Yeni Bir Yerde Uyurken Beynimiz Yarım Uyuyor!

0

sleeping-girl

Eğer daha önce bir otelde uyuduysanız, kampa gittiyseniz ya da bir arkadaşınızda kaldıysanız, ertesi gün kalktığınızda kızarmış gözlerle uyku sersemi bir şekilde dolaşma ihtimalinizin pek muhtemel olduğunu biliyorsunuz. Yatakta kıpırdanmalarınızı ve dönmelerinizi hatırlamasınız da, ertesi gün çoğunlukla oldukça yorgun hissedersiniz. Bunu sebebi, doğayı kandıramayışımız. Yeni bir ortamda uyuduğumuzda, beynimiz gerçekten hayatta kalma moduna geçiyor, bir yarımküresi diğerinden daha ayık olacak şekilde sadece yarısını kapatıyor. Bunu keşfeden Brown Üniversitesi bilim adamları, Current Biology’de yayımlanan çalışmalarında, bu durumun yabancı bir ses yaklaştığında çok daha hızlı kalkıp harekete geçebilmemizi sağladığını öne sürüyor.

Uyku araştırmacıları, “ilk gece etkisi”ni belirli süreli uyku düzensizliği ve bozukluğu olarak nitelendiriyor, ancak nasıl işlediğini tam olarak anlayabilmiş değiller. Bunun üzerine, uyku uzmanı Masako Tamaki ve takım arkadaşları, sebebini bulmayı kendilerine görev ediniyorlar. Gelişmiş beyin görüntüleme teknikleri kullanarak, dikkatlice birkaç horlayan beyin inceliyorlar.

İlginç olarak, uyuyan beynin asimetrik bir uyku aktivite deseni gösterdiğini, bir yarımkürenin çalışırken diğerinin uyuduğunu keşfettiler.  Bu hareketli yarımküre tam olarak ayık olmasa da, diğer yarımdan çok daha aktif ve dış uyaranlara tepki bile verebiliyor. “İlk gece etkisi” altındaki katılımcılar, olağandışı birtakım sesler ile sarsıcı bir şekilde uyandırılıyor. Belki gıcırdayan bir kapı ya da çığlığa benzer sesler çıkaran bir hayvan sesi. Katılımcıların çoğunda, gece nöbetçisi yarımkürenin, nedeni anlaşılmaz şekilde beynin sol tarafı olduğu keşfediliyor.

Bu uyuma şekli, hayvanlar alemindeki diğer canlılarda da görülüyor. Çalışmanın yazarlarından Yuka Sasaki şöyle diyor, “Deniz memelilerinin ve bazı kuşların birisi uyanık birisi uyuyan, tek-yarımküre uyku formuna sahip olduğunu zaten biliyoruz.” Okyanus boyunca yüzen balinalar ve yunuslar, uyurken tehlikeye karşı çok açık ve savunmasız durumdalar. Dolayısıyla beynin sadece yarısı uyurken, gelebilecek tehlikelerden daha rahat kaçınmış oluyorlar. “Bizim beynimiz de, balina ve yunusların sahip olduğuna benzer minyatür bir sisteme sahip olabilir” diye ekliyor.

Bu bilgilerle ışığında, uyku araştırmacıları bu mekanizmayı kapatmanın bir yolunu bulmayı amaçlıyor. Bu sayede, özellikle iş için çok sık seyahat eden insanlar, kesintisiz bir şekilde uyuyabilir. Ancak Sasaki, insan beyninin ne kadar esnek olduğunu belirterek, insanların bu mekanizmayı kapatabilmesinin gayet mümkün olduğunu düşünüyor.

 

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz