atmosferine giren göktaşlarına bakmak üzere tasarlanmış yeni ve yüksek çözünürlüklü kameralar bulunuyordu.
SpaceX, incelemesini tamamladıktan sonra 2015 yılının Aralık ayında ticari bir uydu göreviyle Falcon 9’u yeniden fırlatmaya başladı. Bu görev, SpaceX’in Falcon 9’u ilk defa yere kondurmasıyla da sonuçlandı.
27 Haziran 1997: NEAR Shoemaker, Mathilde Asteroitinin Yakınından Geçiyor
NASA’nın NEAR Shoemaker uzay aracı, 27 Haziran 1997 tarihinde 259 Mathilde isimli bir asteroidin yakınından geçti. Dünya’nın Yakınında Asteroit Buluşması anlamına gelen NEAR, 1996 yılında 433 Eros isimli başka bir asteroidin etrafında dönmek üzere fırlatılmış ve yolunun üzerindeki Mathilde’nin de yakınından geçmişti.
Uzay aracı, yaklaşık 16 ay boyunca düşük güç durumunda uykuya yatmış; görevde çalışan bilim insanları ise cihazı Mathilde’ye baktırmak için uyandırmışlardı. Saatte 35 bin kilometrenin üzerinde bir hızla giden asteroidin yanından geçen uzay aracı, asteroit yüzeyinin 1200 kilometre yakınına gelmişti. Bu yakın uçuş 25 dakika civarı sürmüş ve uzay aracı, bu sırada yüzlerce fotoğraf çekmişti: Asteroit yüzeyinin yüzde 60’ını görüntülemişti.
Bilim insanları, bu süper hızlı yakın uçuş sırasında çekilmiş görüntülerin kalitesini görünce heyecanlanmışlardı. Mathilde’nin, çok yumrulu ve düzensiz bir şeklinin olduğu; yüzeyinin tamamen hırpalandığı bulunmuştu. Bu asteroit, muhtemelen Güneş sisteminde gezen diğer kayalık nesnelerle epeyce çarpışmıştı.
26 Haziran 1954: NACA Araştırma İstasyonu Yeni Üssüne Taşınıyor
ABD Ulusal Havacılık Danışma Komitesi (NASA’nın 1958’den önceki hali) 26 Haziran 1954’te, genel merkezini Kaliforniya eyaletindeki Edwards Hava Kuvvetleri Üssü’nde bulunan yeni bir tesise taşımış.
Kurumun 200’den fazla çalışanı, Yüksek-Hızlı Uçuş Merkezi şeklinde adlandırdıkları yere taşınmış. Bu büyük taşınmadan önce ise Edwards’ın Güney Üssü’ndeki ufak bir hangarın içerisine tıkılmışlar.
Fakat bu yeni konum, ilk roketlerin birçoğunun test edildiği tam işlevli bir araştırma merkezi sunmuş. Ayrıca, ilk sesötesi jetlerin yapıldığı X-1 programına da ev sahipliği yapmış.
25 Haziran 1997: Uzay Aracı, Mir Uzay İstasyonuyla Çarpışıyor
ABD Ulusal Havacılık Danışma Komitesi (NASA’nın 1958’den önceki hali) 26 Haziran 1954’te, genel merkezini Kaliforniya eyaletindeki Edwards Hava Kuvvetleri Üssü’nde bulunan yeni bir tesise taşıdı.
Kurumun 200’den fazla çalışanı, Yüksek-Hızlı Uçuş Merkezi şeklinde adlandırdıkları yere taşındı. Bu büyük taşınmadan önce, Edwards Güney Üssü’ndeki ufak bir hangarın içerisine tıkılmışlardı.
Fakat bu yeni konum, ilk roketlerin birçoğunun test edildiği tam işlevli bir araştırma merkezi sundu. Ayrıca, ilk sesötesi jetlerin yapıldığı X-1 programına da ev sahipliği yaptı.
Rus yapımı Progress M-34 uzay aracı, 25 Haziran 1997’de Rus yapımı Mir uzay istasyonu ile çarpışmıştı.
İnsansız kargo aracı, uzay istasyonunun Spektr modülüne çarptığı esnada kenetlenme sisteminde deneysel bir test gerçekleştiriyordu. Spektr’ın gövdesinin delinmesiyle sonuçlanan çarpışma, yavaş bir sızıntıya ve güneş panellerinden birinin hasar görmesine yol açtı. Mürettebat, Mir istasyonunun giriş kısmını kapatarak istasyondaki basıncın boşalmasını önlemişti.
Mir uzay istasyonu, insanların uzay yolculuğunda bir simge niteliği taşıyordu. İlk modülü 1986 yılında fırlatılan uzay istasyonunun montajı, 1996’ya kadar devam etmişti. Görev süresinin sonunda Mir, 2001 yılında Pasifik Okyanusu üzerinde kasıtlı şekilde yörüngeden çıkarılmıştı.
24 Haziran 1999: Cassini Uzay Aracı, Venüs’ün Yakınından 2. Kez Geçiyor
24 Haziran 1999’da NASA’nın Cassini uzay aracı, Satürn’e giderken Venüs’ün yakınından geçti.
Venüs’ün kütleçekiminden faydalanan Cassini, bu karşılaşma esnasında yeterince hız kazanarak asteroit kemerinden dışarı fırladı. Aslında Cassini, kütleçekim yardımıyla hız kazanmak üzere Venüs’ün yanından ikinci gez geçmişti. Gezegen yüzeyinin 6000 km uzağından geçerek, Güneş sistemine fırlamıştı.
Cassini, Venüs’ün ardından Satürn’e varmadan önce Dünya’nın, Ay’ın ve Jüpiter’in de yanından geçti. Venüs’ten Satürn’e kadar olan yolculuğun tamamı yaklaşık beş yıl sürdü.
23 Haziran 1949: XS-1 Roket Uçağı, 117’nci Uçuşunu Yapıyor
XS-1 roket uçağı, 23 Haziran 1949’da 117’nci kez uçtu. Daha sonra Bell X-1 şeklinde adlandırılan XS-1, ses hızından daha hızlı uçabilen, pilotlu, roket motoruyla giden bir X-uçağıydı.
Bu uçuş sırasında Robert Champine, sesötesi hızlarda hava aracının kararlılığını, kontrol edilebilirliğini ve tutuşunu test etti. Hatta yukarı kaldırma ve döndürme gibi birkaç gösteri hareketi yapmayı bile başardı.
XS-1 ile toplamda 157 uçuş yapılmıştı. Bu uçuşlar, gelecekte tasarlanacak savaş uçaklarının yanında uzay araçları için de bilgi sağladı.
22 Haziran 2000: Mars’ta Sıvı Suyun Muhtemel Kanıtı
22 Haziran 2000’de NASA, Mars’ta o zamana ait sıvı su bulunmuş olabileceğini duyurdu. NASA’nın Mars Küresel Ölçümcüsü uzay aracından alınan verileri çözümleyen bilim insanları, akan suyun oluşturduğu oluklara benzeyen şeyler bulmuşlardı.
Ayrıca, bu akışların geride bırakmış olabileceği kalıntı ve çamur katmanları da bulunmuştu. Gezegenin üstünde ve çevresinde gezen uzay aracı, Mars’ta uzun zaman önce var olmuş devasa okyanus suyuna yönelik kanıtlar görmüştü fakat araştırmacılar, gezegende sıvı suyun halen mevcut olduğunu onaylayamamışlardı.
Fakat, Mars’ın kuzey ve güney kutuplarında su buzu bulmuşlardı.
Mars yüzeyinde bulunan ve tekrarlayan şev hatları şeklinde bilinen su yolları ve diğer koyu renkli damarlar, çok tuzlu su içeriyor gibi görünüyorlar. Fakat şimdiye kadar hiçbir gerçek veri, Mars yüzeyinin herhangi bir yerinde sıvı suyun var olduğunu doğrulayamadı.
21 Haziran 2004: SpaceShipOne, Uzaya İlk Defa Özel Sermaye ile İnsan Fırlatıyor
21 Haziran 2004’te, SpaceShipOne uzay aracında uzaya ilk defa özel sermayeyle insan fırlatıldı. Uzay aracı, yeniden Dünya’ya doğru süzülmeden önce yaklaşık 3 dakika boyunca Dünya yüzeyinin 100.5 kilometre üzerine çıktı (uzay sınırının birkaç kilometre üstüne).
SpaceShipOne, gezegen etrafında tam dönüş yapmadığı için yörünge altı uçuş gerçekleştirmiş oldu. Bu deneysel hava aracı, havacılık tasarımcısı Burt Rutan’ın önderliğindeki özel Scaled Composites şirketince tasarlanıp ve inşa edilmişti.
8.5 metre uzunluğunda ve yaklaşık 1.5 metre çapında olan SpaceShipOne’in, yaklaşık 5 metreye ulaşan kısa ve geniş kanatları vardı. İçine bir pilot ve iki yolcu sığabiliyordu. SpaceShipOne, aynı yıl iki defa daha uzaya gitmişti.
SpaceShipOne; özel şekilde geliştirilmiş, uzaya birden fazla yolculuk yapmış, yeniden kullanılabilir ilk uzay aracı olduğu için 2014’ün Ekim ayında 10 milyon dolarlık Ansari X Ödülü’nü kazanmıştı. Uzay aracı artık ABD’nin Vaşington şehrinde bulunan Smithsonian Havacılık ve Uzay Müzesi’nde sergileniyor.
20 Haziran 1983: Challenger Uzay Mekiği, Palapa B Uydusunu Konuşlandırıyor
Uzay mekiği Challenger’ın mürettebatı (uzaya çıkan ilk Amerikalı kadın Sall Ride da dahil), 20 Haziran 1983’te Endonezya’nın Palapa-B1 adlı iletişim uydusunu yörüngeye konuşlandırdı.
Palapa, Endonezya telekomünikasyon şirketi Telkom’un sahibi olduğu bir uydu dizisi. İlki 1976’da olmak üzere, dokuz uydunun tamamı ABD tarafından fırlatılmış. Böylece Endonezya, kendi yerli uydu sistemini işleten ilk gelişmekte olan ülke haline gelmiş.
Palapa uyduları, şu an Endonezya’daki 6.000’den fazla adaya iletişim olanağı sağlıyor.
19 Haziran 1963: Vostok 5 ve Vostok 6 Dünya’ya Dönüyor
19 Haziran 1963’te, Vostok 5 ve Vostok 6 isimli iki Sovyet uzay aracı Dünya’ya döndü ve ortak bir tarihi görevi sonlandırdı.
Vostok 6, görev sırasında uzaya çıkan ilk kadın olan kozmonot Valentina Tereşkova’yı taşıyordu. Diğer kapsülde, 4 gün 23 saatlik görevi sırasında uzayda tek başına yapılmış en uzun uçuş rekoru kıran kozmonot Valeri Bikovski vardı. Tereşkova, uzayda 2 gün 22 saat geçirmişti.
İki uzay aracı Kazakistan’ın kuzeyine indiğinde, ikisi de hedeflerinin 2 derece kuzeyine indi. Hedefi ıskalamalarına neyin sebep olduğunu kimse bilemedi. Kozmonotları karşılamak için, planlanan iniş bölgelerine devasa kalabalıklar toplanmıştı fakat Bikovski’yi bir grup çiftçi karşılamıştı. Tereşkova ise paraşütüyle birlikte neredeyse göle inecekti.
18 Haziran 1983: Uzaya Giden İlk Amerikalı Kadın Sally Ride
NASA astronotu Sally Ride, 18 Haziran 1983 günü kendi ve dört meslektaşıyla STS-7 görevi için uzay mekiği Challenger ile havalandıktan sonra, uzaya giden ilk Amerikalı kadın oldu. Uzayda 6 gün geçiren astronotlar, Endonezya ve Kanada için iki iletişim uydusu konuşlandırdı.
Ride, mekiğin robotik kolu olan Canadarm’ı kullanan ilk kadın olmuştu. Bu kolu kullanarak, bilimsel deneylerle yüklü Mekik Palet Uydusu’nu konuşlandırdı ve daha sonra tekrar, bu kol yardımıyla uyduyu mekiğin içine soktu.
Dünya’ya 24 Haziran günü döndüler. Ride, daha sonra 1984’te bir diğer Challenger görevi olan STS-41G’de uçarak, ikinci defa yolculuk eden ilk Amerikalı kadın haline geldi. Ride ayrıca, 1999’dan 2000’e kadar Space.com’un başkanlığını yürüttü.
17 Haziran 1985: Uzaydaki İlk Arap ve Müslüman
Uzay mekiği Discovery, 17 Haziran 1985’te NASA’nın STS-51G göreviyle fırlatılmış ve uzaya çıkan ilk Arap ve Müslüman’ı; Suudi Kraliyet Hava Kuvvetleri pilotu ve yük uzmanı Sultan Selman Abdelize El Saud’u taşımıştı.
Suud Hanedanı’nın prensi olduğundan, bir kraliyet ailesinin uzaya giden ilk üyesi de olmuştu. O zamanlar 28 yaşında olan El Saud, bir uzay mekiğinde uçan en genç insan olma rekorunu elinde tutuyor.
Görev boyunca, Arap Uydu İletişim Örgütü’nün ARABSAT-1B adı verilen bir iletişim uydusunu konuşlandırmaya yardımcı olmuştu.
16 Haziran 1963: Uzaydaki İlk Kadın Valentina Tereşkova
Valentina Nikolayeva Tereşkova, 16 Haziran 1963 günü uzaya yolculuk eden ilk kadın unvanını aldı.
O zamanki Sovyetler Birliği’nde kozmonot olan Tereşkova, uzaya Vostok 6 göreviyle fırlatıldı ve Dünya’nın etrafında 70.8 saatte 48 defa döndü. Bu miktar, neredeyse üç günü uzayda geçirmek demek!
Vostok 6’nın hedefi, kadın vücudunun uzay uçuşuna nasıl tepki verdiğini daha iyi anlamaktı. Tereşkova, yolculuğundan döndükten sonra Sovyetler Birliği’nin Kahramanı unvanına yalık görüldü. Vostok 6, kendisinin tek uzay göreviydi.
15 Haziran 2011: İran Yörüngeye Uydu Fırlatıyor
15 Haziran 2011 tarihinde İran, Rasad-1 uydusunu Dünya’nın yörüngesine fırlattı.
İran’ın Safir roketiyle 260 kilometrelik yörüngeye fırlatılan Rasad-1 (Türkçe rasat), bir görüntüleme uydusu. Rasad-1, yörüngede her gün yaklaşık 15 defa dönüyor ve Dünya’ya görüntü gönderiyor.
İran’ın üçüncü uydusu olan bu uydu, yerli bir roketle başarılı şekilde fırlatılan ikinci uydu. Bu başarı, İran’ın nükleer geliştirme programına ilişkin niyetlerinden korku duyanlar arasında endişe meydana getirmiş.
14 Haziran 1914: Robert Goddard, Sıvı Yakıtlı Roketin Patentini Alıyor
Sıvı yakıtlı roket tasarımının patenti, 14 Haziran 1914 tarihinde Amerikalı bilim insanı ve roket öncüsü Dr. Robert Goddard’a verildi.
Goddard patentte, itici sıvılardan (sıvı nitröz oksit ve benzin) ya da katı bir yakıttan (patlayıcı madde) güç alan roketi tarif ediyor.
Kendisine aynı yıl içinde, katı “patlayıcı maddeyle” çalışan çok aşamalı bir roket patenti de verilmişti. Goddard, 1926 yılında da dünyanın ilk sıvı yakıtlı roketini fırlatmıştı.
Goddard’ın bu alandaki çalışmaları devrimsel nitelikteydi ve ulaştığı başarılar, uzaya gidilmesine yardımcı olmuştu. Hatta kendisine “Uzay Çağı’nın Yol Göstericisi” denmişti. NASA’nın ABD’deki Maryland eyaletinde bulunan Goddard Uçuş Merkezi, onun adını taşıyor.
13 Haziran 2013: Çin’in Uzay Aracı, Minik Uzay Laboratuvarıyla Kenetleniyor
Çin’in mürettebat taşıyan Şenzo (Shenzhou) 10 uzay aracı, 13 Haziran 2013’te Tiangong-1 uzay laboratuvarıyla kenetlendi ve ülkenin, bu minik uzay istasyonuna gerçekleştirdiği ikinci görev başarıyla tamamlandı.
Şenzo 10’un üç kişilik mürettebatı, böylelikle 12 gün sürecek çalışmalara başladı. Ekibin içerisinde, uzaya giden ikinci Çinli kadın olan Wang Yaping de bulunuyordu. Astronotlar, uzayda bulundukları sırada birçok teknolojik, fiziksel ve bilimsel deney gerçekleştirdi. Bunlar arasında Tiangong-1 mürettebatının akciğerleri, kalpleri ve biyokimyasal durumlarına yönelik yörüngede yapılan muayeneler de yer alıyor.
Odak noktası, uzayın astronotlar üzerindeki biyolojik etkileri olan görev, Çinliler için de bir ilk niteliği taşıyordu: Wang, Dünya’daki öğrencilere canlı şekilde iki defa uzay dersi vermişti.
12 Haziran 1967: Venera 4, Venüs’e Fırlatılıyor
Venera 4, 12 Haziran 1967’de Venüs’e gitmek üzere uzaya fırlatılmış ve böylelikle, başka bir gezegenin atmosferinden veri aktaran ilk uzay aracı olmuştu.
Rus yapımı bu araştırma aracı, Venüs’ün atmosferini yüzeye kadar incelemek üzere tasarlanmıştı.
Bilim insanları ilk önce, aracın Venüs yüzeyiyle temas edene kadar veri aktardığını düşünmüştü. Fakat olağanüstü sıcaklıklar ve yüksek atmosfer basıncı araştırma aracını bozunca, aktarım 27 kilometrelik bir yükseklikte durmuştu.
Ancak Venera 4’ün topladığı verilerden, Venüs’ün yüzeyinin 500 derece Celsius olduğu ve basıncının da Dünya’ya kıyasla 75 kat yüksek olduğu öğrenilmişti. Ayrıca, Venüs’ün atmosferinin yüzde 90 ila 95 karbon dioksitten meydana geldiği ve hiç nitrojen içermediği de keşfedilmişti.
11 Haziran 2015: Uluslararası Uzay İstasyonu’nun Mürettebatı Dünya’ya Dönüyor
NASA astronotu Terry Virts, Avrupa Uzay Ajansı’ndan İtalyan astronot Samantha Cristoforetti ve Rus kozmonot Anton Şkaplerov; Uluslararası Uzay İstasyonu’nda geçirdikleri 199 günün ardından 11 Haziran 2015’te Dünya’ya döndü.
Üçlü, uzay istasyonunun 43 sayılı seferini gerçekleştirmişti. Yaklaşık bir ay erken dönmeleri bekleniyordu fakat mürettebatsız Rus kargo aracının başarısız olmasıyla gecikme yaşandı.
Virts, Şkaplerov ve Cristoforetti, istasyonda geçirdikleri süre boyunca yüzlerce bilim deneyi gerçekleştirdiler, kargo araçlarının geliş ve gidişlerini denetlediler ve istasyonun Leonardo isimli destek modülünün yeniden konumlandırılmasına yardım ettiler.
Virts ayrıca üç uzay yürüyüşü gerçekleştirerek, gelecekte Boeing ve SpaceX ticari uzay araçlarının laboratuvara kenetlenmesini sağlayacak yeni adaptörün kablolarını nakletti.
10 Haziran 1854: Eğimli Alan Dersiyle Tarih Yazılıyor
10 Haziran 1854 tarihinde Georg Friedrich Bernhard Riemann, eğimli alan üzerine o klasik dersini vermişti.
Riemann, 19’ncu yüzyılda Almanya’da yaşamış bir matematikçiydi. Riemann’ın bu çığır açan dersinde, uzayın veya belli bir alanın eğiminin nasıl ölçülebileceğine yönelik uygulanabilir bir tanım yer alıyordu.
Riemann konuşmasının ilk bölümünde, n boyutlu bir uzayı nasıl tanımlayabileceğimizi sormuştu. Bu durum, Riemann uzayının tanımını ortaya çıkarmış ve Riemann geometrisinin temelini atmıştı.
Sonrasında Riemann, gerçek uzayın boyutu ve bunun tanımlanması için ne tür bir geometri kullanılması gerektiği üzerine tartışmıştı.
Ders son derece başarılı geçmişti fakat Riemann’ın fikirleri o kadar ileriydi ki; o zamanlar çok az kişi bunları gerçekten anlayabilmişti.
1866’daki ölümünden iki yıl sonra yayınlanan ders, geometride yapılmış en önemli çalışmalardan biri olarak görülüyor.
9 Haziran 1952: Gök Taşı Abee, Kanada’ya Düşüyor
9 Haziran 1952 günü gece 23:05’te, Abee adı verilen bir gök taşı Kanada’ya düştü.
Yaklaşık 148 kilogram ağırlığındaki bu uzay taşı, düştükten beş gün sonra bir buğday tarlasında bulunmuş ve 1.8 metre derinliğinde çukur açtığı görülmüş. Meteoritin parçalarından biri, New York’taki Amerika Doğa Tarihi Müzesi’nde sergileniyor.
Abee, 4. petrolojik tipte enstatit kondirit olarak sınıflandırılıyor. Bu gök taşı tipinden dünyada sadece bir tane var. Müzeye göre bilim insanları, Abee benzeri gök taşlarının Güneş’e yakın bir yerde oluştuğunu ve çok az su içerdiklerini ya da hiç içermediklerini düşünüyor.
Uzayda Bugün – 8 Haziran 1952: X-15, İlk Süzülme Uçuşunu Gerçekleştiriyor
NASA’nın roket destekli X-15 deneysel uçağı, 8 Haziran 1959’da süzülerek yaptığı ilk uçuşunu gerçekleştirdi.
X-15 roket uçağı, deneysel sesötesi uçak dizisinin bir parçasıydı.
İlk uçuş, uzayın kenarında yüksek irtifaların ve sesötezi hızın keşfedildiği, neredeyse on yıllık araştırmanın başlangıcını simgeliyordu. X-15, en yüksek hızda 6.7 Mach (yani saatte 7274 km) uçacaktı.
1959-1968 arasında 199 uçuşun gerçekleştirildiği X-15 programında, Neil Armstrong’un da yer aldığı toplamda 12 test pilotu vardı. Hava aracı, neredeyse 10 yıllık bir dönem boyunca uçmuştu. En fazla 108 kilometrelik irtifayla birlikte, 1960’larda dış uzayın kenarına bile ulaşmıştı.
6 Haziran 1995: Astronot Norm Thagard Uzayda Dayanıklılık Rekorunu Kırıyor
Astronot Norman Thagard, Rus uzay istasyonu Mir’de kaldığı 84 gün, 1 saat ve 16 saatlik süre zarfında NASA’nın uzayda dayanıklılık rekorunu kırdı.
Dört mekik uçuşu gerçekleştiren Thagard, bir Rus aracında uzaya giden ilk Amerikalı ve ilk Amerikan kozmonotu olarak görülüyor. 18 Mart 1995 günü, Soyuz TM-21 uzay aracıyla Rus Mir-18 görevini gerçekleştirdi. Ardından, o yılın 7 Temmuz günü NASA’nın Atlantis mekiğiyle Dünya’ya döndü. Uçuş sırasında, uzayda 115 gün geçirmiş oldu.
Uzayda tek görev için dayanıklılık rekoru, an itibariyle 437.7 gün ile Valeri Polyakov’a ait.
Hanneke Weitering, Space.com/Çeviren: Ozan Zaloğlu.