Az sayıda olsa da var. Şu anda kabaca bir hesapla dünyanın etrafında yörüngede dolanan, insan yapımı 20.000 nesne, sabah işe giderken takıldığınız trafik kadar bile kurallı değil. Genellikle uydular sabit bir yol izledikleri için, trafik kontrolü fırlatmadan önce yapılmalı. Çoğu uydu, yörüngesini korumak amacıyla hafifçe hareket edebilse de sadece birkaçı çarpışmayı önlemek için acil manevra yapabilecek beceride. Uydu operatörlerinin çarpışmaları önlemek için diğer uzay cisimlerinin yerini bilmesi şart. Birleşmiş Milletler’e bağlı bir ajans olan International Telecom Union (Uluslararası Telekom Birliği) uydulara Dünya’nın 35 km yukarısında, yere eşzamanlı bir yörüngede yer tahsis ediyor. Operatörlerin ITU kurallarını abul etmeleri; yörüngeyi, yayın frekansını ve uydunun amacını kaydettirmeleri gerekiyor. Aynı zamanda uydu sahiplerinin bir “miat sonrası” plan belirtmesi de gerekiyor ki bu, artık işlevini yitiren uyduyu uluslararası olarak belirlenen “mezar yörüngesi”ne çıkarmak şeklinde oluyor. Uzay mekiklerininki gibi fırlatmalar içinse uluslararası değil, ulusal (örneğin ABD’de federal havacılık bürosu FAA’dan) izinler yeterli. Çoğu uzay ajansı yine de birbirlerinin yoluna çıkmamak için fırlatma işlemlerini Birleşmiş Milletler’in Dış Uzay İşleri Bürosu’na bildiriyor. Bu ajans uzaydaki tüm işlevsel nesnelerin yaklaşık %93,5’inin kaydını tutuyor. Buna 3.600 adet aktif uydu dahil. Sistem şu anda işliyor. Şimdiye dek kayıtlara geçmiş tek uydu kazası, 2009’da Rus ve Amerikan uydularının alçak Dünya yörüngesinde çarpışması.
Popular Science Türkiye arşivinden.